Dolar $
32.54
%0.07 0.02
Euro €
35.02
%-0.1 -0.03
Sterlin £
40.84
%-0.09 -0.03
Çeyrek Altın
3992.22
%0 0
SON DAKİKA
Son Yazıları

Karalar bağlayıp oturacak değiliz!

03 Nis 2020

Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy'un, Ramazan Bayramı'nda işlerin açılacağını söylemesi morallerimizi düzeltiyor. Devletten böyle ferahlatıcı mesajlar inşallah önümüzdeki günlerde artarak devam edecek.

Hele hele dünyada işsizlik sendromunun giderek yükseldiği bir dönemde Bakanımızın, turizmin omurgası niteliğindeki otellerde iş akitleri askıya alınan çalışanlar da dahil tüm emekçilerin kısa çalışma ödeneğinden yararlanabileceğini bildirmesi ne kadar güzel…

Diğer sektörlerimizden de çalışanların korunması ve üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması adına bu tür mutlu edici çok sayıda haberler alıyoruz… Kardeşliğin, toplumsal barışın tesisi adına mutlu oluyoruz.

Nasılsa gündem bugün yine ‘kısa çalışma ödeneği’… Olayı geçen hafta dile getirmiştim ve ekonominin durmaması noktasında tüm çalışanlarımızın hükümetin verdiği hizmetten faydalanması için elini çabuk tutmasını istemiştim… Üretimin aksaması da aslında bir salgın. Elbette önüne geçilmesi gerekiyor…

Neticede kısa çalışma ödeneği imdada yetişti, diyebiliriz. Geçici süre de olsa çalışanlarımız devletin tahsis ettiği ödeneklerle hayatlarını devam ettirecek ve yakında güneşli günlere hep birlikte ulaşacağız…

***

İyi de bu şekilde iş nereye kadar gidecek?..

Bu yazımda covid-19 salgını sebebiyle kapalı otellere temas etmek niyetindeyim… Evet otellerin tamamına yakını kapalı. Çalışanlar, yöneticiler, turizm profesyonelleri evlerinde… Turizmi korumak adına söz konusu otellerdeki kapalılık farklı bir şekilde kullanılamaz mı?... Buna kafa yoranlar yok mu, diye düşünmüyor değilim.

Yaklaşık 50’den fazla sektörle bağlantılı turizm tedarik zincirinin kopmaması nasıl sağlanır… Atıl kapasite nasıl harekete geçirilir… Bence konu turizm profesyonelleri tarafından masaya yatırılmalı.

Zira küresel turizm sektörünün önde gelen teşkilatları 2020 yılı için pek hayırlı haber vermiyorlar. İleriye dönük projeksiyonda 2020 yılının kayıp olduğuna ve söz konusu olumsuzluğun 2021 yılını da içine alabileceğine dair datalar ortaya çıkıyor. Verilerde korkutucu rakamların; küresel turizm sektörü kaybının bu yıl 2 trilyon dolar ve 75 milyon işsiz olacağı yönünde… En iyi ihtimal salgın Nisan ile birlikte 3 ay sürse bile sektörde kayıplar yüzde 30-40 olarak ifade ediliyor.

***

İyi de başımıza karalar bağlayıp ağlayacak mıyız?

Akdeniz çanağında ayarımızda tesisi bulunan çok az ülke var… 1,7 milyon yatağa sahip ve 1,5 milyon doğrudan çalışanı olan Türk turizm sektörünün hakikaten profesyonellerin el atacağı bir planlamaya, farklı yapılanmaya ihtiyacı büyük…

Dedik ya; tabiat güzelliklerin… Tarih, kültür, medeniyet zenginliğin… Yeme içmede dünya mutfaklarıyla yarışacak potansiyelin var…

Var da!.. İşte şimdi bu ham değerleri işleyecek mamul hale getirecek turizm mantığını, çağın gereğine ve geleceğine göre etkinlik oluşturacak bir inovasyonu harekete geçirme zamanı… Bundan böyle turizmde gelenekselliğin, konvansiyonel yaklaşımların yeri olmamalı, diyorum.

Diğer sektörlerde olduğu gibi turizmde de çalışanı ayakta tutacak, kalitesini artıracak, hizmet aşkını tetikleyecek beyin fırtınaları yapmanın dönemi geldi de geçiyor...

***

ABD’nin son 3 haftada ulaştığı işsizlik başvurusu sayısı 10 milyon 181 bin kişi. Yıllık bazda 47 milyon kişinin işsiz kalacağı tahmin ediliyor… Olayı bize uyarladığımızda, tekstil ve tarım gibi istihdam potansiyeli yüksek turizme ne kadar ehemmiyet vermemiz gerektiğini görüyoruz.  

Dolayısıyla kısa vadede sektöre çözüm olması açısından “tur iptalleri”nin olmamasını, rezervasyonların daha cazip tekliflerle belki gelecek yıla “tehir” edilmesini talep etmiştik. Bugüne kadar bu konuda bir gelişme henüz yok.

Daha önce birkaç örneğini yaşadığımız otellerin sağlık çalışanlarına açılmasına bugün daha sıcak bakılabilir mi, diye araştırıp harekete geçmek zamanı diyorum. Sağlık çalışanlarımızın yanında dışarıda bizler için kendini tehlikeye atan gıdasından, lojistiğe, güvenlikten üreticiye kadar birçok alanda can siperâne koşan insanlarımızın konaklama ihtiyaçları giderilemez mi?

Hiç değilse “kısa çalışma ödeneği” alacak çalışanlar ve otellerini açık tutacak işletmelerin ekonomiye katkısı bir taraftan devam eder… Böylece oturarak elde edeceklerinden daha fazlasını kazanırlar…

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları