SON DAKİKA
GÜNCEL Pazar 05 Ekim 2025 16:27

BİLİMİN CESUR KADINLARINI DESTEKLEMEYİ SÜRDÜRÜYOR

L'Oréal Türkiye; dünyanın bilime, bilimin kadınlara ihtiyacı var yaklaşımı doğrultusunda, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliği ile yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" Programı kapsamında 23 yıldır Türkiye'nin dört bir yanındaki bilim kadınlarını desteklemeyi sürdürüyor. Türkiye'nin en uzun süreli kesintisiz devam eden kurumsal sosyal sorumluluk programında, genç ve yetenekli bilim kadınlarının tanınmalarını sağlayarak özgün rol modeller yaratmak ve bilimsel mükemmelliği ödüllendirmek hedefiyle bugüne kadar 128 bilim kadınına ödül verildi.

Bilimin cesur kadınlarını desteklemeyi sürdürüyor

“Bilim Kadınları İçin” Programı ile 23 yıldır kadın bilim insanlarının başarılarını görünür kılan L’Oréal Türkiye, mentorluk ve sivil toplum iş birlikleriyle programın kapsamını her yıl genişletiyor. Bu yıl ödül alan dört bilim kadınına toplam 1,2 milyon TL tutarında maddi destek sağlayan şirket, bilime ve topluma somut katkı sağlamaya devam ediyor. 

Bu yıl L’Oréal Türkiye, bilim kadınlarının bilinirliğini artırmak amacıyla özel bir kitap çalışmasına da imza attı. Program kapsamında ödül alan bilim insanlarının başarıları ve yaşam öyküleri, ilk kez hayata geçirilen “Bilim Kadınları İçin: Bilimin İzinde Cesur Türk Kadınlarının Hikâyesi” adlı kitapta kalıcı bir anlatıya dönüştürüldü. Bu eser, yalnızca akademik başarıları değil, bilimin insani yönlerini de kamuoyuyla buluşturuyor. Kitaptan elde edilecek tüm gelir, bilimi toplumun her kesimine yaymayı hedefleyen Bilim Kahramanları Derneği’ne bağışlanacak. Bu girişim, programın yalnızca maddi destek sağlamakla kalmayıp, bilim kadınlarının hikâyelerini görünür kılarak toplumsal farkındalık yaratma misyonunun da güçlü bir yansıması olacak.

‘Bu program yalnızca ödül değil, bir toplumsal dönüşüm hikâyesi’

Yakın zamanda görevine başlayan L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Vanya Panayotova, programın yarattığı toplumsal etkiye şu sözlerle dikkat çekti:

“Türkiye’nin genç nüfusu ve dinamik yapısı, Bilim Kadınları İçin Programı’na da yansıyor. Başvuruları incelediğimizde sağlıktan iklim değişikliğine, sürdürülebilirlikten teknolojiye kadar birçok alanda geliştirilen çözümler yalnızca bilimsel yenilikler sunmakla kalmayıp, toplumun farklı kesimlerine ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu sorunlara da çözüm arıyor ve yaratıyor.

Bilim insanı kökenli bir lider olarak, bu projelerin arkasındaki tutkuyu ve bilimin dönüştürücü gücünü çok daha yakından hissediyorum. UNESCO iş birliğiyle 110’dan fazla ülkede yürütülen Bilim Kadınları İçin Programımız, 27 yılda dünya çapında 4700’den fazla kadın bilim insanını destekledi. Uluslararası düzeyde 137 bilim kadını ‘Bilimde Mükemmeliyet Ödülü’ ile onurlandırılırken, bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görüldü.

Türkiye ise bu programın en aktif ülkelerinden biri olarak, en çok destek veren ilk beş ülke arasında yer alıyor. Tüm bu başarıların ardında ise bilim yolunda azimle ilerleyen Türk kadınlarımız var. Önümüzdeki yıllarda da bilim kadınlarımızın potansiyellerini ortaya çıkaracak projelerin kararlılıkla destekçisi olmaya devam edeceğiz.”

