Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) TL'deki değer kaybının da etkisiyle Nisan ayında %17.14 ile 2 yılın rekor seviyesine yükselirken bu seviyeyi zirve olarak tanımlayan TCMB önümüzdeki aylarda enflasyonda düşüş bekliyor.

Piyasa beklentisi ise zirvenin Mayıs ya da Haziran'a sarkabileceği TCMB'nin yıl sonu beklentisi olan %12.2'inin ise oldukça iyimser olduğu yönünde. Reuters anketinde enflasyona ilişkin yıl sonu beklentileri son iki ayda belirgin yukarı revize edilerek %14'e yükseldi.

Bazı ekonomistler risklerin hala yukarı yönlü olduğuna dikkat çekiyorlar. Üretici fiyatlarındaki artışın %35'i aşması bunun belirli bir gecikmeyle de olsa tüketici fiyatlarına da yansıyabileceğini belirten ekonomistler en çok TL'de yeni bir değer kaybından endişe ediyorlar.

Bu kapsamda Reuters anketine katılan ekonomistlerin tamamı Perşembe günü TCMB'nin faizleri sabir bırakmasını bekliyor.

Piyasalarda faiz kararı öncesi bugün Hazine'nin 13 ay vadeli kuponsuz tahvilin ilk ihracını ve 4 yıl vadeli TÜFE'ye endeksli tahvilin yeniden ihracını da takip ediyor. Hazine geçtiğimiz ay olduğu gibi bu ay da daha çok yabancıların ilgi gösterdiği 10 yıllık tahvil ihracı yerine euro ve altın cinsi tahvil ve sukuk ihraçlarına yöneldi.

KÜRESEL PİYASALAR

Asya borsalarının çoğu yükselirken yatırımcılar büyük ekonomilerin koronavirüsün ekonomik etkilerinden sıyrıldığına yönelik işaretleri takip etmeye devam ettiler.

Dolar ABD imalat sektörüne dair verilerin beklenmedik şekilde düşük gelmesinin ardından yatırımcıların güçlü ekonominin doların yükselmesine yol açacağı tahminlerini azaltmasıyla kayıplarını artırdı.

ABD'nin 10 yıl vadeli Hazine tahvillerinin getirileri ISM endeksinin beklentilerin altında gelmesi ve New York Fed Başkanı John Williams'ın ekonomideki toparlanmanın para politikasında sıkılaşmaya gitmek için "yeterli olmadığını" söylemesinin ardından 2.5 baz puan geriledi.

Dolar/TL'de geçen hafta başında ABD ilişkilerine ilişkin endişelerle yaşanan 8.5 üzerindeki tarihi rekora doğru yükseliş yerini haftanın son günlerinde sınırlı aşağı yönlü bir seyre bıraktı.

ABD-Türkiye ilişkilerine yönelik endişeler ve kurumsal döviz satışlarıyla geçen hafta 8.1840-8.4850 bandında sert dalgalı bir seyir izleyen dolar/TL haftayı 8.3 civarında tamamladı. Kur bu sabah saat 0848'de 8.2600/8.2860 seviyesinde.

Euro/TL aynı saatte 9.9417/9.9739, sepet bazında TL 9.1011/9.1301 düzeyindeydi.

TCMB'de başkan değişikliği kısa vadede faiz indirimleri beraberinde getireceği endişeleriyle TL'de %10'un üzerinde değer kaybına neden olmuştu. Banka henüz faiz indirimine gitmedi. Ancak henüz indirim yapılmamaış olsa da piyasalarda genel endişe bir an önce faiz indirimi isteğinin devam edeceği yönünde.

Bu endişeler yabancı yatırımcıların TL cinsi varlıklardan uzak durması ile sonuçlanıyor. Tahvil ve borsada yabancı payı sene başındaki sınırlı yükseliş sonrası yeniden tarihi düşük seviyelerde seyrederken birçok bankacı bu senaryoda ödemeler dengesine ilişkin bir riskin oluşmasından endişe ediyor.

Yabancılar nadiren TL için iyimser bir tahminde bulunuyor. Birçok yabancı bankanın dolar/TL beklentisi yıl sonuna doğru değer kayıplarının belirginleşeceği senaryo içeriyor. Beklentiler arasında dolar/TL için 9 hatta 10 seviyesine değer kaybı bulunuyor.

Dönem dönem lokal döviz satışları da piyasayı destekleyen bir unsur oluşturuyor.