Dolar $
32.51
%-0.1 -0.03
Euro €
34.95
%0.32 0.11
Sterlin £
40.76
%0.21 0.08
Çeyrek Altın
4006.28
%1.22 47.82
SON DAKİKA

Evde karantinada çalışmak

Yine bir karantina dönemine girdik. Çoğumuz için son 12 ay yüksek bir telde yürümek gibi geçti.

Şirketlerin ilk kez küçük bir uyarı ile tamamen ya da kısmen kapandığında şaşkınlık yaşadık. Bu durum pek çok kişinin hazırlıklı olmadığı bir hesaptı. İş gücü fiziksel olarak dağılmış, şirket kültürü ve çalışan bağlantısı gergin olduğu için, yeni normalimizi anlamaya çalışırken kuruluşlar için zorlu bir döneme girmiştik. Ama bu son bir iki ayda o kadar çok arkadaşımız, eşimiz, dostumuz bu lanet hastalıktan öldü ki. Artık, önlem konusunda daha dikkatli olma zamanımız geldi de geçiyor gibi. Bayrama sağlıklı huzurlu mutlu kavuşmamız için, bu değişiklikler şiddetli görünse de, birçok şirket aslında temellerini bu bulaşıcının başından beri hazırladıklarını fark etti.  Artan çeşitlilik, eşitlik ve katılım çabaları; daha tam bir dijital dönüşüm ve daha esnek çalışma seçenekleri yeni yaşamımızı şekillendirecek. 

İşte bu gelişmelerin geçen yıl kurumlarımızı nasıl dönüştürdüğünü ve bir etki yaratmaya devam etmemiz için bu yıl nelere odaklanmamız gerektiğini çareler üretmeyi ön görmeye çalışıyoruz.

Yani çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılığa odaklanma dönemi artık.

2020'de çalışanlar ve müşteriler, çeşitlilik, eşitlik ve dahil etme çabalarının işin pazarlığa açık olmayan, ayrılmaz bir parçası haline gelmesini talep etti. Bugünün çalışanları, işverenlerin adalet ve eşitlik meselelerine ağırlık vermesini bekliyor. Eşit temsil ve saygı ölçülerine yönelik düşünceli planlar ve proaktif hareket talep ediyorlar.

Yakın tarihli bir McKinsey araştırması, yönetim ekiplerinde yönetici liderlik rollerinde % 30 veya daha fazla kadın olan şirketlerin, finansal olarak en az kadın temsiline sahip olanlardan daha iyi performans gösterme olasılığı olduğunu ortaya koydu. Artık evden topyekün çalışıyoruz.

Geliştirilmiş iş yeri kültürü, daha iyi inovasyon, çalışanları elde tutma oranı ve artan karlılıkta ileriye doğru bakarken, işletmeler için bir sonraki zorluk, bunu birkaç yıl içinde izini kaybettiğiniz tek seferlik bir satır öğesi yerine sürekli bir taahhüt haline getirmek olacaktır. 

Toplumun geçen yıl teknolojiye yöneldiğini söylemek yetersiz kalır. McKinsey, geçtiğimiz günlerde  dijitalleştirme çabalarının üç ila dört yıllık bir değişime eşdeğer olduğunu ortaya koyan araştırmalar yapıyor ama, yönetim kurulundaki dijital dönüşüm şirketler için büyük bir başarı oldu . Ancak popüler inancın aksine, başarılı dijital dönüşüm yalnızca teknolojiyle ilgili değil, aynı zamanda kültürü, liderliği ve insanları da içeriyor.

Geçen yıl pandemi bizi keşfedilmemiş bir dijital dünyaya taşırken, birçok şirket zaten aşina oldukları teknolojinin, evden işlerini yapan çalışanları bir araya getirmek için yeni yollarla kullanılabileceğini gördü. Eğitim, iletişim ve proje yönetimi için bulut tabanlı platformlar gibi hizmetler; müşteri hizmetlerini kolaylaştırmak için sohbet robotları; ve çok sayıda video konferans seçeneği, işlerimizi ilerletmeye devam etti. İşlerimiz için bir sonraki aşama olacak karma çalışma modelinde bu dijital dönüşümü nasıl optimize edeceğimizi anlamak kilit nokta olacak.

Dünya kapanmaya başladığında ve tüm kuruluşlar ilk kez uzaktan çalışmaya başladığında, hepimiz tedirgin olduk. Çünkü işimizden uzak yaşamda nasıl hayatta kalacağımızın belirsizliği ile boğuşurken toplu bir duraklama yaşadık. Bu filmi birkaç ay ileri saralım. Ve gördük ki, çoğunlukla kendimizi ayarladık ve artık çalışanlarımızın çoğu, pandemi kısıtlamaları kaldırıldıktan sonra ofise geri dönmek istemiyor.

Çalışanlar evden çalışırken daha fazla üretkenlik ve bağlılık bildiriyor. İşbirliğine dayalı bir ortamda yüz yüze çalışmaktan aldığımız belirli bir sinerjinin de olduğunu unutmayalım. Bu işin en büyük problemi evde canı sıkılan aile bireylerine yeni oyuncak olmak. Dışarı çıkmak istersin “yok çıkma”, bir şey yemek istersin “yahu amma yedin”. Şaka bunlar. Ama evde çalışmak da zor. 

Artık şirketler geçmişte hibrit bir model sunmalarını engelleyen sistemin üstesinden geldiğine göre, birçok işletme, bu artan üretkenlik ve bağlılıktan ödün vermeden çalışanlarına her iki dünyanın en iyisini nasıl verebileceklerini bulmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz 12 ay, şüphesiz bildiğimiz iş dünyasını değiştirdi. Örgütsel liderler olarak, işlerin daha önceki haline geri dönüşü olmayacak. Ancak, geçen yılın zorluklarını ve bu zorlukların yarattığı olasılıkları düşünerek daha iyi bir gelecek için planlar yapabileceğiz.

Bizim jenerasyon nelere alışmadı ki. Bu duruma da alışır.