Dolar $
32.19
%-0.04 -0.01
Euro €
34.98
%0.03 0.01
Sterlin £
40.91
%-0.11 -0.04
Çeyrek Altın
4093.65
%-0.33 -13.44
SON DAKİKA
FİNANS Salı 30 Nisan 2019 13:39

ENFLASYON TAHMİNİ SABİT

Enflasyon tahmini sabit

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, "Enflasyonun 2019 yıl sonunda yüzde 14,6 olarak gerçekleşeceğini, 2020 yıl sonunda yüzde 8,2’ye, 2021 yıl sonunda ise yüzde 5,4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz." dedi.

Çetinkaya, Marriott Şişli Otel'de düzenlenen "Enflasyon Raporu 2019-II" bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, enflasyon tahminlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Yılın ilk çeyreğinde iktisadi faaliyette kısmı bir toparlanma görüldüğünü ve gelecek dönemde cari dengedeki iyileşmenin devam edeceğini vurgulayan Çetinkaya, şunları kaydetti:

"Enflasyonu düşürmeye odaklı, sıkı bir politika duruşu ve güçlendirilmiş politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını öngörmekteyiz. Bu çerçevede, enflasyonun 2019 yıl sonunda yüzde 14,6 olarak gerçekleşeceğini, 2020 yıl sonunda yüzde 8,2’ye, 2021 yıl sonunda ise yüzde 5,4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz. Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2019 yılı sonunda yüzde 12,1 ile yüzde 17,1 aralığında (orta noktası yüzde 14,6), 2020 yılı sonunda yüzde 5,1 ile yüzde 11,3 aralığında (orta noktası yüzde 8,2) gerçekleşeceğini öngörmekteyiz."

Kısa vadede maliyet yönlü bazı gelişmelere ve risklere rağmen gelecek üç yıl için enflasyon tahminlerinde önemli bir değişiklik yapmadıklarına işaret eden Çetinkaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunu son para politikası kararımızın açıklamasında yaptığımız değişiklikle beraber okumakta fayda var. Geçtiğimiz hafta yayımlanan karar metninde gerekirse ilave sıkılaştırma yapılabileceğine dair ifadeyi çıkarıp enflasyonun hedeflenen patikayla uyumunu gözeten bir parasal duruş sergileyeceğimizi vurgulamıştık. İfadelerdeki bu değişiklik kısa vadeli bir yön sinyalinden ziyade yapısal bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Enflasyonun projeksiyonlarla uyumunu sürekli gözetecek şekilde parasal duruşun belirlendiği bir çerçeveyi esas alıyoruz. Dolayısıyla bu rapordaki tahminlerimizde önceki döneme göre bir farklılaşma olmaması, enflasyondaki düşüşün hedeflenen doğrultuda gerçekleşmesi için parasal sıkılığın sağlanacağı ve korunacağı şeklinde okunmalıdır."

 merkez-a

"Hedefe giden patikayı korumayı tercih ettik"

 

TCMB Başkanı Çetinkaya, enflasyonun hedeften saptığı dönemlerde, merkez bankasının projeksiyonlarının hedefe doğru giderken izlenecek yola dair öngörü içerdiğini belirterek, "Bu açıdan bakıldığında açıklanan patika bir nevi ara hedef olarak da nitelendirilebilir." dedi.

Bu çerçevede, raporda dışsal faktörlere dair bazı varsayımların bir önceki döneme kıyasla yukarı yönlü güncellense de para politikası duruşunu sıkı tutarak enflasyon üzerindeki etkilerini önemli ölçüde telafi edebilecekleri öngörüsünde bulunarak, "Bu nedenle de hedefe giden patikayı yani projeksiyonlarımızı korumayı tercih ettik. Enflasyonun öngörülebilir olmasını ve enflasyondaki düşüş sürecinin planlanan doğrultuda ilerlemesini sağlamak için elimizdeki bütün araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, rezerv tartışmasına ilişkin, "Bizim takip ettiğimiz rezerv yeterliliği kavramları ve kullandığımız metrikler bakımından son aylarda hiçbir parametrede bozulma söz konusu değil." dedi. 

Çetinkaya, Marriott Şişli Otel'de düzenlenen "Enflasyon Raporu 2019-II" için bilgilendirme toplantısının ardından ekonomist ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Rezerv tartışılırken aslında rezerv yeterliliğinin tartışıldığını ifade eden Çetinkaya, "Bu tartışmanın brüt rezervler üzerinden gerçekleştirildiğini ifade etmeye çalıştım. Bu da uluslararası normlarla uyumlu. Tabii bu rezervlere bakarken elbette net rezervler bazı kalemleri ayrıştırarak bakan metrikler de var. Bu da analiz konusunda bakış açılarının farklılığını yansıtır ve doğaldır. Diğer taraftan şunu unutmamak lazım rezervlere bakarken sadece resmi rezervlerin değil, ülkemizde olduğu gibi bankacılık sektörünün finansal kesim rezervleri, şirketler kesiminin yabancı para varlıklarının da hesaba katıldığı bazı metrikler var." diye konuştu. 

