Dolar $
32.6
%0.22 0.07
Euro €
34.78
%0.1 0.03
Sterlin £
40.63
%0.03 0.01
Çeyrek Altın
4072.85
%0.14 5.46
SON DAKİKA
Son Yazıları

Yapacak bir şey yok, diyemeyiz!

15 Oca 2022

Bir ülkede enflasyonu önlemenin birinci yolu, beklentileri düzeltmekten geçer. Buna mukabil yurtdışı ve yurtiçi gelişmeler doğrultusunda fiyat artışlarında beklentiler sürekli satın alınıyorsa, 'Yapacak bir şey yok' denilemez.

Zirâ her olumsuzluğu ortadan kaldıracak mutlaka bir etken, bir çıkış vardır. Piyasaları şekillendiren tasarrufların sağlıklı yön bulmasının sağlanması belki de bugün en geçerli çözüm şekli gibi görünüyor.

Türkiye’de enflasyonun öncelikle dövizin seyriyle oluşan maliyetlerden kaynaklandığını hatırlatalım. Dolardaki yükseliş nispetinde enflasyon yükseliyor. 2021 Aralık enflasyonunun aylık yüzde 13,58 ve yıllık yüzde 36,08 gelmesinde doların yüzde 100 payı olduğunu kimse inkâr edemez.

Dolayısıyla Aralık ayı başlarında 13,5 lirayı geçen dolar kuru 20 Aralık’a geldiğinde 18 lirayı görmüşse anketleri de aşan bir enflasyon oranıyla elbette karşılaşacaksınız!

***

Aralıkta Merkez Bankası (TCMB) ve diğer bağımsız kuruluşların yaptıkları enflasyonla ilgili beklenti anketlerinde farklı yansımaların olması, dövizdeki yüksek dalgalanmanın sonucundan başkası değil.

TCMB’nin reel sektör, finans sektörü temsilcileri ve profesyonelleri ile yaptığı Piyasa Katılımcıları Anketi’nde 2021 Aralık’taki enflasyon beklentilerinde artışa bakıldığında yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 29,75 olarak görünüyor. Yine son on iki ay sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 25,37.  

Yine hatırlayanımız olursa, Bloomberght’nin anketinde, 2021 Aralık için enflasyon beklentisinin ortalama aylık yüzde 8 ve yılsonu itibariyle yüzde 29,6’ya ulaştığına şahit olmuştuk.

Fakat dolardaki yüksek ateş, Aralık enflasyonunu yüzde 36,08’e taşıyarak söz konusu yüzde 29,75’lik beklentinin 6,33 puan üzerine attı.

***

Enflasyon beklentilerindeki farklılıkların dövizdeki dalgalanma olduğu bariz.  TCMB’nin son Piyasa Katılımcıları Anketi’nde cari yıl sonu Döviz kuru (Dolar/TL ) beklentisi bu anket döneminde 16,13 lira oldu.12 ay sonrası döviz kuru beklentisi  bir önceki anket döneminde 15,56 lira iken, bu anket döneminde 16,85 lira olarak gerçekleşti.

Halen 13,5 lira üzerinde seyreden doların bu yılsonu için artış beklentileri doğrultusunda demek ki, enflasyon da aynı paralelde artışını devam ettirecek.

“Döviz fiyatlarına bağlı enflasyon yükselecek” diye, oturup ağlayacak durumumuz yok. Öncelikle oluşturulacak yeni yatırım araçlarıyla dolar alım beklentilerini kırmak ve enflasyonun yükselişine giden yolu tıkamak gerekiyor.

Belki de “TL korumalı mevduat” bugün için yapılabilecek en iyi uygulama. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, döviz mevduatlarından 20 Aralık’tan bu yana yüzde 15’lik bir çözülme olduğunu söylüyor. 2023 Haziran’ı için tek haneli enflasyon sözü veriyor.

Peki, enflasyon beklentilerini düşürecek ve dolar tercihini kıracak çok daha farklı yatırım araçları bulunabilir mi, elbette!

***

Enflasyon öyle bir anda indirilecek bir olay değil tabii. Mücadelesi yıllar alabiliyor. Yeni Zelanda’nın, İsveç, Kanada, İngiltere, İsrail, Polonya ve birçok ülkenin enflasyonla savaşındaki acı reçetelerini biliyoruz.

Toplumda birliktelik olmazsa iş yine sarpa sarar… Mamafih, ekonomi yönetimlerinin enflasyonla mücadeleyi tam olarak benimsemesi ve bunu vatandaşa hissettirmesi lâzım ki toplumsal mutabakat sağlanabilsin.

Neticede, kısa vadede beklentileri iyileştirecek ve ataleti kıracak bir para politikası enflasyonla mücadelede önemli bir başarı aracı. Başarılı bir dezenflasyon için de “beklenti yönetimi” şart.

Zirâ enflasyon psikolojisini etkin bir beklenti yönetimiyle izale edebilen para politikası enflasyon mücadelesinde uzun gibi görünen süreci kısaltması şaşırtıcı olmaz.

Ardından enflasyon mücadelesinde neden baskın bir politika izleyemiyoruz, bunların araştırılması lâzım. Meselâ Yeni Zelanda’nın çizdiği patikadan gidebilir miyiz?

***

Beklentileri yönetmede zemin de önemli… Para politikası ve finansal sistem beklenti enflasyonuna ne tür yaklaşım sergiliyor? Aralarındaki uyuşmazlıklar hangi noktada? Para politikası kararları, finansal kurumlar tarafından nasıl uyguluyor? Enflasyon oranları ve şeffaflığı öncelik yapan para politikası kurumuna güven hangi safhada?

Soruların cevapları, yapısal bir dönüşümün gerekliliğini ortaya koyduğu apaçık. Gelişmiş ülkeler kurumsallıkları ve oturmuş kurumları sebebiyle enflasyona kolay baş edebiliyorlar.

Fakat gelişmekte olan ülkeler o kadar şanslı olmuyor. Çünkü bu ülkelerde en büyük sorun yapısal, yani kurumsallığın hâlâ oturmaması. Dolayısıyla bu durum bilhassa finansal kırılganlıkları beraberinde getiriyor.

Evvela, toplumsal mutabakatı sağlamak için bilinçli bir toplum oluşturacağız. Döviz bağımlılığından kurtulacağız ve kurumsallığı yaygınlaştırıp kırılganlıklara karşı zemini sağlamlaştıracağız. Bu birinci etap… İkinci etap daha kolay olacak.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları