SON DAKİKA
GÜNCEL Pazartesi 08 Eylül 2025 15:06

DÜĞÜMÜ YSK ÇÖZER Mİ?..

CHP'de yaşanan gelişmeler, gündemin ana maddesi oldu. CHP İstanbul il yönetiminin görevden alınması ve kayyım atanması sonrasında yaşanan gelişmeler, toplumsal gerilimin artmasına neden oldu. YSK mahkemenin kararının geçerli olduğunu açıklarken, CHP'lilerin sokağa dökülmesi de gerginliğin artmasına neden oldu.

Düğümü YSK çözer mi?..

Mustafa DENİZ

Mahkemenin CHP’ye ilişkin kararı, siyasette olduğu kadar toplumda da yeni bir tartışma ve gerginlik ortamı yarattı. Kararın ardından farklı kesimlerden yükselen tepkiler, siyasi tansiyonun daha da artabileceğine işaret ediyor. Ancak demokratik düzenin sağlıklı şekilde işlemesi, bu süreçte hem siyasilerin hem de toplumun ortak akılla hareket etmesine bağlı. Yaşanan gelişmelerin ardından, gerginliği azaltmak ve toplumsal huzuru korumak adına neler yapılması gerektiği de tartışılıyor. Gerginliği Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) azaltabileceği belirtiliyor.

Mahkemenin CHP’ye ilişkin aldığı karar, sadece hukuki değil aynı zamanda siyasi ve toplumsal sonuçlarıyla da tartışma yarattı. Karar, Türkiye’nin siyasal gündemini yeniden şekillendirirken, siyasetteki kutuplaşmanın daha da derinleşip derinleşmeyeceği sorusunu beraberinde getirdi.

Hukuk ve siyaset dengesi

Türkiye’de yargı kararlarının siyasete yansıması yeni değil. Ancak CHP’ye ilişkin karar, hem partinin geleceğini hem de muhalefet-iktidar ilişkilerini doğrudan etkileyebilecek boyutta görülüyor. Bu noktada temel tartışma, kararın hukuki mi yoksa siyasi mi olduğu sorusunda düğümleniyor. Yargıya olan güvenin korunması, toplumun demokrasiye bağlılığını sürdürmesi açısından kritik önem taşıyor.

Siyasilerin rolü

Kararın ardından yükselen sert açıklamalar, gerginliği artırma riski taşıyor. Uzmanlara göre, toplumsal huzurun korunması için öncelikle siyasi aktörlerin tansiyonu düşürecek bir söylem geliştirmesi gerekiyor. “Kazan-kaybet” anlayışının sürmesi halinde kutuplaşmanın daha da derinleşeceği, uzlaşı arayışlarının ise zayıflayacağı değerlendiriliyor.

Sivil toplumun etkisi

Toplumun farklı kesimlerini bir araya getirebilecek bağımsız aktörlere olan ihtiyaç, bu dönemde daha da öne çıkıyor. Sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri, diyalog kanallarını açarak gerginliği yumuşatma konusunda önemli bir rol oynayabilir. Ancak bu aktörlerin etkin olabilmesi için siyasetin de buna alan açması gerekiyor.

Önümüzdeki döneme dair senaryolar

CHP’ye yönelik kararın ardından Türkiye siyaseti iki farklı yola girebilir:

Gerginlik senaryosu: Sert söylemler ve restleşmelerle tansiyon yükselir, kutuplaşma derinleşir. Bu durumda toplumsal güven azalır, siyasi istikrar zedelenir.

Uzlaşı senaryosu: Diyalog kanallarının açılması ve siyasi aktörlerin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi halinde süreç, demokratik işleyişi güçlendiren bir fırsata dönüşebilir.

YSK’nın kilit rolü

Sürecin bundan sonra nasıl ilerleyeceği büyük ölçüde Yüksek Seçim Kurulu’nun tavrına bağlı olacak. YSK’nın alacağı kararlar, hem siyasi dengeleri hem de toplumsal algıyı doğrudan etkileyecek. Ancak hangi karar çıkarsa çıksın, asıl belirleyici faktör siyasilerin ve toplumun bu kararı nasıl karşıladığı olacak.

CHP’ye yönelik karar, Türkiye’de siyasetin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası niteliğinde. Bu noktada atılacak adımlar, sadece bir partinin değil, ülkenin demokratik geleceğinin seyrini belirleyecek. Gerginliği artırmak mı, yoksa ortak akılla toplumsal barışı güçlendirmek mi? Önümüzdeki günlerde bu sorunun cevabı netleşecek.

Tekin polis eşliğinde girdi

Gürsel Tekin binaya gideceğini açıklamış, CHP  tüm İstanbullulara “Saraçhane ruhuyla direnecek; demokrasimizi kayyımlara teslim etmeyeceğiz” diye seslenmişti.

Bunun üzerine valilik, Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Kağıthane, Sarıyer ve Şişli’de gösteri ve yürüyüşleri 10 Eylül 23:59’a kadar yasaklamıştı.

CHP İstanbul İl binasında yoğun güvenlik önlemleri alındı. 

Dün polis bina önündeki yurttaşlara gazıyla müdahale etti ve en az 10 kişiyi gözaltına aldı.

Tekin geçici kuruldan Zeki Şen ve Erkan Narsap’la birlikte araçla CHP İstanbul İl Başkanlığı binası önüne gitti ve gazetecilere “Bir, iki temasımız olacak. Sonra baba evine gireceğiz” diye açıklama yaptı.

Tekin açıklamadan sonra il başkanlığı binasına girmeden aracına döndü. Kısa süre sonra araçtan çıkan Tekin polis eşliğinde il başkanlığı binasına girdi.

ABONE OL