Yapı stoğunu incelediğimde;

*1980 öncesi yapılmış, 7272 binası,toplam yapı stoğunun %46’sını 

*1980-2000  arasında yapılmış 5195 binası,toplam yapı stoğunun %32’ini

*2000 yılı sonrası yapılmış 3570 binası,toplam yapı stoğunun %22’sini oluşturur.

Bu verilerden toplam yapı stoğunun %78’inin depremden önce yapılmış eski tip binalardan oluştuğunu söyleyebiliriz. 

Toplam yapı stoğunun,%61’i,1-4 katlı olan bu binaların %81’si betonarme olarak inşa edilmişti.  

Vs30 kayma dalgası hızlarına göre ilçenin tamamını incelediğimde.İlçenin %90’ında 700-1382 m/sn.hızların hakim olduğunu ve zemini gayet iyi olduğunu söyleyebilirim.

*PGA(En yüksek yer ivmesi)- 0,09 g -0,28 g arasında 

*PGV(En yüksek yer hızı)  -  5,3 cm/s -20 cm/s arasında olması zeminin iyi olduğunu doğrular nitelikte idi.

Yapı stoğunun %78’İ eski binalardan oluşan ancak zeminin %90’ı İstanbul’un en iyi zeminlerinden olan 182,649 vatandaşımızın ikamet ettiği bir ilçede beklenen büyük İstanbul depremi olursa sonuç ne olacaktı?

İBB ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesinin hazırlamış olduğu en son rapor olan haziran 2020 verilerine göre;

*Çok ağır hasarlı yıkılabilecek 64 bina,

*Ağır hasarlı,en kötü deprem sonrası yıkılacak 187 binaya göre,

*Olası minimum can kaybı 26 kişi,

*Ağır yaralı 14 kişi olacağı öngörülmüş.

Bu sonuçlara göre oluşabilecek geçici barınma ihtiyacı ise 4096 hane.

Bu sonuçtan sonra Beşiktaş’ta ikamet eden vatandaşlarımızın aklından geçen soru ise sanırım,en çok can kaybı olacabilecek mahaller hangileridir ? 

Vs30 kayma dalgası hızına göre 200-400 m/sn.ölçülen ve toplam yüzölçümünün %10’luk kısmında kalan bu mahalleler.

-Mecidiyeköy

-Sinanpaşa

-Türkali

Bu mahallelerde oturan vatandaşlarımız eğer binaları çok kötü değilse güçlendirme seçeneği ile binalarını depreme hazırlayabilirler.

Afetleri yönetmek, İstanbul gibi mega şehirlerde elbette ki kolay değildir.

Ancak, deprem konusunda önemli bir plan yapılmışsa bu planın belediyelerde bulunan daire başkanları ,müdürler ve mühendisler  tarafından bilinmesi yeterli değildir. Yapılan bu tür planlar halka anlatılmadığı sürece hiçbir geçerliliği yoktur .Diyelim bir çalıştay düzenledik ve bu planı basın önünde anlattık yine hiç birşey değişmez. Vatandaşlarımıza bu planın neresinde olduğu ,kademeli olarak anlatılmalıdır.

Oysa, bu tarz eğitimler şuana kadar okullarda çeşitli dönemlerde verilen seminerlerden öteye gidememiştir. Yani deprem oldu, sıranın altına girelim, çök, kapan, tutun yapalım. Panik yapmadan bekleyelim. Sonra tehlike azalınca gülerek tek sıra merdivenlerden inelim. Bahçede toplanalım.

İçimiz rahatlasın …

Bu iş bu kadar basit değil elbette…

Bu görevi sadece AFAD’a yıkmakta hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.

Halkta bir karşılığı olmayan mükemmel planlar