Dolar $
32.57
%0.07 0.02
Euro €
34.86
%0.05 0.02
Sterlin £
40.61
%0.08 0.03
Çeyrek Altın
3978.9
%0.12 4.68
SON DAKİKA
Son Yazıları

Sanat bağışıklığımızı güçlendirir

28 Mar 2021

Değerli Sanatseverler; "Öğrenmek kolay, öğrenilmiş bir şeyi unutmak güçtür." Bugünlerde duyduğum en etkileyici söz. Zamanla hayatta virüslere hatta acıya karşı bağışıklığınız güçleniyor. Sanatın da bağışıklığımızı güçlendirdiğini biliyor musunuz? Sanat insanı tüm yönleriyle eğitiyor çünkü.

Sanat eğitimi bireylerin sağlıklı ve dengeli gelişmesinde, dünya görüşüne sahip olmasında, yaratıcı bir kişiliğe ulaşmasında en etkin yoldur. Sanat eğitimiyle kazanılan eleştirel kimlik, sadece kültürel alanda değil toplumsal tüm olgularda nitelikli duyarlık becerisi verir. Sanat yaşama karşı dik duruşumuzu, hiçbir şeyi kişiselleştirmemeyi öğretir. İlişkilerde, evliliklerde çok daha güçlü olur insan. Çocukluk yıllarımda resim yaparak kendimle baş başa kaldığım mutlu anlarım hala hafızamda. O anlar birikimlerimiz… Hayallerimiz de saatin çarkları gibi durmaksızın usulca çalışır. Saatin iç mekanizması beni her zaman etkilemiştir. İşte bizler de sanat aracılığıyla tıpkı saatlerin işleyişi gibi iç dünyamızı zenginleştiriyoruz. Hayatın ve anıların değerini bilerek ve farkında olarak. 

Resim yaptığınız anlar derin bir konsantrasyon hissedersiniz. Bütünüyle dalıp gitmek, kapılıp gitmek, gömülmek aslında yoğunluk ifade eden sözcüklerdir. Oysa sanatçı ya da bilim insanının ruh halini oyun oynayan çocuğun ruh haline benzeterek açıklarlar. 

Sanat yapıtı, Jung Carl Gustav’ın çocuk arketipine benzemektedir. “Çocuk, anne ile babanın birleşiminden meydana gelir; ancak ortaya çıkan, anne ile babanın toplamı değil, yeni bir birey olarak tanımlanmaktadır.”

Bu yazımda sizlere tavsiye edeceğim kitap Rollo May imzasını taşıyor. Adı, “Yaratma Cesareti.”

Metis yayıncılık tarafından yayınlanmış “Yaratma Cesareti” Amerikan psikolojisi ve varoluşçu psikoterapinin önde gelen ismi Rollo May'in en temel yapıtlarından biri. May, psikoloji, psikoterapi, sanat ve felsefe ile yakın ilişkisinden ötürü, yaratıcılık konusunu farklı bir perspektiften inceliyor. 

Yaratıcılık, yoğun bir farkındalık ve bilinç artışı ile nitelenir. Rollo May diyor ki:“ Sanatçılar, yoğun karşılaşma anlarında belirgin nörolojik değişiklikler yaşarlar: Artan kalp artışı, yüksek kan basıncı, boyadıkları sahneyi daha canlı görebilmek için gözlerini kısarak görüşü daralıp yoğunlaşmasını sağlamak, zamanın hızlı akmasını hissetmemek gibi. Yemek zamanının geçtiğini fark etmeden çalışmalarına aralıksız devam edilebilirler.” Bizzat ben de resim yaparken bunları aynen yaşıyorum. Yemek yemeği unuttuğum anlar çok oluyor. Yeni bir eser ürettiğim anlar inanılmaz heyecanlı oluyorum. Tablonun başında öyle coşkulu bir his içimi kaplıyor ki anlatması zor. Bu duyguyu yaşamış olanlar beni çok iyi anlayacaklardır. 

“Cesaret (courage) sözcüğü, “kalp” anlamına gelen Fransızca couer sözcüğü ile aynı kökten geliyor. Bildiğiniz gibi kalbin işlevi kollara, bacaklara ve beyne pompaladığı kan ile tüm diğer organlara enerji kazandırmasıdır.” Her uğraş yaratıcı cesaret gerektirir. Bu kadar elektronik tablet ve akıllı telefonun arasında çocuklarımız acaba ne kadar yaratıcı cesareti kendilerinde buluyor. Tabletler 3 yaşındaki çocukların bile ellerine adeta susturucu olarak veriliyor. Dinlenebilmek için çocukların eline bu tür cihazları verip, kendilerine zaman ayıran ailelerin giderek çoğaldığı bir dönemdeyiz. Oysa dijital oyunlar, yetişkinler ve çocuklarda bağımlılık yapıyor. Hayalim bu yazıyı okuyan anne babalar ile bir kampanya başlatmak. Bir de duyarlı, çocukları çok seven bir boya firması sponsor oldu mu, muhteşem ötesi olur.  Geçenlerde oğlum Can Ata evde bir duvarı boyamak istediğini söyledi. “Tabi hemen” diyerek malzemeleri toparladık.  Sonra birlikte duvarın adına “Mutluluk Duvarı” adını verdik. Boyalar ile renklendirdik. Duvar anlam kazandı. Henüz bitmedi, derslerini yaptıktan sonra üzerinde çalışıyor.  Çalışma her gün biraz daha öyle güzel gelişiyor ki aya, gezegenlerden birine, güzel dileklerimizle ailecek ellerimizin izlerini baskı yaptık. Karamel’in pati izi eksik sadece. Pandemi günlerinde “Mutluluk Duvarı” her evde muhteşem olur. Zaman paradan daha değerlidir. Çocukların sanattan ve spordan uzak dijital oyunlara bağımlı olmasını bir eğitimci ve ressam olarak hoş karşılamıyorum. Sanat herkesi daima birleştirir ve iyileştirir. 

A’dan Z’ye sorguladıklarım: 

Nezaket, kişinin iç güzelliğinin yansımasıdır. Sizin çevrenizde bu ara nezaketli insanların sayısı kaç kişi acaba? 

Geçenlerde bir yazıda “Zıplayarak beden frekansınızı yükseltin” diye belirtmişler. Yüzümde o an tebessüm belirdi. Oğlum Can Ata ile pandemi sürecinde evde sürekli trambolin ve ip atlamalarımızdan demek enerjimiz hiç eksilmemiş. Bilimsel açıklama da geldiğine göre aynen devam. Sanat ve spor vazgeçilmez. 

Bir sonraki yazımda görüşünceye kadar sağlıkla ve sanatla kalın. 

Kendinizi ve sevdiklerinizi ertelemediğiniz, sanatçı duyarlılığıyla hayata sarıldığınız şahane güzellikler ile dolu bir hafta olsun. 


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları