SON DAKİKA
GÜNDEM Çarşamba 17 Ağustos 2022 02:19

DERİN UĞULTU -17: İSTANBUL DEPREM RİSKİ

17 Ağustos 1999, ülkemizin mühendislik tarihinde yeni bir sayfa açılmasını sağlayan katastrofik bir durumla yüzleşmemizin miladı olarak kabul edilir.

Derin uğultu -17: İstanbul deprem riski

Ülke olarak maalesef bu duruma hazırlıklı değildik ve ciddi can kayıpları yaşayarak bu hazırlıksızlığımızın bedelini fazlasıyla ödedik.

Peki, geçen 23 yıllık süreç bize bir şeyler öğretebildi mi?

Bir Japon meslektaşıma ülkesinin afetlere neden bu kadar hazırlıklı olduğunu sorduğumda çektiğimiz acılar ve ödediğimiz bedeller o kadar büyüktü ki  sonunda öğrenebildik demişti…

 istanbul-1

O zaman öncelikle 17 Ağustos gecesi neler yaşandı kısaca hatırlayalım. Gece saat 3:02’de yerin 17 km. altında biriken elastik deformasyon enerjisi 45 sn. içerisinde 120 km’lik bir hat boyunca serbest kaldı. Bu enerji  132 adet atom bombasının yaratacağı tahribat gücündeydi. Resmi ölü sayımız 17.435 kişi olarak açıklansa da ilerleyen 6 ay içinde haber alınamayan kişiler eklendiğinde gayri resmi 30.000 kişi olduğu anlaşıldı. Ölü sayısı ve yıkılan binaların depremden etkilenen tüm illere göre dağılımı aşağıdaki gibidir.

istanbul-2 

istanbul-3

istanbul-4

Ekonominin can çekiştiği bu dönemdeki mali tablo ise yaklaşık 20 milyar dolarlık bir zarar oldu ve 2001 krizini tetikleyen en önemli sonuç maalesef bu deprem olmuştur.

Depremden sonra gözlemlediğim bazı iyileşmeleri özetleyecek olursam:

*Zemin etüdü yapılması zorunlu hale geldi.

*Jeolojik ve Jeofizik altlık çalışmalar hazırlanarak imara açılacak bölgeler için zemin koşulları dikkate alınmaya başlandı.

*Bölgesel zemin problemlerinde şev stabilitesine bağlı heyelan alanları, sıvılaşma oluşacak bölgeler, zemin koşullarına göre zemin oturması olacak bölgeler ayrıca incelenerek haritalandı.

*Yapı denetim firmaları ilgili bakanlığa bağlanarak binaları denetleme yetkisi aldı.

*Belediyeler, imar ve iskan konusunda binaları çok daha sıkı denetlemeye başladı.

*Hazır beton kullanımı zorunlu hale geldi ve bina yapımı esnasında beton sınıfı kontrolleri yapı denetim firmaları tarafından denetlendi.

*En son TBDY 2018’e göre binalar çok daha güvenli inşa edilecek şekilde tasarlanması sağlandı.

*Yapı tasarlanırken daha güvenli olarak yapılabilmesi için jeofizik, jeoloji ve inşaat mühendislerinin koordineli çalışacağı bir model oluşturuldu.

*Zemin mekaniği ve beton laboratuvarları ilgili bakanlık tarafından denetlenmeleri sağlandı.

*AKUT gibi arama kurtarma konusunda 1999 depremine damgasını vuran sivil toplum kuruluşları model alınarak çok daha fazla insanı kapsayan profesyonel, ciddi bütçesi olan AFAD kuruldu, tüm afetlere tek elden müdahale yetki ve sorumluluğu sistemsel olarak oluşturuldu. 

*DASK zorunlu hale geldi.

*AFAD bünyesinde milyonlarca vatandaşımız afetler konusunda eğitimler alarak bilinç seviyesi arttırıldı.

*Kızılay’ın afetler konusundaki kapasitesi arttırıldı.

Ancak tüm bu yapılan çalışmalar, göç almaya devam eden resmi 16 milyon, gayri resmi 20 milyonun üzerine insanın yaşadığı, Avrupa’nın pek çok ülkesinden daha kalabalık olan bu kadim şehrin deprem riskini azaltamadı.

İstatistiksel sismoloji açısından 25 yıllık süre içinde İstanbul’da deprem olma ihtimali %65-70 bandında ve deprem olmayan her yıl bu oran %2.5 artmaya devam edecek.

Şu an beklenen risk ise; aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi orta Marmara çukurunda bulunan kilitlenme zonunda biriken enerjinin artmasıdır. Yaklaşık 20 yıldır hiçbir sismik aktivite gözlenmeyen bu zonda, 24-26 Eylül 2019’da meydana gelen depremlerle, orta Marmara çukurunda bulunan kilitlenme zonunda sismik aktivitenin başlaması jeofiziçilerin en büyük endişesi olarak görülüyor. JİCA’nın açıkladığı İstanbul deprem riski, minimum 100 bin kişinin ölmesi ve minimum 150 milyar dolar maddi zarar olarak belirlendi.

istanbul-5 

Marmara denizinde meydana gelebilecek Mw =7,2-7,6 bandında oluşacak bir depremde oluşacak tusunami riskimiz ise:

“İstanbul kıyılarında beklenen maksimum tsunami su basma yükseklikleri; Silivri-7.5 m, Büyükçekmece- 8.5 m, Beylikdüzü- 4.7 m, Avcılar- 5.0 m, Küçükçekmece- 5.5 m, Bakırköy- 6.5 m, Zeytinburnu- 7.0 m, Fatih- 7.0 m, Beyoğlu- 3.0 m, Beşiktaş- 3.0 m, Üsküdar- 3.0 m, Kadıköy- 7.8 m, Maltepe- 8.0 m, Kartal- 6.0 m, Pendik- 5.7 m, Tuzla- 6.5 m…” olarak hesaplandı . Etki alanı ise aşağıda bulunan haritada çok daha net olarak görülüyor.

istanbul-6