GLOBAL E-TİCARETİN BOYUTU 4.28 TRİLYON $
E-Ticaret Altyapı Sağlayıcıları Derneği (EDER) Kurucu Üyesi ve Projesoft CEO'su Yüksel Eminoğlu, 2024 yılında yüzde 21.8'lik cironun e-ticaret üstünden geçeceğinin öngörüldüğünü söyledi. Eminoğlu, "İki yıldır yaşadığımız bu amansız Pandemi dönemi bizim alış veriş düzenimizi de değiştirdi" dedi
Röportaj: Hakan DİKMEN
“İki yıldır yaşadığımız bu amansız Pandemi dönemi bizim alış veriş düzenimizi de değiştirdi. Annemin pek sevdiğim bir sözü var: Vitrin spor alışverişi. Caddedeki dükkanların vitrinlerine bakmak bir aşağı bir yukarı yürümek onun için hem spor hem de alış veriş demekti. Oysa bugün, e-ticaretin küresel olarak hızlanmasıyla birlikte, tüketicilerin sanal olarak vitrine çıkmalarına olanak tanıyan bir teknoloji araçları ekosistemi var. Küresel e-ticaret ekosistemini güçlendiren altyapı hızla ölçekleniyor ve yatırımcılar, ticaret altyapısının ve genel teknoloji yığınının nereye gittiğini belirlemek için bu alandaki eğilimleri anlamaya ve araştırmaya çalışıyorlar. Bu amaçla da kurulan dernekler var. Bugün kü yazımda E-Ticaret Altyapı Sağlayıcıları Derneği Kurucu Üyesi, Projesoft CEO'su Bilgisayar Mühendisi Yüksel Eminoğlu’nu misafir ediyorum.
E-Ticaret Altyapı Sağlayıcıları Derneği başkanı sayın Eminoğlu, e-ticaret, geçen yıl COVID nedeniyle yapılan kısıtlamaların ilk üç ayında, neredeyse on yıllık bir büyümeye tanık oldu. Hem B2B hem de B2C tarafında e-ticaret penetrasyonunun hızlanması, muhtemelen pandemiden kaynaklanan en kalıcı endüstri kaymasıdır.
Siz e-ticaret endüstrisine alt yapı sağlayanların oluşturduğu bir derneksiniz. Böyle bir oluşum nereden aklınıza geldi, bize bu derneği kısaca anlatır mısınız?
EDER, elektronik ticaret sitelerine altyapı hizmetleri sağlayan firmaların bir araya geldiği bir sivil toplum kuruluşudur. Ülkemizde e-ticaret kültürünün arttırılması ve sektörel standartların oluşturulması amacıyla 2011 yılının Mayıs ayında kurulmuştur. EDER, tüm e-ticaret sektörü mensuplarıyla işbirliği içinde sektörün etik kurallar çerçevesinde genişlemesi ve hizmet kalitesinin arttırılmasına yönelik çalışmalar yaparak üyeleri için katma değer yaratmayı hedeflemektedir. Amacımız, ülkemizde ve dünyada elektronik ticaretin gelişerek yaygınlaşması için alt yapı sunduğumuz mağazalara know-how aktararak, alt yapılarını geliştirmek ve tüm dünyada hızla büyüyen online ticaret pazarından yüksek pay almalarını sağlamaktır.
Şirketler, bu beklenmedik talebi karşılamak için teknolojik yeteneklerini yenilemek ve yükseltmek zorunda kaldılar. Bunu yaparken, startup'ların altyapı yığınının ön ucunu arka ucundan ayırdığı ve hem geliştiricileri hem de tüketicileri için daha fazla esneklik ve çeviklik sağladığı bir aşamaya ihtiyaç duyuldu. Siz bu konuda nasıl bir çeviklik gösterdiniz. İlk tavrınız projeleriniz ne oldu?
Dünyada bu iş bizden önce başlamıştı ve pek çok firma alt yapısını buna göre düzenlemiş ve düzenlemekle de kalmayıp süreçlerini de optimize ederek daha rekabetçi fiyatlar ile karlılıklarını artırmaya başlamışlardı. Fark ettik ki; firmaların alt yapılarını e-ticarete uygun hale getirmeden önce mind setleri değiştirmek ve firmaların tüm düşünme tarzlarını bu global stratejiye göre adapte etmelerini sağlamamız gerekiyordu. Sonuçta birisi sizin ürününüzün ne işe yaradığını bilmezse o ürünü kullanmaz da. Bu çerçevede Projesoft olarak ‘Discover The Intelligence Etkinlikleri’ne başladık ve 20 nin üstünde etkinlik yaptık. Herhangi bir sponsor almadık ve çoğunluğu İstanbul’da olmak üzere Anadolu’da birçok şehirde bu etkinlikleri gerçekleştirdik. Etkinliklerimize katılan firmalar, geleceğin perakende yerine online ticarette olduğunu gördükçe de kendilerini bu sürece hızla adapte etmeye başladılar.
Tüketicilerin mobil, çevrimiçi ve çevrimdışı deneyimlerinin sorunsuz entegrasyonu nasıl oldu? Tüketicinin teknoloji altyapısının oluşturulmasının siz neresinde yer aldınız?
Online ticaretin büyümesiyle birlikte firmaların sahip oldukları know-how seviyesi de arttı ve buna istinaden de tüketiciye ulaşılabilecek her mecrada ulaşmaya başladılar. ‘Omni-Channel’ kavramı ortaya çıktı. Bu çerçevede online ve offline mecralar ve bu mecraların bütünleşik olarak çalışması kavramı hızla yükselmeye başladı. Projesoft olarak gerek ERP entegrasyonu, gerekse de mobil cihazlar ve desktop üstünde çalışan b2b, b2c ve pazar yeri entegrasyonları için tamamen bulut üstünde çalışan çözümler geliştirdik.
Bugün biraz e-ticaret konusunda bilimsel bilgiler istedik sizden. Daha anlaşılır bir düzeyde anlatmak gerekirse, ülkemiz bu e- ticaret endüstrisinin neresinde?
E-ticaretin başarısını ölçecek birçok metrik ölçümleme yöntemi mevcut fakat bunlar içinde bizce en anlamlısı ülke içinde gerçekleşen e-ticaretin tüm ticarete oranı. Bu oranı da mümkünse pandemi öncesi oranlar ile kıyaslamak daha mantıklı olacaktır. En basit hali ile ifade etmek gerekirse; Türkiye’de %4.1 olan e-ticaretin tüm ticarete olan oranı, Amerika Birleşik Devletlerinde çok daha önce, 2009 yılında %4.1 idi. Buradan bakınca aynı oranı Türkiye’nin 8 yılda yakalayabildiği görülüyor. 2017 yılında İngiltere’de e-ticaretin normal ticarete oranının %15.7 ve Amerika’da ise %11.8 olduğunu da belirtelim.
Sizin ne gibi katkılarınız oluyor?
2021 itibarı ile firmalar artık e-ticaretin ayrı bir satış kanalı değil olmazsa olmaz bir ticaret şekli olduğunu anladılar. Gerek b2b gerekse de b2c ve pazar yeri işleri için hiç olmadığı kadar komplike ve bütünleşik çözümler ile işlerini yönetmeyi tercih ediyorlar. Kurucusu olduğumuz Projesoft Teknoloji, bir Teknopark Ar-Ge firması olarak bu ihtiyaçlar için tamamen bulut üstünde çalışan ve Türkiye’nin ilk ve tek PCI DSS Level 1 Güvenlik sertifikasına sahip bütünleşik e-ticaret alt yapısını üretti.
Artık bir çok kişi bilinen e – ticaret şirketlerinden sayfa alarak bazı ürünlerin satışına katkı sağlayarak komisyon alıyor. E-Ticaret araçları gelecekte neleri mümkün kılacaktır? Üretici ve Tüketici arasında sizin ne gibi bir göreviniz oluyor?
Online ürün satışı denince pazar yerleri kaçınılmaz olarak değer ifade ediyorlar ve şu anda ellerindeki reklam gücü düşünülecek olursa da ister istemez vazgeçilmez durumdalar. Her işte olduğu gibi burada da artı ve eksiler var. İşin artı tarafı siz bütçe harcamadan hızla çok geniş bir müşteri kitlesine erişebiliyorsunuz ve bazı şartları sağlamanız halinde çok güzel satışlar yapıyorsunuz. Eksi tarafı ise sizin gibi 10 binlerce satıcı da aynı kitleye erişiyor ve fiyat buradaki ana değişken haline geliyor. Dolayısıyla firmaların burada kendi siteleri ve online pazar yerleri arasında hassas bir denge kurmaları kaçınılmaz hale geliyor.
Yeni teknolojiler sayesinde artık evden, deyim yerindeyse oturarak para kazanılıyor. Big Commerce gibi işler harika bir seçenek sundu para kazanmak isteyenlere. Çünkü gerçekten e-ticaret için ihtiyacımız olan tüm araç ve teknolojileri bize sunuyor ve kendi zamanımızı bunları yeniden icat etmek için harcamıyoruz. Ancak gerçekten kârlı ve çok kazandıran satışlar yapılabilir mi? Bu açıdan e ticareti nasıl değerlendirirsiniz?
Birçok firma ve pazar yeri size sadece onların platformu üstünden çok kısa bir başvuru ile ürün satma imkanı veriyor ve dünyanın birçok yerindeki üreticiler de size online ürün alma imkanı sağlıyor. En azından kağıt üstünde gözüken bu. Fakat burada göz ardı edilen durum şu: O platformlarda ürün satan sizin gibi onbinlerce satıcı daha var ve daha da zorlayıcı tarafı, sizin tedarikçi olarak çalıştığınız firmalar da aynı platformlarda ürün satıyor. Bu perspektiften bakınca maalesef pek kâr marjınız kalmayabiliyor.
Küresel e-ticaret sınır ötesi ticaret, sınırsız ticaret, uluslararası çevrimiçi perakende satış imkanı sağlar. Evinden ABD doları ya da Euro kazanabilirsin. Sizce küresel olmak bir zorunluluk mudur?
Daha önceki sorularda da konuştuğumuz gibi internet üstünden ürün sattığınız zaman tüm dünyaya ulaşma imkanınız var teoride. Size teknoloji bunu sağlıyor. İşin çalışan tarafına gelirsek finans ile uğraşanlar için Arbitraj yabancı bir kelime değildir ve literatürdeki tanımı "fiyat farklarından yararlanmak amacıyla para, kıymetli maden, tahvil ve hisse senedi alıp satma işlemidir". Global olarak siz de bir ürünü satacaksanız o yerleşik satıcılara göre bu ürün veya hizmette avantajlı fiyat sunuyor olmanız gerekiyor. Bunu sağlayıp tüketicilere ulaşabilirseniz satmamanız için bir neden yoktur, tabi burada yasal mevzuatlar, güven gibi ana faktörleri göz ardı etmemek gerek.
Bunca şeyi anlattınız ama aynı zamanda sorularla dolu bir torbamız var. Nereye yatırım yapmalı? Hangi ülkeler en iyi ürün pazarı uyumunu sunuyor? Yerel olmayan alıcıları nasıl çekeriz? Hangi ödeme seçenekleri makbul?
E-ticaret için en önemli iki kavram fiyat ve güvendir. İkisini de eksiksiz sağlarsanız satış gelir, tabi her şart altında tüketiciye ulaşmanız lazım. Dolayısı ile bir ülkeye girecekseniz, "Think globally, act locally" (Global düşün, yerel uygula) stratejisini uygulamak gerekiyor. Amazon da Google da Apple da bu şekilde işlerini büyüttüler.
Yani kısaca, Dünyaya baktığımızda Küresel e-ticaret nedir?
Tek cümle ile özetlemek gerekirse, bir tüketici grubuna avantajlı fiyat sağlayabiliyorsanız ve güven konusunu aşabilirseniz oraya ürün satarsınız. Ama bu iki şartı olmazsa olmaz biçimde çözmelisiniz.
Küresel e-ticaret pazarı ne kadar büyük?
Staitsta.com tarafından sağlanan rakamlara göre global e-ticaretin boyutu 4.28 Trilyon USD ve 2024 yılında %21.8’lik cironun e-ticaret üstünden geçeceği öngörülüyor.
Küresel e-ticaret satış büyümesi hangi yönde olacak?
Perakende satışların çok ama çok büyük kısmı artık e-ticaret üstünden gerçekleşiyor. Ayrıca üretim sektörü ve hizmet sektörü de artık online ticaret üstünden hızla gelişmeye başladı. Dolayısı ile şunu göz ardı etmemek gerekiyor: Yeni nesil interneti olan bir ortamda doğdu ve büyüyor, yadsınamaz bir şekilde de tüm ihtiyaçlarını online üstünden karşılayacaklardır ki yaptıkları işler bile tamamen internet üstüne taşındı.
İzlenmesi gereken en iyi e-ticaret trendi sizin için nedir?
Herkes birçok trendden bahsedebilir fakat burada firmaların ayakta kalmaları için yapmaları gereken en önemli iş; daha az kar marjı ile ayakta kalıp para kazanmayı öğrenmeleri gerektiği...
Bir de bu işe merak saran okurlarımıza neler önereceksiniz? Yerel satışlar ile başlayanlar sınır ötesine ne zaman gitmeliler.
Bu çok yerinde ve doğru bir soru. Öncelikle işe lokal başlayarak burada oluşabilecek tüm soru ve sorunları görmeleri gerekiyor. Kendi ana dilimizde ve kendi insanlarımız ile bunları çözmek ve daha önemlisi süreçleri geliştirmek kolay olacaktır. Daha sonra da burada edinilen tecrübe ile global satış yapmak gerekiyor, çünkü globalde hata toleransımız çok daha az ve maliyetler çok daha yüksek durumda.
Yanıtlarınız için teşekkür ederiz. Eklemek, vurgulamak istediğiniz noktalar varsa paylaşabilirsiniz.
E-ticaret üstünde en önemli konu güven konusu. Sonuçta tüketici ürün alırken ürünü görüp eli ile dokunmuyor. Bu da ister istemez güven unsurunu en tepedeki unsur haline getiriyor. Hatta güvendiği sitede ürünler belli bir miktar pahalı ise bile onu tercih edebiliyor. Bu açıdan bakınca online ürün satacak firmaların kesinlikle bu konuda ellerindeki en iyi tercihi kullanmaları gerekiyor. Bu güveni sağlamanın yollarından birisi de Global Güvenlik sertifikalarına sahip olmak. Projesoft Teknoloji olarak Türkiye’nin ilk Global PCI DSS Level 1 Güvenlik sertifikasına sahip olduğumuzu ve bu konuda tüm müşterilerimize destek sunduğumuzu belirtmek isterim.