Bilim kadınlarının hikayeleri artık gelecek nesillere miras 

Bilimin dönüştürücü gücünü ve bilim kadınlarının umut veren başarılarını desteklediklerini vurgulayan L’Oréal Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü & Ülke Sürdürülebilirlik Lideri İrem Karaoda Tanrıkulu, programın 23 yıllık yolculuğunu ve bu birikimden doğan yeni projeyi şu sözlerle paylaştı:

“L’Oréal Türkiye olarak bilimin ve inovasyonun dünyayı değiştireceğine inanıyoruz. 23 yıldır yürüttüğümüz Bilim Kadınları İçin Programı kapsamında 128 kadın bilim insanını destekledik; 1 bilim kadınımız uluslararası mükemmellik ödülü, 5 bilim kadınımız ise ‘Uluslararası Yükselen Yetenek’ unvanı aldı. Bugün bu başarıları kalıcı kılmak ve daha geniş kitlelere ulaştırmak için “Bilim Kadınları İçin: Bilimin İzinde Cesur Türk Kadınlarının Hikâyesi” adlı kitabı yayımlıyoruz. Bu eser yalnızca bilimsel başarıları değil; sabrı, hayalleri, eşitlik arayışını ve cesareti de görünür kılıyor.

Asıl gurur, bu kitabın kahramanı olan bilim kadınlarımıza ait. Biz sadece onların sesini daha fazla kişiye ulaştırıyoruz. Kitaptan elde edilen tüm gelir, çocukların robotlarla geleceğe yönelik çözümler üretmesine destek olmak üzere Bilim Kahramanları Derneği ile birlikte çalışılacak. Dileriz ki bu kitap, sayısız genç kızın kendi hayallerine sarılmasına, cesaret bulmasına ve bilimin ışığında ilerlemesine ilham verir” dedi.

Ödüllü bilim kadınları akademide yükselmeye devam ediyor

UNESCO İstatistik Enstitüsü verilerine göre, dünya genelinde araştırmacıların yalnızca üçte biri kadınlardan oluşuyor ve ulusal bilim akademilerinde kadınların temsil oranı yüzde 12’de kalıyor.  Times Higher Education (THE) verileri ise dünyanın en iyi 200 üniversitesinin sadece dörtte biri kadınlar tarafından yönetildiğini gösteriyor. Nature araştırmasına göre, erkek bilim insanları kadınlara kıyasla iki kat daha fazla fon alıyor. Kadın bilim insanlarının makalelerde yazar olarak belirtilme olasılığı %13, patentlerde isimlerinin yer alma ihtimali ise %58 oranından daha düşük.

YÖK verilerine göre Türkiye’de de benzer bir tablo gözlemleniyor. Kadın araştırma görevlilerinin oranı %55, öğretim görevlilerinin oranı ise %52 seviyelerinde. Ancak profesörlük aşamasına gelindiğinde oran kademeli olarak %35’e kadar düşüyor. Ülkemizde 186 erkek rektöre oranla yalnızca 15 kadın rektör görev yaparken, erkek dekan sayısı da kadın dekan sayısının yaklaşık üç katına ulaşıyor. Kadınların kariyer yolculuğunun başında güçlü bir şekilde yer almalarına rağmen üst kademelere doğru ilerledikçe temsil oranlarının seyrelmesi, literatürde “sızdıran boru sorunu” olarak tanımlanıyor.

Kadınların akademide karşılaştığı bu sorunları aşmada, L’Oréal Türkiye’nin 23 yıldır sürdürdüğü Bilim Kadınları İçin Programı önemli bir fark yaratıyor. Program kapsamında bugüne kadar ödüllendirilen 128 bilim kadınının 100’ü bugün profesör veya doçent unvanıyla akademiye katkı sunmaya devam ediyor.

ABONE OL