Çin Ulusal Fikri Mülkiyet Ofisi, ülkenin 6G alanındaki egemen konumunu dünyaya ilan etmek için 26 Nisan gününü seçti. Bunun nedeni ise bu tarihin aynı zamanda Dünya Fikri Mülkiyet Günü olması. Çin Ofisi, 6G ile ilgili 38 bin önemli çalışmanın yüzde 35’inin Çin’den kaynaklandığını duyurdu.

5 Ülkenin Ciddi Çalışmaları Var

Yapılan değerlendirmeye 6G konusunda çalışma yapan ülkeler arasında Finlandiya, Güney Kore, Japonya ve ABD’de var. Çin’in bir 6G uydusu şu anda dünyanın yörüngesinde bulunuyor. Söz konusu uydunun hedefi, uzayda veri alışverişi frekansını "terahertz" (saniyede 1 trilyon hertz'lik frekans birimi) seviyesinde incelemek.

5G'den 100 kat daha hızlı olan 6G, kuşkusuz ki bazı dallarda çığır açıcı rol üstleneceği kesin. Bazı uzmanlar bu yeni jenerasyonun, neredeyse bilimkurgu düzeyindeki teknolojik gelişmelere yol açabileceğini dahi iddia ediyor. Bu çerçevede hologramlar, uçan taksiler ve Neuralink’inki gibi mekanik-beyin arayüzlerin gelişmesi gibi hayallerin gerçek olması bile gündeme gelecek.

Dijital Zirvede 50 Milyar Dolarlık Yatırım Anlaşması Yapıldı

Dördüncü Dijital Çin Zirvesi 26 Nisan Pazartesi günü doğu Çin eyaleti Fujian’ın başkenti Fuzhou’da sona erdi. Zirve süresince imzalanan 523 proje ekseninde yaklaşık 50 milyar dolar tutarında yatırımların ön anlaşmaları yapıldı. Söz konusu projelerin yapay zeka, 5G, endüstriyel internet ve blok zinciri gibi alanları kapsıyor olmaları, zirvenin dijital teknoloji ve endüstriyel işbirliği alanlarındaki değiş tokuş platformu olarak önemli bir rolü olduğunu gösterdi.

Zirve sırasında ilk kamuya açık dijital Renminbi sergisi de organize edildi. Bu çerçevede China National Nuclear Industry ve State Grid’in de aralarında bulunduğu devlet girişimleri, dijital dönüşüme ilişkin inovasyonlarını sergiledi.  Hem çevrimiçi hem de canlı olarak organize edilip iki gün süren düzenleme yedi bölümden oluştu. Bunlar arasında ana forum, bir sergi, 20 adet alt forum ve bir inovasyon yarışması oldu.

Zirvenin sergi bölümünde ise aralarında ürün ve hizmetlerini sergileyen Huawei, Alibaba ve Tencent gibi teknoloji devlerinin ve 36 devlet şirketinin de bulunduğu 54 büyük girişimin katılımıyla gerçekleşti. 

Hangi Ürün Sahte Hangi Ürün Lüks?

Dünyanın en çok lüks eşya satılan ülkesi olan Çin’de bu tüketim alışkanlığının dengelenmesine yönelik ilginç bir çalışma başlatıldı. Lüks eşyaların çok revaçta olduğu ülkelerde bu lüks ürünlerin çok sayıda sahtesi de bulunuyor. Tüketiciler için gerçek ile sahteyi birbirinden ayıramadığı için kazıklanıyor.

Söz konusu becerisiyle tanınan Zhang Chen, merceği sayesinde bir İsviçre saatinin, bir Hermes çantasının veya Prada markalı çizmelerin gerçek olup olmadığı konusunda ciddi çalışmalar yaparak bu konuda önemli bir adım attı. Chen, ncelediği logo ve seri numaraları gerçek ile sahteyi birbirinden yüzde yüz oranında ayırıyor.

Kursun Fiyatı 2 Bin Euro

Bu konuda kendisini geliştirdikten sonra Beijing'de “Lüks Ürünler Ticaret Okulu” adı altında kendi kurumunu oluşturan Zhang pek çok insanın iyi imitasyonlarla aldatıldığına vurgu yaparak kurduğu okulun sınıfını dolduranlara bu alanda gerekli bilgileri veriyor. Bu okulda yedi günlük stajında maliyeti bayağı lüks. Bu eğitim için 2 bin euro  ödemek gerekiyor.

