Dolar $
32.58
%0.18 0.05
Euro €
34.76
%0.06 0.02
Sterlin £
40.51
%-0.21 -0.08
Çeyrek Altın
4095.99
%0.7 28.32
SON DAKİKA

Çocuk yayınları daha sıkı denetlenmeli

Son yıllarda şiddet olayları giderek artıyor. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet… Üstünde konuşlan tartışılan, kimi gerekli yasalar bir türlü çıkarılmıyor, iptal ediliyor veya hızlı bir şekilde çıkarılabilecek yasalar sürekli erteleniyor.

Bunlar yetmezmiş gibi denetim eksikliğinin de yarattığı boşlukla çocuklar oynadıkları bilgisayar oyunları, izledikleri diziler veya okudukları bazı kitaplarla şiddete özendiriliyor. 

Halbuki bir toplumda şiddetin önüne geçilebilmesinin en önemli koşulu çocukların bu bilinçle yetiştirilmesi.

Oysa, Memur-Sen’e bağlı Diyanet-Sen’in geçtiğimiz günlerde yayınladığı çocuk dergisinin ilk sayısı bu tarz yayınların denetiminde ne denli eksiklik olduğunun bir kanıtı niteliğinde. 

Dergide idam, darağacı ve kılıçla kafa kesme sahnelerinin yer aldığı görsellere yer verildi. 

Çocukların ve gençlerin tarihi öğrenmesi için çıkarıldığı söylenen bir dergide böyle görsellere yer verilmesinin yanlış olduğu, hiç mi düşünülmedi? Bu dergi çıkarılmadan bir pedagogdan onay alındı mı, alındıysa hangi pedagog buna izin verdi? 

Bu çocuk yayınlarıyla ilgili yaşanan ilk tuhaflık değil. Geçtiğimiz sene “Gül ve Düşün” isimli çocuk kitabında tecavüzü meşrulaştıran ifadelere yer verilmesi ve “Keloğlan Ak Ülke” isimli çocuk kitabında yer alan kimi ifadeler tepki toplamıştı. Ardından bu kitabın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu Kararıyla sadece 18 yaşından büyüklere içi görülmeyen zarf ve poşetle satılması kararı alınmıştı. “Gül ve Düşün” adlı kitabın satışı ise sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine durdurulmuş, ancak kitap tepkilerin odağı haline gelene kadar 4 kez baskı yapmıştı. 

Televizyonlardaki diziler ise ayrı bir sorun. Nerdeyse her kanalda mafyatik, şiddete özendiren bir yapım mevcut ve bu dizilerin çoğu reytinglerde üst sıralarda yer alıyor. Her ne kadar RTÜK, programlardan önce yaş sınırlamasına yer veriyor olsa da çocukların bu sınırlamalara ne kadar uyduğu veya ailelerin çocukları ne kadar denetlediği ya da denetleyebildiği belirsiz. Daha önce de dile getirdiğim gibi esas bu tarz şiddet içerikli diziler Türk aile yapısına uygun değilken, bu dizilere izin verilmesinin çocuklar için büyük risk teşkil ettiğini düşünüyorum.

Bunların dışında uzaktan eğitime geçilmesiyle bilgisayar ve tabletle daha da haşır neşir olan çocukların oynadıkları bilgisayar oyunlarının çoğunda da silahlar var. Ebeveynler açısından özellikle çocuklarının tabletlerinde veya bilgisayarlarında ne yaptıklarını sürekli kontrol etmesi çok zor. 

Çocukların mutlu ve sağlıklı düşünen, şiddetten uzak bireyler olarak yetişmesi için tüm bu konularla ilgili en sıkı şekilde denetim yapılması ve bunun için gerekli mekanizmaların oluşturulması lazım. Aksi takdirde gelecekte şiddet haberleri giderek artacak gibi görünüyor.