SON DAKİKA
Turizm Pazar 21 Eylül 2025 02:51

ALMANYA'NIN MASALLAR DİYARI, ROMANTİK YOL

Almanya sanırım bir çoğumuza yabancı bir destinasyon değil. Almanya en güçlü ticari partnerlerimizden biri olduğu için iş veya fuar için her mahalleden bu ülkeye giden çoktur. Ya da eşi dostu, akrabası olan da çoktur ve bu vesile ile Almanya'ya seyahat etmiştir. Dilerseniz gelin bu sefer sizi Almanya'nın belki de pek bilmediğiniz bir köşesine götüreyim

Almanya'nın masallar diyarı, romantik yol

Deniz DİKMEN

Almanya’da doğanın, kültürün ve misafirperverliğin bütünleştiği ve 1950 yıllarından bu yana dünya çapında ciddi bir marka değeri taşıyan Romantik Yol’a gidelim. Alman dostlarımızla birlikteyiz ve aracımızla Almanya’nın güneyine doğru yol alıyoruz. Amacımız Almanya’nın en ünlü ve en çok sevilen tatil rotasını birlikte keşfetmek.

Bu bölgenin en güzel zamanı hem yaz ayları hem de Eylül ayı derler. Havanın en tatlı olduğu dönem diye bilinir. Yavaş yavaş sımsıcak ambiyansı ile sonbahar kendini göstermeye başlar. Meyve ağaçları bahçelerde meyvelerini verir.  Aşırı sıcaklar bitmiştir ve şerbet gibi, pırıl pırıl bir hava ile karşı karşıya olursunuz.

Romantik yol 413-kilometre uzunluğunda ve Almanya’nın Main Nehri’nden Würzburg kentinden başlayıp Alp Dağları’na Füssen kentine kadar uzanır.

Bu rota üzerinde birbirinden güzel 29 orta çağ dönemin izlerini taşıyan kent bulunuyor. Bu nedenle bu kentleri gezdiğinizde kendinizi o döneme geri gitmiş gibi hissedersiniz.

Yerleşim yerleri Würzburg, Wertheim, Tauberbischofsheim, Lauda-Königshofen, Bad Mergentheim, Weikersheim, Röttingen, Creglingen, Rothenburg ob der Tauber, Schillingfürst, Feuchtwangen, Dinkelsbühl, Wallerstein, Nördlingen, Harburg, Donauwörth, Rain, Augsburg, Friedberg, Landsberg am Lech, Hohenfurch, Schongau, Peiting, Rottenbuch, Wildsteig. Steingaden, Halblech, Schwangau, Füssen kentleridir.

Bu rotada kuzeyden güneye doğru yol aldıkça karşınıza çıkan manzaralar da değişir. Önce masmavi nehir yataklarını, tarım arazilerini, yemyeşil ormanları ve çimenlik alanları izlerken yolun sonuna doğru dağlık bölgelere, Alpler’e varırsınız.

Nereye bakacağınızı şaşıracaksınız

Elbette bütün bu kentleri bir kerede görmek çok zor ancak içlerinden birkaç kenti seçip öncelikle gezebilirsiniz. Biz de Romantik gezimize meşhur ve güzeller güzeli Würzburg kentinden başlıyoruz.

Eğer tarihi kentleri ve doğayı seviyorsanız bu rota üzerinde Würzburg – Wertheim – Bad Mergentheim -Weikersheim – Rothenburg -Dinkelsbühl – Nördlingen - Harburg-Donauwörth- Augsburg- Friedberg – Landsberg – Füssen rotasını tercih edebilirsiniz.

Eğer daha çok doğanın güzelliklerinde kaybolmak isterseniz Tauber Vadisi’ne, Nördlinger Ries ve Lechrain Bölgesi’ne ve Landsberg am Lech ile Füssen kentin arasındaki Alp Dağların eteklerini gezmenizi tavsiye edebilirim.

Bölgenin kültürel miraslarını görmek isterseniz muhakkak Würzburg Sarayı’nı, Rothenburg ob der Tauber kenti’nin tarihi yapılarını, duvar resimlerini, Dinkelsbühl ve Nördlingen kentlerin tarihi kent surlarını, Augsburg kentindeki dünyanın en eski sosyal konutları olan’ Fuggerei ‘yı, Landsberg’in antik kentini, en meşhur Rokoko tarzında inşa edilmiş kiliselerden bir tanesi kabul edilen Wies Kilisesi’ni ve dünyaca meşhur Neuschwanstein Kalesi’ni görmenizi tavsiye ederim.

Zaten bu bölgeye geldiğinizde nereye bakacağınızı şaşıracaksınız çünkü her bir kentin alımlığı, tarihi dokusu, temizliği, doğa ile bütünleşmesi ve sükuneti sizi büyüleyecektir. Her yerde farklı hoş detaylar keşfedeceksiniz. Kenti süsleyen heykellere, çiçeklere, tarihi dükkanlara, minik yerel restoranlara, parklara, müzelere, bira bahçelerine hayran kalacaksınız.

Bu güzergahta yol yaptığınızda mekanların sadeliği, tarihi güzelliği ve insanların misafirperverliği, sıcaklığı sizi kucaklayacaktır ve iyi hissetirecektir.

Bu kentlere ünlü mimarların, şairlerin, bilim insanların, düşünürlerin, sanatçıların dokunuşlarını her yerde fark edip, yüzyılların tarihi dokusunun yerel kültürlerle nasıl iç içe geçtiğini ve günümüze kadar korunduğunu göreceksiniz.

alman-2

Masallar diyarını görmeye geliyorlar

Tahmin edeceğiniz gibi I ve II Dünya Savaşı’nda Almanya bir hayli yara almıştı ve ülkenin birçok kenti yerle bir olmuştu.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın tekrar ekonomik olarak ayağa kalkması ile birlikte bu bölgeye de yatırımlar yapılmış ve Romantik Yol 1950 senesinde açılışı yapılmış.

Buradaki gaye aslında Almanya’yı tekrar seyahat edilebilecek bir ülke olarak lanse edebilmekti. Bu nedenle yörenin kültürel mirasları, sanat eserleri ve Ortaçağ kentleri ortaya çıkarıldı, bakımları yapıldı ve kentler parlatıldı.

Bölgeye gelen ilk turistler ise Amerikalı askerler ve aileleri oldu. Bu nedenledir ki muhtemelen bugün bu kentlerde özellikle Amerikalı turistleri çok fazla sayıda görürsünüz. Romantik Yol yıllar içinde öylesine ün salmıştı ki, dünyanın her yerinden özellikle de Uzak Doğudan Çinliler, Japonlar, Güney Koreliler ve Kuzey ve Güney Amerika kıtasının her yerinden gelen turistler var. Tabii Avrupalı turistler ve yerel turistler de ayrı.

Her yıl milyonlarca turist buralara akıp Almanya’nın bu masallar diyarını görmeye geliyor. Hatta bu Romantik Yol fikri bazı ülkelerin öylesine hoşuna gitmiş ki, Almanya’nın bu Romantik Yolu’nu kendilerine örnek alıp kendi Romantik Yollarını açmışlar. Örneğin Japonya’nın, Brezilya’nın ve Taiwan’ın kendi Romantik Yolu bulunuyor.

Eğer bisiklet ile gezmeyi, trekking, doğa yürüyüşü ve kamp yapmayı seviyorsanız bu bölge çok elverişli. Bölgenin nehirlerinde yüzüp, kanolara binebilirsiniz, doğal parklarında kaybolabilirsiniz, Masallara ev sahipliği yapan şatoları gezebilirsiniz.

Özellikle çocuklarınız varsa sanırım tüm aileyi kapsayacak çok fazla aktivite var. Canınız isterse de şahane yerel restoranlarda yerel lezzetleri tadabilir, pastanelerde harika kahveler içip muhteşem pastalar yiyebilirsiniz. Kentlerdeki sokak müzisyenleri dinleyip yerel dükkanların altını üstünü getirebilirsiniz.

Biz de Würzburg – Dinkelsbühl – Nördlingen –Rothenbug ob der Tauber - Lechrain – Schwangau - Füssen ekseninde rotamızı belirlemiştik.

Bu kentlerin estetiğine ve tarihi dokularına bayılmıştık, Lech nehiri kıyısında yürüyüşler ve kanu gezileri yapmıştık, Dinkelsbühl kentinde nehirde yüzmüştük, Schwangau’da Neuschwanstein Kalesi’ni ziyaret edip çevredeki gölleri ve parkları keşfetmiştik. 

Kalabalığa rağmen sükûnet

Füssen kenti yakınlarındaki ormanlarda gece yürüyüşleri yapmıştık. Rothenburg ob der Tauber kentinde tarihi restoranlarda yemek yiyip kahve keyfimize doyamamıştık.

Rotamızın sonuna doğru Alp Dağları’na teleferik ile çıkıp dağlarda yürüyüşler yapıp dağ köylerinde yerel dağ orkestraların müziklerini dinleyip ‘Knödel’ yemiştik, tatlı olarak ‘Kaiserschmarrn’ tadmıştık.

Hangi birini anlatayım. Dinkelsbühl kentini kendimize merkez olarak seçip her gün farklı bir kenti keşfetmeye gidiyorduk. Akşamları ise Dinkelsbühl’e geri döndüğümüzde dondurmacımızda kahvelerimizi yudumlarken ve dondurmalarımızı yerken muhteşem tarihi binaların çatısındaki bembeyaz leylekleri izlemekten ve onların lak lak ile geçen zamanlarını dinlemekten çok büyük keyif alıyorduk.

Romantik Yol bu sene 75’inci jübilesini kutluyor ve bu vesile ile birçok aktiviteler yapılıyor.

İyi ki bu tarz bölgeler var. Her türlü yerel kültürün, tarihi dokunun, doğanın korunduğunu ve birbiri ile muhteşem bir uyum içinde olduğunu görmek çok güzel. Dünya çapında insanların buralara kadar gelip bu masallar diyarını tanımaya çalışması çok hoş, ortamlar çok keyifli.

Huzurun, dinginliğin ve tüm kalabalığa rağmen sükûnetin var olması çok güzel.

Eğer bu bölgeye daha önce gelmediyseniz yaz aylarında veya Eylül ayında muhakkak Romantik Yolun bu güzelliklerini deneyimlemenizi tavsiye ederim.

Muhtemelen daha önce hiç görmediğiniz bir Almanya ile karşılaşacaksınız.

alman-1

Keyifli geziler dilerim.

ABONE OL