Yapılan araştırmalara göre Çin lüks ürün piyasası yaklaşık 500 milyar euroluk bir ekonomi dönüyor. Bunların ikinci el satış piyasası da hayli hareketli. Dünyada satılan lüks ürünlerin üçte birini Çinliler alıyor; ancak bunların ikinci el olarak yeniden satılma oranı sadece yüzde 3 olup Batı ülkelerine göre bir hayli düşük. Ancak yine de ikinci el lüks eşya alanların aldatılmaktan ve gerçek markanın kullanılmış olanını aldıklarından emin olmaları önemli. 

Gerçeği taklitten ayırmanın yöntemleri değişik. Kimilerinin astarının rengi, kimilerinin ultraviyole lamba ile seri numaralarının karşılaştırılması, logonun bazı harflerinin parlaklığı gibi özellikler bunu ortaya çıkarıyor. 

Temiz kullanılmış büyükçe bir Louis Vuitton çantasının yeni alındıktan iki yıl sonra sadece değerinin yüzde 20 kadarını yitirerek 9 bin yuana, Chanel el çantasının da kolaylıkla ilk değerinin yüzde 60 ila 70 kadarını koruduğu düşünülürse, bu piyasaya ilişkin olarak gerçeği taklitten ayırma çabalarına yönelik dikkatin önemini daha iyi anlayabiliriz.

LEGO 120 Yeni Mağaza Açıyor 

Pandemi ve kısıtlamalar pek çok insanın tüketim alışkanlıklarını ve hobilerini değiştirdi. Bazı ürünler ön plana geldi, bazı ürünler ise unutuldu. Popülaritesi artan ürünlerden biri de Lego ürünleri oldu. Danimarka’nın dünyaca tanınmış oyuncak üreticisi Lego, salgın sürecinin içinde bulunulmasına karşın yeni şubeler açmaya devam ettiğini açıkladı. Danimarkalı oyuncak imalatçısı bu süreçte, diğer birçok şirketin aksine cirosunu artırdı. Firma bu yıl içinde küresel düzlemde 120 yeni mağaza açmak niyetinde olduğunu açıkladı.

Lego, geçtiğimiz yıl içinde de 134 yeni mağaza açmıştı. Bunlardan 91 adedi Çin’de açılmıştı. Bu yıl için, şirket yöneticileri yaptığı açıklamada 80 adedi (yani üçte ikisi) Çin’de olmak üzere 120 yeni mağaza açmayı planladıklarını söyledi.  Danimarkalı oyuncak üreticisinin Çin’e bu ölçüde yönelmesini de Çinli çocukların dijital dünyayla gezegenin başka ülkelerinden daha da çok haşır neşir olmasına bağlandı.

Lego serisi içinde en çok satılan ürünler Lego City, Lego Technic, Lego Star Wars, Lego Friends ve Lego Classic Bu arada fiziksel ve dijital oyuncakları/oyunları bir araya getiren Lego yaptığı açıklamada ürünleri arasında  “Super Mario” tipi serilerin en çok talep alan ürün olduğunu duyuruldu.  

Avustralya’ya Ekonomik Rest

Çin “Çin-Avustralya Stratejik Ekonomik Diyaloğu” mekanizması kapsamındaki bütün faaliyetleri süresiz olarak askıya aldı. Ülkenin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu tarafından bugün yapılan açıklamada, son dönemde, Avustralya hükümetinin Soğuk Savaş zihniyetine ve ideolojik ön yargılara sahip bazı mensuplarının iki ülke arasındaki normal iletişim ve iş birliğine müdahale etmeyi amaçlayan bir dizi faaliyette bulunduğuna işaret edildi.

Açıklamada, Avustralya hükümetinin iki ülke arasındaki iş birliğine yönelik tutumu nedeniyle, Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu ile Avustralya federal hükümetinin ilgili birimlerinin öncülüğünde yürütülen Çin-Avustralya Stratejik Ekonomik Diyaloğu mekanizması kapsamındaki tüm faaliyetlerin süresiz olarak askıya alındığı duyuruldu.

Önümüzdeki yıllarda ülkeler arasında bu tarz ekonomik restleşmelerin sayısı daha artacak. Yeni dünya düzeninde daha iyi olmak adına verilen mücadele her geçen artıyor. Bu da ülkeler arasında gerginliklere neden oluyor. Özellikle Çin bu gerilmlerin merkezinde. Küçük ülkeler Çin’den ekonomik anlamda yararlanma hayali kurarken, büyük ekonomilere sahip ülkeler ise Çin’in bu konumuna bozuluyor ve bunu önlemeye yönelik girişimlerde bulunuyor. Maçın sonucu ne olur bilinmez ama bence bu irili ufaklı tartışmalar 2030lı yıllara kadar artarak devam edecek.

