Küresel ekonomide ekonomi verileri gündeme damgasını vururken Türkiye’de Merkez Bankası’nın (TCMB) açıklamaları, işsizlik oranları ve bütçe gerçekleşmeleri dikkat çekti. Avrupa ve ABD’deki enflasyondaki artışlar, sanayi üretimlerindeki düşüşler, uluslararası piyasalarda Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı’nın (OPEC) üretimi kısma haberi ile İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasını ihtiva eden Brexit süreci ve söz konusu süreçte AB liderlerinin açıklamaları ülke ekonomilerine yansıyor.

Daralmalar sürüyor

Endenozya’daki hain cami baskınlarında sessiz kalan dünyada ekonomik daralmalar sürüyor. Avrupa’nın baş ekonomisi Almanya’da sanayi üretimi Ocak ayında yüzde 3,3 daralması da işaret ediyor ki, küresel ekonomide işler iyi gitmiyor. Almanya’da tüketici enflasyonun bir önceki aya göre yüzde 0,4 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 oranında artması enflasyondan korkan Avrupalılar için hiç de iyi haber değil. Zirâ Euro Bölgesi’nde açıklanan sanayi üretiminin bir önceki aya göre yüzde 1,4, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 daralması Avrupa ekonomisinde temkinli olmayı destekliyor.

Brexit Avrupa ve İngiltere’nin belası

İngiltere’de yine Ocak ayına ait sanayi üretimi, imalat üretimi, 3 aylık büyüme ortalaması verileriyle Brexit oylaması hafta içinde İngilizleri oldukça sıktı. İngiltere 3 aylık dönemde ortalama yüzde 0,2 artarken Gayri Safi Milli Hasıla (GSYİH) ise yüzde 0,5 büyüdü. 

Piyasalar açısından önemle takip edilen imalat üretimi verisinin yüzde 1,1, sanayi üretiminin de yüzde 0,9 oranında küçülmesi gelecek aylarda daralmanın hızlanacağını gösteriyor. İngiliz parlamentosunda Brexit anlaşmasıyla ilgili oylamanın 391 oyla reddedilmesi İngiliz ekonomisinde gerginliğin daha bitmediğinin habercisi. Parlamentoda Anlaşmasız Brexit düzenlemesi de 308'e karşı 312 oyla reddedilmişti. Tabi bu gelişmeler üzerine Brexit’in 30 Haziran’a ertelenmesini içeren önergesinin kabul edilmesi de ayrı bir tartışma konusu.

Konut satışları aşağı yönde

ABD tarafına geçtiğimizde enflasyonda bir hareketlenme olduğu gözleniyor. Buna göre, tüketici fiyat endeksi Şubat ayına göre yüzde 1,5 arttı. Enerji ve gıda fiyatlarının hariç tutulduğu çekirdek tüketici enflasyonu ise yine geçen yılın aynı göre yüzde 2,1 oranında yükseldi. Buna bağlı olarak perakende satışlar verisinin beklentiler üzerinde 0,2 yükselmesi de enflasyondaki durumu arzediyor.

Tabi enflasyonun yükselme sebeplerini iyi takip etmek gerekir. Yine ABD dayanıklı mal siparişleri verisinin Ocak ayında yüzde 0,4 artış göstermesi, devamında üretici fiyat endeksinin şubat ayında geçen yıla göre yüzde 1,9 oranında artması Amerika’daki enflasyon hakkında biraz bilgi veriyor. Enflasyondaki artışa karşılık ABD yeni konut satışlarının Ocak verisine göre yüzde 6,9 düşmesi gayrimenkul sektöründe işlerin iyi gitmediğinin habercisi.

Çin’den güçlü çıkış

Çin’de ise açıklanan sanayi üretim verisinin Şubat ayında Avrupa ve ABD ülkelerinin tersine yüzde 5,3 oranında artması ise Çin’in ekonomide ne kadar büyüyeceğini göstermesi açısından manidar bir gelişme. Öyle görülüyor ki, Çin bu yıl da hem büyümede, hem sanayi üretimindeki yükselişlerde dünyada lokomotif olmayı sürdürecek.

Dünya ekonomileri daralmanın yanında beklentiler dahilinde gelişen OPEC’in günlük ham petrol üretimini kısıtlamasını takip ediyor. OPEC Venezuela, Suudi Arabistan ve Irak eliyle bir önceki aya göre petrol üretimini 221 bin varil azaltarak 30,5 milyon varile düşürdü. Libya, Ekvator Ginesi ve Angola ise petrol üretiminde kısıtlamaya gitmiyor.