Erişkinler veya çocuklar olsun toplumun geneli olarak stres ve kaygı bozuklukları yaşıyoruz. Covid-19 hastalığından dolayı yakınlarını kaybeden insanlar önlemler nedeni ile sevdiklerinin cenazelerine gidemiyorlar. Adetlerimizden olan ölünün arkasından helva yapmak sevdikleriyle bir araya gelip kaybetmenin acısını beraber paylaşmaktır. Üzüntüsünü bir nebzede olsa hafifletmektir. Tek başına bu üzüntüye katlanmak insanları bunalıma sürüklüyor.

Sağlıkçılar düzenli uyku düzenli beslenme ve egzersiz yapmayı öneriyorlar. Ailemiz birlikte bir arada geçirdiğimiz zaman dışında arkadaşlarımızla eş dost ve akrabalar ile iletişimi kesmeden hayatımıza devam etmek hem ruh sağlığımız hem de sosyal hayatımız için önemi büyük.

Birde geçinemeyen sürekli tartışma halinde olan eşlerde var. Önlemlerden dolayı evde durmak zorunda kalan eşler ve bundan etkilenen çocuklar var.  Daha çok çocuklarda görülen ise kaygı ve güvensizlik duygularıdır. Dijital ortamlarda psikolojik destek alanların sayısında artış olduğu görülmüş.

En kötüsü de bağımlı olan insanların bunalım ile birlikte alkol, sigara gibi alışkanlıklarına daha çok artırdığı ve her zaman bahanelere sığınma dürtüsü ile koronayı fırsat bilmesidir. Yeme alışkanlıklarımızda da değişiklikler olması ve stres ve ruhsal bunalımın vermiş olduğu etki ile obez olma yolunda ilerliyor. Korona virüsü sona erdiğinde kilo alımından dolayı birçok insanda sağlık sorunları ortaya çıkacak. 

Özellikle de çocukların ve ebeveynlerin TV ve bilgisayar karşısında geçirdikleri saatleri düşünürsek iletişim kopukluğu yaşayan asosyal yolunda ilerleyen bireyler oluşmaya başladı. Hatta uzun süre bilgisayar başında vakit geçiren insanların cümle kurmakta zorlandığı tespit edilmiş.

Depresyonla birlikte intihar edenlerin sayısında da artış gösterdi. Çok sayıda insanın intiharı çıkış yolu gördüğü İşsizlik ve yoksulluk sebebi ile Türkiye’de her gün 9 kişinin intihar ettiği söyleniyor. Özellikle gelecek kaygısı yaşan gençlerin ruhsal bunalımla birlikte intihara meyilli oldukları görüldü.  Türkiye’de 2002-2019 yılları arasında geçim sıkıntısı nedeniyle 5 bin 806 kişi intihar etti. Vakalar son 20 yılda artış gösteriyor. 

Yaşam devam ediyor. Karamsar olmak yerine umut edelim Mevla’nın şu güzel dizeleri geliyor aklıma;

“Umut; hiç bitmeyen bahar mevsimidir. İçine kar da yağar, fırtına da kopar ama çiçekler hep açar.”