Dolar $
32.5
%-0.14 -0.04
Euro €
34.84
%0.05 0.01
Sterlin £
40.73
%0.15 0.06
Çeyrek Altın
3987.87
%0.76 29.63
SON DAKİKA
Son Yazıları

2022'ye ekmek soruları

19 Oca 2022

Liyakat önemlidir. Özellikle saha çalışmalarının, deneyimin önemli olduğu sektörlerde. Tarımla ilgili kararlarda ciddi problemler olduğunu artık sadece biz değil mutfakta yangın var diyen her vatandaş görebiliyor.

2021 yılı;  kuraklık, pandemi, stokçuluk derken buğday fiyatları aldı başını gitti. “Kuraklığın rekolteyi bu kadar düşüreceğini tahmin edemedik” cevaplarına inandık. Geçmişi bırakıp önümüze baktık. Geçen yıl yaşadıklarımızdan ders aldığımızı düşünüp bu yıla önlem alarak gireceğimizi sandık.

Bunları düşünürken; bu yıl yağışların geçen yıldan daha iyi, ancak ülkemizin % 60’ında hala eksiklik olduğunu Doç. Dr. Hasan Ekiz Hocam ile yaptığım telefon sohbetinde işitiyorum. 

Yarım saatlik konuşmada günlerce süren zirvelerinden daha fazla bilgi ve deneyim duyduğumun garantisini verebilirim. Bir araştırmacı ve çiftçi olarak Türk tarımına yönelik saptamaları rakamlar ve deneyimlerle paylaşıyor. Önyargısız, objektif, yargılamadan.

Hasan Hocam neler mi anlattı?

Maliyetlerdeki yükselme nedeniyle 2022 yılı ekilişlerinde sertifikalı tohum kullanımı %30-35, gübre kullanımı %60-70 arasında azaldı. 

2021yılında 1 kg buğdayın maliyeti suluda 1,50-1,80 TL, kuruda l,80-2,00 TL arasındaydı. Ocak 2022 fiyatlarıyla, bu yıl suluda 2,60-3,25 TL, kuruda 3,00-3,50 TL düzeyindedir. Ciddi kuraklık olursa 4 TL ve üzerine çıkması muhtemeldir. 

Dekara suluda 400-500 kg, kuruda 150-180 kg verim çiftçinin maliyetidir. 2021 yılında birçok yerde tarlaya biçerdöver girmedi, çoğu yerde verim 30-100 kg oldu. 2022 yılında da kuraklık olursa, çiftçinin durumu yine vahim olacaktır.  

Hasan Hocam buğday üretimini artırmak için neler yapılabileceğine değinirken; stratejik ürünlerin yeniden saptanması gerektiğine işaret etti. Her üründe yeterli olmak yerine stratejik ürünlerde yeterliliği hedeflemenin, örneğin ihtiyacımız olan 30 milyon ton buğdayın hepsinin veya önemli bir kısmının ülkemizde üretilmesinin daha gerçekçi olacağını vurguladı. “Önemli olan fiyat konusunda rekabetçi olabilmek, çiftçinin para kazanmasını sağlamak, tüketiciye makul fiyatlardan buğday temin edebilmek” diyerek ithalat ile kendine yeterlilik arasındaki ince çizgiyi özetledi. 

TÜİK 2021 yılında tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde %17,3’lük bir azalma gösterse de, gerçeğin bunun çok üzerinde olması kuvvetle muhtemeldir. Yoksa 10 milyon ton üzerinde buğday, 5 milyon ton üzerinde arpa ithal edilmez, fiyatlar bu kadar yükselmezdi.    

Hasan Hocama göre; ekili alanlar azalsa da, üretim miktarında aynı oranda azalmanın olmamasının sebebi “tohumculukta ve diğer tarımsal alanlarda yapılan bilimsel çalışmalardaki başarıdır.”

Sohbetin sonuna doğru o soruyu soruyorum, geçen yıl yaşadıklarımızın tekrar yaşanmaması, ekmek fiyatlarını regüle etmeye gerek kalmaması ve buğday ithalatının azaltılması için bir şeyler yapıldı mı?

Çok şey anlattı. Keşke cevap; “sorun yok, üretim alanları genişletildi, uzun vadeli planlamalar yapıldı” olsaydı.

Ezcümle; “rakamların üzeri balçıkla sıvanmaz.” Önümüzdeki yıl “buğday ithal edip ekmek fiyatlarını yine regüle etmek zorunda kalırsak” artık hiçbir bahanemiz kalmaz. Bilmekte fayda var.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları