Dolar $
32.55
%0.01 0
Euro €
34.8
%-0.03 -0.01
Sterlin £
40.6
%-0.09 -0.03
Çeyrek Altın
3967.21
%0.24 9.23
SON DAKİKA

Çip savaşları

Amerika, Çin, Tayland.. Bu 3 ülkenin Ortak alanlarının en önemli unsurunu bugünler de çip oluşturuyor. Çipler son yıllardır Amerika ve Çin 'in arasında ki teknolojik rekabetin ana oyuncusu durumunda.

Hani teknolojinin ele geçirdiği, yaşamımızda neredeyse her alanda tüm dijital cihazlarda ki o minicik yarı iletken  olan  bu metal beynin üretiminin  de küresel çip pazarının üçte ikisi diğer bir deyimle de %65 ile Tayland metal beyin çip üretimin de ciddi bir paya sahip durumda. Veya şöyle söyleyelim Tayland Çip üretiminde dünya lideri.

Genel olarak Asya ülkelerinin üretimde başı çektiği çip de diğer üreticilere baktığımız da %18 Güney Kore ve %8 ile Çin geliyor 

Ama bugünlerde dünyada Ticaret savaşlarının farklı etkenlerden kaynaklı  baktığımız da çip savaşlarına doğru hızlıca gittiğini görüyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Amerika temsilciler meclisi başkanı Nancy Pelosi 28 sene sonra ilk kez Tayland a gitti. Uçağının ülkeye inmesi bile günler öncesinde tartışmaları beraberinde getirdi. Çin savaş uçaklarını devreye soktu, dünya nefesini tuttu ve iner mi inmez mi denilen uçak Tayland’a indi. Bu kışkırtıcı davranışı sıcak çatışmaya doğru gidecek mi diye beklenirken Nancy Pelosi’nin Tayland’a iner inmez ayağının tozuyla TSMC’nin CEO su Mark Liu ile görüşmesi dünyanın gözünü metal beyine bir kez daha çevrildi. Taylandlı firma TSMC neden önemli derseniz de firma dünyanın en önemli çip üreticisi.

Pelosi’nin kasımda yapılacak ara seçimler için bir hamle mi yapmak istedi soruları döne dursun onun bu davranışı zıt kutuplar olan Cumhuriyetçileri ve Demokratları bir sürü aykırı görüşte oldukları konular arasında Çipe yönelik politikalarında hem fikir yapmış gözüküyor.

Çin; Sıcak bir çatışma için Tayvan’ı işgal edebilir mi soruları akıllara düşmüş iken Çin aslına bakıldığında bunu istemeyecek kadar büyük bir güç. Teknolojik ve ekonomik açıdan Amerika ile rekabet edebilecek fazlasıyla gücü de var. Ekim de ki seçime kadar da tüm güçleri ile ülkeyi dik tutmakta kararlı.

Amerika’nın da son dönemde salgınla da beraber daha da artan ekonomik sıkıntı sürecin de Çip üzerinden Tayvan ile ilişkisini sıcak tutmak istemesi de önemli.

Tüm bunlar arasında dünyanın diğer güçleri de olası bir Çip krizine karşı yeni yatırımlar ile kararları çoktan hayata geçirmeye başladılar bile. Almanya ve İskandinav ülkeleri bu yatırımları gerçekleştirenlerden sadece bazıları.

Amerika da kendisini Çip etkenli olarak Tayvan’a karsı sıcak durmaya çalışırken diğer taraftan kendisi de önlemler almaya çoktan başlamış durumda.

Trump döneminde alınan bir kararla Arizona da son derece gelişmiş çipler üretmek için 15 milyar $’lık bir üretim tesisi kurması bu konuda ki kararlılığının göstergesi.

Tabi şimdi teknoloji de Çip kaynaklı üretim gerçekleştiren ülkeler arası yaşanılan tüm bu olumsuzluklar birçok teknolojik üretim yapan sektörleri de fazlasıyla etkilemekte.

Otomotiv başta olmak üzere 169’dan fazla sektörü doğrudan etkileyen Çip ler de ki bu sorun üretim alanlarında ve üreticilerde yeni arayışlara yönlendiriyor.

Tabi sorun sadece Amerika, Çin Tayland üçgeninde görülse de asıl 2 önemli ülke de bu sorunun partnerleri durumunda.

Çipin iki ana maddesin olan neon gazı üretimin de Ukrayna pazarda lider durumda, bir diğer etken madde olan Paladyum da Rusya da üretiliyor.

Ama her iki ülke arasında yaklaşık 6 aydır süren savaştan kaynaklı Rusya da elinde ki önemli güç olan Paladyum gibi soy gazı ihracatına da kısıtlamalar getirmesi krizde yeni dalga neon gazı ve Paladyum endişesini de beraberin de getirdi.

İşte bu metal beyin, yarı iletken olan Çip aslına baktığımızda hayatımızda neredeyse her türlü teknolojik ürünlerin ana oluşumunda ki başrol oyuncusu ve bu oyuncu oluşumunda dünyanın güçleri karşı karşıya geldiğinden şimdi akıllarda ki tüm sorularda olumsuz durumlara karşı sorulara cevap aramaları da hızlanmış durumda.

Yaşamımızın olamazsa olmazları dediğimiz birçok teknolojik ürünü bir an olsun yokmuş gibi düşünmekte çoğumuzu rahatsız edebiliyor aslında değil mi?

Mesela şu sıcak günlerde buzdolabının yokluğunu düşünelim desek düşüncesi bile bizleri bir süre paniğe sürüklüyor aslında değil mi?

Yazının başlığında savaş kelimesinin olmasını aslında istemedim ama yaşanılanlara baktığımızda dünya güçleri o minicik yarı iletken bu metal beynin üretimi için kılıçlarını çekmiş olduğundan bu başlık kaçınılmaz oldu benim için de,

Savaşların olmayacağı güzelim dünyamızda geleceğimize bırakacağımız tek miras olumsuzluklardan uzak mutlu  bir yaşam alanları olabilmesi dileğiyle…