ABD VİZELERİ REDDEDİYOR ROTA AVRUPA'YA ÇEVRİLDİ
Uplife Academy Kurucusu Nilay Arslan, son dönemde ABD öğrenci vizesi başvurularında yaşanan gecikme veya reddedilme oranının artması ile birlikte öğrencilerin İngiltere ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerine yöneldiğini söyledi. Arslan'a göre Çekya ve Polonya da ise maliyetler uygun

Son dönemde ABD öğrenci vizesi başvurularında yaşanan gecikme veya reddedilme oranı gibi somut gelişmeler nelerdir? Bu durum öğrencileri hangi ülkelerde alternatif fırsatlara yönlendiriyor?
ABD’deki sistemsel değişiklikler ve geç verilen randevular, öğrencilerde belirsizlik ve kaygı yaratıyor. Bu nedenle İngiltere ve Hollanda gibi daha öngörülebilir Avrupa ülkelerine ilgi artmış durumda. İngiltere, eğitim kalitesi, dil avantajı ve adaptasyon kolaylığıyla, Hollanda ise uluslararasılaşma politikalarıyla öne çıkıyor. Polonya ve Çekya ise daha uygun maliyetleriyle orta gelirli ailelerin tercihi oluyor. İtalya ve Almanya da akademik itibarı ve mezuniyet sonrası fırsatlarla dikkat çekiyor.
ABD dışındaki ülkeler (örneğin Kanada, Almanya, Hollanda) öğrenci talebi konusunda nasıl bir ivme yaşıyor? Bu ülkeler hangi alanlarda, hangi avantajlarla öne çıkıyor?
Yükselen özel lise maliyetleri, aileleri yurtdışındaki lise ve üniversite programlarına yönlendiriyor. İngiltere saat farkı ve vizeye yönelik daha şeffaf süreçleriyle öne çıkarken, Kanada yüksek eğitim kalitesine rağmen vizede tereddüt yaratabiliyor.
Almanya ve Hollanda da mühendislik, sosyal bilimler ve dijital teknolojilerde kaliteli eğitim, uygun yaşam maliyetleri ve mezuniyet sonrası çalışma izinleriyle tercih ediliyor. Avrupa Birliği üyesi bu ülkeler, mezuniyet sonrası çalışma izinleri gibi imkânlarla öğrenciler için uzun vadeli bir gelecek sunuyor. Bu ülkelerdeki üniversitelerden alınan mavi diploma ise AB genelinde geçerlilik sağlayarak, mezunlara istihdam açısından önemli bir avantaj kazandırıyor.
Yaşanan zorluklar
Orta gelirli ailelerin yurtdışı eğitim yolculuğunda en büyük zorluklar nelerdir ve danışmanlık firmaları bu zorluklara nasıl çözümler üretiyor?
Orta gelirli aileler için en büyük zorluk, eğitim ve yaşam masraflarını sürdürülebilir şekilde finanse edebilmek. Türkiye’deki özel eğitim bütçesiyle Avrupa’da kaliteli bir eğitim alınabiliyor. . Örneğin, Polonya veya Çekya gibi ülkelerde öğrenciler konaklama, harç ve yaşam masrafları dahil olmak üzere aylık 1000 Euro civarında bir bütçeyle nitelikli eğitim alabiliyor.
Danışmanlık firmaları bu süreçlerde, bütçeye göre şekillendirilen programlarla hem akademik hem ekonomik olarak sürdürülebilir çözümler sunuyor.
Kredi garantili bursların durumu
“Gelir paylaşımı”, “kredi garantili burslar” ya da diğer finansal destek modelleri gibi yenilikçi yaklaşımlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunlar orta gelirli aileler için ne kadar erişilebilir?
Bu modeller çekici görünse de çok sınırlı ve riskli alanlar olabiliyor Bu tür destekler genellikle çok seçici kriterlerle veriliyor ve her öğrenci için erişilebilir değil. Ayrıca mezuniyet sonrası kısa sürede düzenli gelir elde etmek her zaman mümkün olmayabilir.
En sağlıklı yaklaşım, süreci krediyle değil planlı bir bütçeyle yürütmek. Yenilikçi çözümler ancak net, yazılı sözleşmelerle, güvenilir kurumlar ve doğru danışmanlık ile ilerlediğinde fayda sağlayabilir.
Danışmanlıklara başvurular artıyor
Lise yılsonu sınavlarının (TYT–AYT ve benzeri) açıklanmasının hemen ardından aile ve öğrenciler tercih sürecine nasıl hızla adapte oluyorlar? Danışmanlıkta en çok talep edilen destek ne oluyor?
Sınav sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte yurtdışı eğitim danışmanlıklarına ciddi bir başvuru yoğunluğu yaşanıyor. Bu dönemde öğrencilerin alternatif planlara hızla adapte olabilmesi için önceden hazırlık yapılmış olması büyük avantaj sağlıyor. En çok talep gören deste ise, ülke ve okul seçimi ile hazırlık programları konusunda oluyor.
İngiltere gibi ülkelerde yıllık ortalama 6.000–7.000 Euro bütçeyle hazırlık eğitimi alınabiliyor. Bu programlar sadece dil gelişimi değil, öğrencinin güvenini ve uluslararası çevresini de güçlendiriyor. Bazı öğrenciler Türkiye’deki üniversitelerini dondurarak bu deneyimi tercih ediyor. Bu deneyim, yalnızca dil becerilerini geliştirmekle kalmayıp, aynı zamanda öğrencinin kendine güvenini, adaptasyon yeteneğini ve uluslararası ağlarını da güçlendiren stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Ailelerin öncelikleri
Aileler okul tercihlerinde nelere öncelik veriyor? Örneğin, üniversitenin ülke itibarı, maliyet/fayda dengesi, mezunların istihdam oranı gibi kriterler nasıl sıralanıyor?
En öncelikli kriter maliyet. Ardından güvenlik ve ülke yönetimindeki şeffaflık, sonrasında da okul itibarı önem kazanıyor. Siyasi istikrar ve göçmen politikaları da belirleyici faktörler arasında. Mezuniyet sonrası istihdam, diploma denkliği gibi kriterler önemli olsa da, aileler süreci kısa vadeli harcama perspektifiyle değerlendirebiliyor. Bu noktada danışmanlık hizmetlerinin görevi, aileye büyük resmi gösterebilmek ve bu süreci uzun vadeli yatırım olarak anlatabilmek.