SON DAKİKA
Giyim ve tekstil Pazartesi 08 Aralık 2025 13:21

DÜNYADA HER 100 DERİ CEKET KULLANANDAN 5'İ TÜRK DERİSİ GİYİYOR

Deri sektörünün en büyük buluşmalarından biri olan ve Antalya'da düzenlenen TDK Leather & Fur Fashion Show, 18 ülkeden yaklaşık 800 yabancı alıcının katılımı ile başladı. Fuarın, yıl içine yayılan sipariş tekrarlarıyla birlikte 100 milyon dolarlık ticari katkı sağlamasını beklediklerini söyleyen Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Sarıgül, "Kalite, model ve üretim kabiliyeti açısından Türkiye'nin üzerinde üretim yapan bir ülke yok. Bugün dünyada kaliteli deri ürün satmak isteyen markalar için Türk malı olmazsa olmaz.

Dünyada her 100 deri ceket kullanandan 5'i Türk derisi giyiyor

Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) tarafından 8–11 Aralık tarihleri arasında Antalya Belek’te düzenlenen TDK Leather & Fur Fashion Show, dünyanın dört bir yanından gelen profesyonel alıcıları ağırlamaya başladı. Deri konfeksiyon sektörünün en kapsamlı ve en yüksek verim sağlayan organizasyonu olarak kabul edilen fuar, bu yıl 18 ülkeden yaklaşık 800 yabancı alıcıyı ve Türkiye’den katılımcılarla birlikte binin üzerinde profesyoneli bir araya getiriyor.

Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan TDKD Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Sarıgül, fuarın sektör açısından kritik önemini vurgularken, Türkiye’nin deri ve deri konfeksiyonunda dünya ölçeğinde yön belirleyen bir ülke olduğunu ifade etti. Antalya’da düzenlenen bu özel etkinliğin sektöre çok büyük bir katkı sunduğunu ve adeta can suyu verdiğini vurgulayan Sarıgül, “Avrupa Birliği’nden Orta Asya’ya, doğu blokundan Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyadan katılımcıları ağırlıyoruz. Deri konfeksiyon açısından dünyada bu fuarın verimliliğine yaklaşan bir başka organizasyon yok. Sektörün ihracatının neredeyse yarısının bu fuardan geçtiğini görüyoruz. Bu etkinlik, Türkiye’nin deriye yön veren ülke konumunu açık şekilde ortaya koyuyor. Özellikle tasarım çeşitliliği, model zenginliği ve yenilikçi yaklaşım açısından dünyada bir benzeri yok. Fuarın, yıl içine yayılan sipariş tekrarlarıyla birlikte sektöre 100 milyon dolarlık ticari katkı sağlamasını bekliyoruz." dedi. 

TÜRK DERİSİ KALİTESİYLE ÖNE ÇIKIYOR

Geçen yılın Aralık dönemine göre fuara ilginin yaklaşık yüzde 10 arttığını belirten Sarıgül, bu yükselişi şu sözlerle değerlendirdi:

“Alıcılar burada buldukları çeşitliliği başka hiçbir yerde bulamadıkları için bu fuar onlar için vazgeçilmez hale geldi. Kalite, model ve üretim kabiliyeti açısından Türkiye’nin üzerinde üretim yapan bir ülke yok. Biz artık fiyat rekabetine bakmıyoruz, çünkü Çin, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin maliyet olarak çok üzerine çıktık. Oralarda yarışma şansımız yok. Ancak biz bu açığı yenilikle, hızla ve yüksek kaliteyle kapatıyoruz. Dünyanın iyi alıcıları ve kaliteli ürüne ulaşmak isteyenler Türkiye’yi tercih ediyor. Nerede kaliteli deri ürünü satmak isteyen bir mağaza varsa, orada Türk ürünü mutlaka vardır. Bu fuar da Türkiye’nin küresel deri modasındaki liderliğini perçinleyen bir etkinlik olarak öne çıkıyor.”

HER FİRMA 100 ÜRÜNLE KATILIYOR, 5600 YENİ MODEL GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

Fuarın Türk deri sektörünü yarıştan koparmayan, aksine sürekli dinamik tutan en önemli platform olduğuna işaret eden Sarıgül, fuarda sergilenen ürün çeşitliliğinin dünya ölçeğinde eşi olmadığının altını çizdi. TDK Leather & Fur Fashion Show'a her firmanın en az 100 yeni modelle katıldığına dikkat çeken Sarıgül, "Toplamda 56 firmamız var. Bu da minimum 5600 model demek. Bunun da yaklaşık yüzde 80’i birbirinden tamamen farklı. Dünyanın hiçbir yerinde bu çeşitlilik yok. Yeni materyaller, efektler, renkler, trendler ve deriyi farklı materyallerle birleştiren yenilikler bu fuarın imzası.” dedi.

“DÜNYADA HER 100 DERİ CEKET KULLANANDAN BEŞİ TÜRK DERİ CEKETİ GİYİYOR”

Türk deri konfeksiyon sektörünün dünya pazarındaki konumuna da vurgu yapan Sarıgül, Türkiye’nin kalite standardına başka ülkelerin ulaşamadığını söyledi. Sarıgül, şöyle devam etti: 

"Bugün dünyada kaliteli deri ürün satmak isteyen markalar için Türk malı olmazsa olmaz. Şu anda üretilen ürünlerin seviyesi 20 yıl önce hayal bile edilemezdi. Artık biz başkalarını örnek almıyoruz; dünya bizi takip ediyor, taklit etmek istiyor ama edemiyor. Yenilikçi gücümüz, hızlı teslimatımız, manevra kabiliyetimizin yüksekliği ve her şeye uyum sağlayabilme yeteneğimiz en önemli özelliklerimiz arasında. Bir de artık biz burada ufak butikçi dediğimiz müşteriye de hitap edebiliyoruz. Yurt dışının sağlayamadığı imkanları, bu çok ucuz ülkelerin sağlayamadığı düşük adetleri, hepsini temin edebiliyoruz. Kalite olarak zaten onlarla kıyaslanmamız ve onların bizim seviyemize gelmesi mümkün değil. Biz gerçek anlamda sahada büyük oyuncuyuz."

Türkiye'nin deri de dahil olmak üzere markalaşmayı bir türlü beceremediğini kaydeden Sarıgül, "Ancak tekstilde olsun, deride olsun, ayakkabı da olsun çok iyi üreticiyiz. Deri denince akla dünyada Türk derisi geliyor. Dünyada her 100 deri ceket kullanandan beşi Türk deri ceketi giyiyor. Bunları Türk üreticileri, Türkiye'de üretiyor." diye konuştu. 

'SAVAŞ BİTERSE TALEBE YETİŞEMEYEBİLİRİZ'

Sektörün 2026 beklentilerine de değinen Sarıgül, son yıllarda Rusya-Ukrayna savaşının etkilediği pazarların büyük ölçüde Avrupa ve Amerika ile telafi edildiğini, savaşın sona ermesi durumunda sektörün ciddi ivme kazanacağını söyledi. Sarıgül, "Ukrayna ve Rusya bizim için çok önemli pazarlar. Avrupa ve ABD’de de ciddi müşteri portföyü oluşturduk. Bu pazarlar birleşirse 2026’da talebe yetişemeyebiliriz.” dedi. 

Bununla birlikte global ekonomik daralmanın tüm sektörleri olduğu gibi deriyi de etkilediğini ifade eden Sarıgül, çözümün yine yenilikten ve esnek üretim kabiliyetinden geçtiğinin altını çizdi. 

YAN GİDERLERDEKİ ARTIŞ SEKTÖRÜ ZORLUYOR

Sarıgül, sektörün en büyük sorununun ise yan giderlerdeki artış olduğuna dikkat çekerek, "Ham maddede çok büyük bir artış olmasa da enerji, işçilik ve kimyasal maliyetlerindeki artış ciddi baskı yaratıyor. Kur artışı bu yan giderlerdeki artışın altında kaldığı ve biz de yurtdışında fiyatlarımıza döviz bazında zam yapamadığımız için bu tarafta biraz zorlanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

DERİ KONFEKSİYONDAKİ İHRACAT TÜRKİYE ORTALAMASININ 133 KATI 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca da fuarın Türk deri sektörünün “nefes alma noktası” olduğunu vurgulayarak, sektörün Amerika ve Avrupa’ya yönelişini, iç pazardaki artan ilgiyi ve 2026 beklentilerini paylaştı.

2024 yılında deri ve deri mamulleri ihracatı 1 milyar 527 milyon dolarla yüzde 12,9 düşüşle kapanırken, deri konfeksiyon sektörünün 193 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirten Karaca, "Geçen yıl kilogram başına 133 dolarlık bir değere ulaştık. Neredeyse Türkiye ortalamasının 133 katı fazlasına satıyoruz. 2025’in ilk 11 ayında ise bu rakam 146 dolara yükseldi. Türkiye artık çok satarak değil, katma değerli ürün satarak büyüyecek. Deri kürk konfeksiyon sektörümüz bu anlamda en kıymetli alt sektörümüz.” dedi.

AMERİKA ÇOK ÖNEMLİ BİR PAZAR HALİNE GELDİ

Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle daralan pazarın ardından Amerika'nın sektör için birinci pazar haline geldiğine işaret eden Karaca, 2025’in ilk 11 ayında ABD’ye yapılan ihracatın yüzde 41 artış gösterdiğine ve kilogram başına birim fiyatın 216 dolara ulaştığına dikkat çekti. Amerika'nın artık alternatif değil, hedef pazarları haline geldiğini kaydeden Karaca, tasarım temelli çalıştıklarını ve her ülkenin beklentisine göre koleksiyon hazırladıklarını ifade etti. Karaca, "Bu pazar artışını Amerika'da daha fazla alevlendirmek ve artışı körüklemek istiyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde bu artış devam edecek." dedi. 

Karaca, 2026 için hedefin yalnızca belirli ülkeler değil, tüm dünya olduğunu vurgulayarak, "Artık hedef pazar değil, hedef dünya demek lazım. İlk hedefimiz e-ticaret. Tek tuşla tüm dünyaya ulaşabiliyoruz. Bunun yanında Avrupa Birliği ikinci büyük pazarımız olacak. Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi halinde bu pazarın da yeniden devreye girmesiyle ciddi bir ihracat artışı bekliyoruz.” dedi. 

Antalya’da düzenlenen fuarın sektör için kritik bir rol oynadığını belirten Karaca, “Bu fuar butik gibi görünse de çok ciddi bir hacme sahip. 56 firmamız burada yer alıyor ve dünya pazarından yüzde 5 pay alıyor. Türkiye’de deri sektörünün başka bir fuar alternatifi yok. İhracatçımız için en önemli çıkış noktalarından birisi burası.” diye konuştu.

ÇOK ŞANSLI BİR DÖNEMDEYİZ

Türk deri konfeksiyonunun dünya liginde olduğunun altını çizen Karaca, şöyle devam etti: 

“Bugün dünyanın her yerinde Türk deri ceketlerini görebilirsiniz. Türk deri ürünleri kalitesini kanıtladı ve en prestijli yerlerde satılıyor. Ancak katma değerli ürün satmak için markalaşma şart. Bu anlamda şansımızın giderek arttığını düşünüyoruz. Eskiden Avrupa ve Amerika marka çıkartırken, şimdi marka çıkarma Asya'ya doğru kaydı. Bakın arabalara, otomotiv sektörüne, moda sektörüne, tekne ve yat sektörüne... Hepsi Asya'ya doğru kaydı ve biz de tam köprü pozisyondayız, çok avantajlı pozisyondayız. Bundan sonra katma değeri artırıp dünya pazarında markalarımıza yer almaya devam etmeye başlayacağız. Çok şanslı bir dönemdeyiz. Bu durumu iyi değerlendirmemiz lazım."