Yapı stoğunu incelediğimde;

1980 öncesi yapılan 12.786 bina toplam yapı stoğunun %44’ü

1980-2000 yılları arasında yapılan 8375 bina toplam yapı stoğunun %28’i

2000 yılı sonrasında yapılan 8122 bina toplam yapı stoğunun %28 ini oluşturur.

Buradan toplam yapı stoğunun %72’sinin 2000 yılından önce yapılan eski binalardan olduğunu çıkarabiliriz.

Bu yapıların %18’i yığma binalardan oluşurken,1-4 kat arası binalar toplam yapı stoğunun %51’ini oluşturmaktadır.

Gaziosmanpaşa’nın zeminini incelediğimde ise Vs30 kayma dalgası hızlarının toplam yüzölçümünün %15’lik kısmında 200-500 m/sn. olduğunu yani orta seviye ve altında olduğunu gördüm.

Kalan %85’lik kısmında ise Vs30 kayma dalgası hızlarının 800-1000 m/sn. ile gayet iyi olduğunu gördüm. Bu sonucun, İstanbul’un en iyi zeminlerinden biri olan Jeolojik olarak GROVAK adını verdiğimiz, kahve renkli kumtaşı olduğunu söyleyebilirim.

Bütün bu verileri toparlayacak olursam. Karşımıza çıkan sonuç enteresandı. Yapı stoğunun %72’si eski binalardan oluşurken, zemininin %85’i çok iyi olan bu kalabalık ilçede acaba gerçekleşecek büyük İstanbul depreminden nasıl etkilenecekti?

Çok ağır hasar alıp yıkılabilecek 132 bina ağır hasarlı 403 bina tespit edilirken.

Oluşabilecek can kaybı 140,ağır yaralı sayısı 83 olarak ön görülmüştü.

Ayrıca depremden sonra 13,963 hane için geçici barınma ihtiyacı doğacak.

Demek ki binalar eski bile olsa zeminin çok iyi olması can kaybını yıkılacak bina sayısını minimuma indirebiliyordu.

Zemin bu nedenle çok önemliydi.

En çok can kaybı olacak mahalleleri incelediğimde ise;

-Merkez

-Hürriyet

-Yenimahalle

-Barbaros Hayrettin Paşa

-Sarıgöl

Buradan benim önerimse zemini orta ve altı seviyede olan, binaları malzeme ömrünü tamamlamış olan yukarıda belirttiğim mahallelerde oturan vatandaşlarımız. Binalarını detaylı analiz ettirsinler. Binaları güçlendirmeyle kurtulabiliyor mu yoksa yıkılması mı gerekiyor. Bu durumu açıklığa kavuştursunlar. En kötü 2000 yılı sonrası yapılmış bir binaya kiraya çıkabilirler.

Evet kabul ediyorum ekonomik koşullar iyi değil. Önümüzde kış var ancak şöyle düşünelim birde bu kadar sıkıntı yetmiyormuş gibi beklediğimiz büyük İstanbul depremi olursa?

Bu durum için bir planınız var mı?

Eğer yoksa işte o planı yapma zamanınız artık geldi…

Montaigne’nin de söylediği gibi: “Gideceği limanı bilmeyen gemiye, hiçbir rüzgardan hayır gelmez…”

 

İstanbul’da beklediğimiz deprem , Mw = 7,2 – 7,6 aralığında olduğu için bu çalışmada senaryo depremimiz Mw = 7,5 kabul edilerek gerekli çalışmalar yapılmıştır.