Dolar $
32.56
%0.03 0.01
Euro €
34.94
%0.2 0.07
Sterlin £
40.6
%-0.03 -0.01
Çeyrek Altın
3985.34
%0.28 11.04
SON DAKİKA
Son Yazıları

Oyunun adı Covid-19, şifresi 2020!

20 Mar 2020

Dolar endeksine koronavirüs aşısı tuttu, hem de ne tuttu! Bir önceki gün 99,91 seviyesini test eden dolar endeksi (DXY) dün 102,37 ile yeni bir zirve yaptı ve doların kuvvetlenmesi için yapılan operasyon gücünü gösterdi.

Bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Malûm DXY kodlu endeks, doların dünyada en yüksek işlem hacmine sahip 6 yerel para birimi karşısındaki değerini gösteriyor.

Dolar endeksi; 19 Avrupa Birliği ülkesinin kullandığı euro, Japon yeni, İngiliz sterlini, Kanada doları, İsveç kronu ve İsviçre frangının dolara karşı paritesinin orantısal göstergesi.

DXY aynı zamanda ABD’nin ticaret hacmi en yüksek dövizler. Bir bakıma ABD en fazla ticaret yaptığı ülkelerin para birimlerini “dolar endeksi”ne almış.

Diğer taraftan Amerikan doları yüzde 60 oranında küresel bir rezerv ağırlığı elinde bulunduruyor.

İkinci sırada yüzde 24 ile euro geliyor. Üçüncü sırada yüzde 5 ile Çin yuanı var. Uluslar arası rezerv para olmada İngiliz sterlini yüzde 4, Japon yeni yüzde 3,9, Kanada doları yüzde 1,6, İsviçre frangı yüzde 0,3 ve diğer para birimleri şeklinde sıralanıyor.

IMF’nin Özel çekme hakları (SDR) sepeti de yine dolar hakimiyetinde…

Sepette dolar yüzde 41,73, euro yüzde 30,93, Çin yuanı yüzde 10,92, Japon yeni yüzde 8,33 ve İngiliz sterlini yüzde 8,09 ağırlığa sahip.

***

Gerek dolar endeksi ve gerekse SDR endeksinde bu oranları niçin verdim? Anlatayım…

Tabloya bakıldığında verilen ilk mesajla; doların dünyada hem ticari hem de piyasa olarak en çok takip edilen para birimi olduğu söylenmek isteniyor. Yani mesaja göre, dolar öyle bir güce sahip ki; piyasaların nabzını bir anda değiştirebiliyor. Dolayısıyla dolar endeksi, hem yatırımcı hem uzmanlar hem de ticaretle ilgili kişiler için fevkalade önemli.

Kriz dönemlerinde güvenli liman arayışı; altın ve ABD tahvilleriyle devam ederken yatırımcının birden altını elinden çıkarıp dolara dönmesinin sebeplerini iyi araştırırsak kanaatimce bir nebze realiteye ulaşabiliriz.

Altın fiyatlarındaki düşüşün nedeni; koronavirüs tedbirleri sebebiyle başta ABD Merkez Bankası (FED) olmak üzere diğer merkez bankalarının faizleri dip seviyelerde düşürmesi mi? Parasal genişleme mi? Piyasada para sıkışıklığı olmaması için bankaların likidite genişletici yeni bir swap hattının kurulması mı?

Bence hiçbiri değil… Biz atasözü der ki: Şayet bir taşla bir kuş vuracaksan, taşı yerinden hiç oynatma! Bugün küresel piyasalarda çarkı çevirenlerin sahneledikleri oyunun tam adı Covid-19… Şifresi de 2020! Söz konusu oyunu çevirenler inanın bir taşla en az 3-5 kuş vuruyor.

***

Altın fiyatlarını aşağı çekip dolar endeksini 102’lere taşıyan olay; hisse senedi piyasalarında daha çok açığa satışlarla zarara uğrayanların altın pozisyonlarını bozması gibi görünüyor.

Piyasaları dizayn edenler, zaten bu durumu daha önceden programlamış… Onların tek hedefi var. Dünyadaki tüm altın rezervlerini ele geçirmek… Virüs krizinde de pay piyasalarını kullanarak emellerinin bir kısmına kavuşmak niyetindeler.

Sahne belli… Oyunu gözü doymaz piyasacılar üzerine kurmuşlar… Kapıları da ardına kadar açmışlar…

Gözü doymaz adamlar o kadar açığa satış yapmışlar ki, zararlarını ancak altınlarını satarak karşılayabiliyor. Dikkat edilirse altında satışlar hâlâ sürüyor. Açığa satış borçlarını kapatanlar da pay piyasalarından arta kalan paralarla ara sıra altına yönelseler de paniklediklerinden daha çok dolarda kalmayı tercih ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın koronavirüs aşısıyla ilgili açıklamaları, Almanya Başbakanı Angele Merkel’in “Durum ciddi. Alman halkının yüzde 60-70’i virüse enfekte olabilir” demesi, yine Londra Başbakanı Boris Johnson’ın “İngiliz halkının yüzde 80’i virüs kapabilir. Herkes başının çaresine baksın” sözleri acaba neyin habercisi?

Öncelikle bu şekil açıklamalar bir devlet ağzına yakışır mı?

Benim anladığım bir taraftan dünya halkı aşı ve ilaca hazırlanırken diğer taraftan da piyasalarda bulanık suda balık avlanıyor. Altınlar toplanıyor… Bununla da yetinilmiyor… Ulus devlet olmada kendine güveni gelen ülkelere de aba altından sopa gösteriliyor…

Sanki Covid-19 ile 2020 yılında dünyada “toplum mühendisliği” yapılmak isteniyor.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları