Kur bu haftaya da benzer seviyelerde yatay bir seyir izlerek başladı.

Dolar/TL bu sabah saat 0857'de 7.4650/7.4780 seviyesinde. Aynı saate euro/TL 9.0289/9.0454, sepet bazında TL 8.2470/8.2619 seviyesinde.

İç piyasada bugün Hazine'nin Ocak ayı borçlanma programını tamamlayacağı 2 ihale takip edilecek. Hazine bugün 15 ay vadeli kuponsuz tahvil ve 5 yıl vadeli TLREF endeksi 3 ayda bir kupon ödemeli tahvillerin ilk ihraçlarını gerçekleştirecek.

Hazine ay başında başladığı ve yaklaşık 6 ay sürecek yüklü borçlanma döneminin ilk 4 ihalesinde yaklaşık 17 milyar TL borçlanma gerçekleştirdi.

Hazine Ocak ayında toplam 37.2 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık 24.4 milyar TL'si piyasadan 25.4 milyar TL'lik iç borçlanma öngördü.

Bankacılar son üç yıldır tahvil piyasasındaki varlıklarını aralıksız azaltan yabancı yatırımcı tahvil piyasasına son iki aydır yeniden ilgi göstermeye başladığını, önümüzdeki dönemde de bu ilginin devam edebileceğini düşünüyorlar.

Hazine'nin iç borçlanmasının 2012-2017 yılında %20'sinden fazlasını finanse eden yurtdışı yerleşikler geçen sene %3'e kadar düşürdükleri paylarını son dönemde artırmaya başladı. Bu artış geçmişteki %20'li rakamlarla kıyaslandığında henüz çok düşük seviyelerde.

Henüz yılın ortasına bile gelinmeden Hazine'nin iç borç stokundaki yurtdışı yerleşik payı 2019 sonundaki %10.1'den %4.3'e geriledikten sonra Eylül sonunda tarihi düşük seviyelere olan %3'ü gördü. Açıklanmış son güncel veri olan Kasım sonunda ise ilgili oran %3.7 seviyesinde. Bankacıların hesaplamalarına göre ise geçen hafta itibarıyla ilgili pay yaklaşık %5'e ulaştı.

Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) ve hisse senedi portföyündeki artış 6 Kasım haftasında yaşanan ekonomi yönetimindeki değişimden beri 5 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde Türkiye'ye yönelik toplam girişi bankacılar 15-17 milyar dolar civarında tahmin ederken Erdoğan da ilgili tutarın 15 milyar doları aştığını Cuma günü söyledi.

Piyasalarda bu hafta Avrupa, Japonya ve TCMB'nin faiz kararları takip edilecek. Cuma günü piyasa kapanışı ardından ise kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin olası not kararı izlenecek. Piyasalarda genel beklenti S&P'den bir not değişikliği gelmeyeceği yönünde.

Dolar/TL'nin 2 hafta önce işlem gördüğü 7.3 seviesinden yeniden 7.5'e doğru yükselmesinde gelişmekte olan ülke para birimlerine yönelik satış baskısı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz açıklamaları belirleyici oldu.

Erdoğan hükümetin temel hedefinin fiyat istikrarı yani enflasyon ile mücadele olduğunu, ancak enflasyondaki düşüşün sadece kur istikrarı değil, bizzat karşı çıktığı yüksek faizin de indirilmesiyle sağlanması gerektiğini söyledi.

Bankaları "sömürü" ile eleştiren Erdoğan yüksek faiz ile övünmemek gerektiğini de söyledi.

Yabancı yatırımcılar tarafından TL'ye yönelik önerileri sürerken lokal yatırımcılarda ise dolarizasyondan dönüş için en ufak bir sinyal görülmüş değil. Son olarak geçen hafta Socienete Generale dolar/TL'de 6.7 hedefi ile öneri yaptı. Yurtiçi yerleşiklerin altın ve döviz hesapları 8 Ocak haftasında yeni tarihi rekor olan 235.86 milyar dolara yükselmiş durumda. Döviz mevduatlarının toplam mevduattaki payı da %53.4'e yükselmiş durumda.

TCMB'nin son 2 yılda 130 milyar dolarlık rezerv kaybında önemli bir etkisi bulunan dolarizasyonda henüz çözülme olmaması piyasalarda önemli bir endişe olarak takip edilmeye devam ediyor. Öte yandan kamu bankalarının 2020 ortasında 12 milyar doları aşan döviz açık pozisyonu 8 Ocak haftası itibarıyla 1 milyar doların altına inmiş durumda.

TCMB'NİN PERŞEMBE GÜNKÜ KARARI TAKİP EDİLECEK

Genel beklenti TCMB'nin Kasım ve Aralık 2020'de dezenflasyonu sağlamak adına gerçekleştirdiği toplam 675 baz puan artışın ardından atılan adımların etkisini izlemek adına faizleri sabit tutacağı şeklinde.

Reuters anketine katılan 20 kurumun 15'i Ocak ayında politika faizinin sabit tutulmasını, 5'i ise faizlerde artış bekliyor. Artış beklentilerinin üç tanesi 50, diğer ikisi ise 100 baz puan yönünde.

TCMB'nin yılın ikinci yarısı itibarıyla ise faiz indirimlerine başlaması ve 375 baz puanlık indirime gitmesi bekleniyor.

Türkiye'nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) ekonomi yönetimindeki değişim öncesi işlem gördüğü 570 baz puandan 300 baz puanın altına kadar geldikten sonra bu sabah 329/335 seviyesinde.

Piyasadaki genel beklenti, Hazine'nin yılın ilk haftalarında CDS'lerde 300 baz puanın altına düşüş ile birlikte uluslararası piyasalarda bir eurobond ihracına çıkması yönünde.