Nio Alman Pazarına Merhaba Demeye Hazırlanıyor

Çinli elektrikli otomobil üreticisi Nio, çok sert bir rekabet ortamının hüküm sürdüğü Avrupa piyasasına girme kararı aldı. Nio, 2022 yılından itibaren Almanya pazarının oyuncularından biri olacak ve Mercedes Benz, BMW ve Audi gibi markalarla rekabete girişecek. Nio’nun kurucusu William Li, Der Spiegel dergisine verdiği röportajda gelecek yıldan itibaren Almanya’da araç ve hizmetlerini sunmaya başlayacaklarını umduğunu açıkladı. Nio, ilk Avrupa ülkesi olarak bu yıl Norveç’te satışlarına başladı.

William Li’ye göre Nio türünden markalara yönelen talebin yüzde 85 kadarı Çin, ABD ve Avrupa’dan geliyor. Shanghai'de yerleşik Nio firmasının satış sayıları şimdilik rakiplerinin gerisinde ancak şirket bu yılın ilk yarısında dünya çapında 42 bin kadar araç teslimatı yapmayı planlıyor.

Elektrikli Limuzin Geliyor

2014’te kurulan otomobil üreticisi, şimdiye değin piyasaya elektrikle işleyen araçlardan sadece SUV ve Crossover modelleri sundu. Ancak 2022 yılının ilk çeyreğinde beş metre boyunda lüks bir limuzin piyasaya sürülecek. Bu yılın başında sergilenmiş olan dört kapılı ET7 de, 150 kilovat saatlik katı madde aküsüyle donanmış olacak ve böylece bin kilometreden fazla bir özerkliğe sahip olacak.

Nio'nun bir özelliği de, alıcının bu e-otomobili aküsüz/pilsiz olarak satın alabilmesi. Böylece arabayı edinen, herhangi bir akü kiralayabilecek ve onu bir başkasıyla değiştirebilecek. Bu amaçla Nio Çin’de, sayısı bu arada 200’ü aşmış olan otomatik değiştirme istasyonlarıyla görüşmelerini de sürdürüyor. Bu istasyonlarda bir robot, birkaç dakika içinde boş aküyü alıp onun yerine bir yenisini monte edebiliyor. Bu durum, özellikle uzun yolculuklarda rahatlatıcı bir faktör olarak tüketiciye sunuluyor.

Bisiklet Satışlarında Rekor Artış

Çin’de büyük ölçekli bisiklet işletmeleri tarafından yılın ilk çeyreğinde üretilen bisiklet sayısı, 10 milyon 700 bini bularak, yıllık bazda yüzde 70,2 arttı. Bisiklet Birliği tarafından açıklanan bilgiye göre, yılın ilk çeyreğinde ülkedeki bisiklet imalat sanayiinde gerçekleştirilen katma değerde yüzde 30’un üzerinde büyüme hızı kaydedildi.

Büyük ölçekli bisiklet işletmeleri tarafından ocak-mart döneminde gerçekleştirilen üretim 10 milyon 700 bini bularak, yıllık bazda yüzde 70,2 arttı. Ayrıca, büyük ölçekli elektrikli bisiklet işletmelerinin üretimi ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 86,3 yükselerek, 7 milyon 81 bine ulaştı. Öte yandan, Bisiklet Birliği’nin organizasyonunu üstlendiği 30. Çin Uluslarararası Bisiklet Fuarı, 5-8 Mayıs günlerinde Shanghai kentinde düzenlendi. Yaklaşık altı bin standın bulunduğu fuara, bini aşkın işletme katılıyor.

Birliğin verilerine göre, Çin dünyanın başlıca bisiklet üreticisi ve ihracatçısı konumunda. Dünya genelinde bisiklet ticaret hacminin yüzde 60’ından fazlası Çin’den geliyor. Çin’in bisiklet sektörünün yurtdışından gördüğü talepte de geçen yıldan beri gözle görülür artış kaydediliyor. Bu yıl Çin’de bisiklet üretiminin 80 milyon adete ulaşması ve bisiklet ihracatının yüzde 10 yükselmesi bekleniyor.