Dolar $
32.58
%0.07 0.02
Euro €
34.98
%0.4 0.14
Sterlin £
40.74
%0.18 0.07
Çeyrek Altın
3961.59
%0.09 3.67
SON DAKİKA
Son Yazıları

Tarımsal destekler yatırıma dönmüyor

12 Aðu 2020

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Tarım Meclisi yeni başkanını seçti. Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Başkanı ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Ülkü Karakuş, koltuğa bir karpuz daha sığdıracak. Önce Sayın Başkan'a hayırlı olsun diyoruz.

+ Sayın Karakuş, TOBB Tarım Meclisi’nin yeni dönemde öncelikleri neler olacak? 

Meclisin geçmişten beri en önemli görevi sivil toplum ve meslek kuruluşları ile kamu kurumları arasında köprü olmak ve iş birliğini geliştirmektir. Sektörün hangi alanda neye ihtiyacı var, mevzuatlarda hangi deşiklikler yapılmalı, dünya ve Türkiye piyasasında neler oluyor, biz hangi önlemleri almalıyız… Tüm bunları eş güdüm içinde çalışacağız. Uzun yıllardır sektörün içimdeyim. Bilgi birikimimizi tarımdan hizmet bekleyen kişilerle paylaşacağız. Tarım sektöründeki işletmelerle bire bir konuşacağız, sorunlarını ilk elden en etkin ve aktif şekilde ilgili otoriteye bildireceğiz ve takip edeceğiz.  

+ Ülkemiz tarım ve gıda alanında Covid-19 sürecini nasıl yönetti? 

Diğer ülkelere göre daha iyi yönetebildiğini söyleyebiliriz. Bu sürecin başında panik havasının etkisi, stoklardaki azalma ve lojistikteki zorluklar nedeniyle sorunlu bir dönem yaşansa da genel olarak bu dönemde ham madde temini ve yem tedariki anlamında önemli sorunların yaşanmaması özel sektörün ve kamunun iş birliği ile mümkün olmuştur. 

Özellikle yem sektörünü için çok önemli olan hububat rekoltesi için bekletiniz nedir?  

Hasat dönemi öncesinde görülen mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar, don ve sel gibi doğal olaylar bazı bölgelerimizde hububat rekoltesinin düşmesine neden oldu. Ancak, bu olumsuzluklara rağmen ülke genelinde hububat rekoltelerinin geçtiğimiz seneye kıyasla bir miktar daha fazla olacağını tahmin ediyoruz.

+ Covid-19 nedeniyle ekonominin ve tarımın canlanması için verilen destekler yeterli miydi? Piyasanın doğru işlemesi için başka neler yapılmalı? 

Bu konuyu çok önemli görüyoruz. Ancak bu desteklerin yatırıma yönlenen kısmı maalesef beklentilerin altında kalmıştır. Uygun yatırım ortamının oluşması, pandemi sürecinin atlatılmasıyla doğrudan ilişkili hale gelmiştir. Salgınla birlikte doğal olarak insanların evde kalmaya teşvik edilmesi, ev dışı tüketimin azalmasına ve dolayısıyla hayvansal ürünlere yönelik talebin düşmesine neden olmuştur. Hayvansal üretimdeki eski seviyelere gelinebilmesi ve yatırımların artırılabilmesi için ihracat ve turizmdeki normalleşmeye ihtiyaç duyulmaktadır.

Kredi faiz oranlarının düşmesi, tarımla ilgisi olmayanların hububat piyasalarına girmesine ve fiyatların beklenen seviyelerin üzerine çıkmasına neden olmuştur. Bunun dışında, hububat piyasalarının çiftçi ve özel sektör arasında şekillenmesinin ve devletin daha az müdahil olmasının amaçlandığı bir dönemde, Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) görevini başarılı şekilde yürütürken Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin piyasaya dahil olması, fiyat hedeflerini ve normal işleyen piyasayı bozmuştur. Çiftçilerde ve piyasada oluşan hububat fiyatlarındaki artış beklentisi, ülkece mücadelesini verdiğimiz gıda enflasyonunun düşürülmesi amacına ters düşmektedir.

+Hayvancılık ve yem sektöründe kısaca hangi gelişmeler yaşandı ve talepleriniz nelerdir? 

Ülkemizde pandeminin başladığı Mart ayında Şubat ayına kıyasla karma yem talebinde %15’lere varan artışlar yaşanmış, Nisan ve Mayıs aylarında ise normal seyrine geri dönmüştür.

Hayvansal ürünlere yönelik talepteki düşüşün etkisiyle zor günler yaşayan hayvancılık sektörümüz, yukarı yönlü yem hammadde ve dolayısıyla yem fiyatlarından daha fazla etkilenmeden bir çözüm yolunun bulunması gerekmektedir. Hedef, ekilmedik toprak bırakmamak, daha çok üretmek, çiftçi refahını artırmak ve sektörde devamlılığı sağlamak, işlenmiş tarım ürünleri ihraç etmek olmalıdır.

Transgenik ürünler konusunda ise maalesef sürdürülebilirlik kalmamıştır. Yıl sonunda onay süresi dolacak olan transgenik ürünler nedeniyle sektörümüzün mağduriyet yaşamaması için Tarım ve Orman Bakanlığına sözlü ve yazılı olarak yapılması gerekenler konusunda bildirimlerde bulunduk. Bir an evvel Biyogüvenlik Kanunu’nun AB mevzuatları ile uyumlu hale getirilmesi ve AB’de onaylı transgenik ürünlerin ülkemizde de onaylanması gerektiğini kendilerine arz ettik.

Hububat fiyatlarının, üreticinin kârlılığını koruyacak yöntemlerle dünya fiyatlarına uyumlu hale getirilme, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yapılan uygulamaların azaltılması ve nihayetinde kaldırılması yem sektörü olarak en önemli taleplerimiz arasındadır. 

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları