Fidanten, geçimini sağlamak için inşaat sektöründe çalışırken, merakını üretime dönüştürme fikri geliştirdi. Geçen yıl kasım ayında gerekli izin ve prosedürleri tamamlayarak Lice ilçesinde babasının desteğiyle kurduğu tesis, başlangıçta 400 “kara akrep” (Androctonus crassicauda) ile faaliyet göstermeye başladı. Girişimci, kısa sürede akrep sayısını 3 bine yükselterek zehir sağımına geçti.

Her akrepten elde edilen zehir miktarının oldukça sınırlı olduğunu belirten Fidanten, yaklaşık 1 gram zehir için 300 akrepten faydalandıklarını söyledi. Zehir, eksi 200 derece soğuk zincir koşullarında muhafaza edilerek hem ilaç hem de kozmetik sektörüne ihraç edilecek. Fidanten, “Periyodik olarak her akrebi ayda bir sağıyoruz. Bu süreç oldukça titizlik gerektiriyor. Zehirin 1 gramı 8 ila 12 bin dolar arasında satılıyor. Avrupa’nın birçok ülkesi ile Çin, Hindistan ve Küba’dan talep var. Katma değeri yüksek bir ürün. Kanser ve beyin tümörü gibi hastalıkların tedavisinde kullanıldığını biliyoruz” dedi.

Girişimci, çocukluğunda köyde bir eve akrep girdiğinde çağrıldığını ve akrepleri doğaya bıraktığını belirterek, “Evcil hayvanları seven yaşıtlarımın aksine ben akrep ve yılanlarla ilgilenirdim. İzlediğim belgesellerle bu merakımı iş hayatına dönüştürme hayali kurdum” dedi. Fidanten, Afrika ve Çin’de geleneksel tıpta, Küba’da ise kanser tedavisinde akrep zehrinin kullanıldığını öğrenince ilgisinin daha da arttığını söyledi.

Fidanten’in tesisi, sadece kendi istihdamını sağlamıyor; iki kardeşi de tesiste çalışıyor. Girişimci, hedeflerini daha da büyüterek akrep sayısını 30 bine çıkarmayı ve ülke ekonomisine daha yüksek katma değer sağlamayı planlıyor. Ülke genelinde akademik ve üretim alanında yapılan çalışmaların desteğiyle, Türkiye’nin bu sektörde adından söz ettirmesini hedefleyen Fidanten, ihracat ağını genişletmeyi ve pazar çeşitliliğini artırmayı amaçlıyor.

Tesisi kurarken çevresindekilerin şaşkınlıkla karşıladığı fikrin bugün gerçeğe dönüşmesi, girişimci için ayrı bir mutluluk kaynağı. Fidanten, “Bu işin hem bilimsel hem de ekonomik boyutu var. Hem sağlık sektörüne katkı sağlıyoruz hem de bölgemize ve ülke ekonomisine katma değer yaratıyoruz” diye konuştu.