Çetinkaya, finansal istikrar açısından ülkenin döviz rezervlerinin yeterliliği konusunda değişik parametrelerle, ölçümlerle Merkez Bankası'nda takip ettiklerini aktararak, "Son dönemdeki tartışmalar lütfen yanlış algı oluşturmasın. (Rezerv tartışması) Bizim takip ettiğimiz rezerv yeterliliği kavramları ve kullandığımız metrikler bakımından son aylarda hiçbir parametrede bozulma söz konusu değil." dedi.  

 

"(Swap) Zaman zaman bazı araçlar daha çok öne çıkabiliyor"

 

Murat Çetinkaya, Merkez Bankası olarak her zaman iletişimlerinin rezervleri gelecek dönemde güçlendirme yönünde olduğunu belirterek, bunun dışında cari denge gelişmelerinin takip edildiğini, ihracat ve turizm gelirleri gibi kalemlerin gelecek ayda dönemsel etki yapabileceğini söyledi. 

Azalış yaşanılan dönemlerin görüldüğü gibi gelecek aylarda önemli ölçüde artışların da görülebileceğine dikkati çeken Çetinkaya, "Burada kritik nokta şu, bizim de tavsiyemiz, rezervlere bakarken trende bakmak, orta vadeye bakmak ve geniş bir rezerv yeterlilik metrik ayrımıyla bakmak daha sağlıklı olacaktır." dedi. 

Çetinkaya, swaplara da değinerek, "Son dönemde tartışıldı. Zaman zaman bazı araçlar daha çok öne çıkabiliyor. Geçtiğimiz mart ayı da böyle bir dönemdi. Swap piyasasındaki gelişmeleri sizler de yakından takip ettiniz. Biz bu araçları kullanırken rezerve olan etkisini biliriz, ama Merkez Bankası olarak rezerve etkisini dikkate alarak bu araçları dizayn etmiyoruz ya da bu araçların kullanımında rezerve etkiyi hesaba katarak bir düzenlemeye ya da değişiklik yapmıyoruz." diye konuştu. 

Kullanım imkanının artırılması kademe şekilde gerçekleştirildiğini aktaran Çetinkaya, "O sırada piyasada yaşanan sıkışıklık, offshore, offshore faizleri arasında açılan büyük fark ve piyasada gördüğümüz anomali karşısında piyasadaki istikrarı ve etkin işleyişi desteklemek amacıyla atılmış bir adımdı. O yüzden kademeli olarak adımlarımızı attık ve sonuçlarını gördük. Birkaç gün içerisinde piyasalarda normalleşme yaşandı." ifadelerini kullandı. 

 merkez-b

"(Parasal aktarım) Merkez Bankası nedenlerini analiz eder, gereken tepkiyi verirdi"

 

Çetinkaya, Merkez Bankası'nın parasal aktarımı açısından bakıldığında elbette kısa vadeli faizlerin üzerinde Merkez Bankası ve para politikası duruşunun etkisinin belirgin olduğunu ve bunun böyle olmasını istediklerini, bunun finansal aktarım açısından önemli olduğunu vurgulayarak, ancak kısa vadede enflasyon beklentileri, piyasa likiditesi, vade primi gibi bazı unsurların etkili olabildiğini anımsattı.

Geçen dönemde de piyasada likiditenin homojen dağılmamasının ağırlıklı etkisiyle, beklentilerin farklılaşmasıyla birlikte piyasa faizlerinde olağandan farklı olarak Merkez Bankası politika faizinden bir uzaklaşma gördüklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bizim için önemli. Öncelikle bu etkinin nereden kaynaklı olduğunu anlamaya çalışırız. Bu farklılaşmanın giderek azaldığını görüyoruz ve tekrar piyasa faizleri Merkez Bankası politika faizinin etrafında dalgalanmaya başladı. Kredi ve mevduat faizlerinde normalleşme görüyoruz. Bu bizim için önemli. Kopukluk devam etseydi, Merkez Bankası nedenlerini analiz eder ve ona göre gereken tepkiyi verirdi.

Çünkü parasal duruşun etkin bir aktarım ile piyasada sonuçlarının görülebilmesi Merkez Bankası'nın temel hedefidir. Uzun süreli kopukluk parasal duruş ve aktarım mekanizması açısından dönemsel ve yapısal soruna işaret edebilir. O yüzden bunu anlamaya çalışır ve gereken politika tepkisini de verirdik ancak bugün itibarıyla bunların piyasa faizleri, kredi mevduat faizleri cephesinde normalleşmeye başladığını görmekteyiz. Yakından takip etmeye devam ediyor olacağız." 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, Merkez Bankasının TL'ye güveni sağlamak için elindeki tüm araçları aynı kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini söyledi.

Çetinkaya, Marriott Şişli Otel'de düzenlenen "Enflasyon Raporu 2019-II" için bilgilendirme toplantısının ardından ekonomist ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Döviz Karşılığı TL Swap Piyasası'nın geçici olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine Çetinkaya, sundukları araçların ya da piyasaların geçici olmadığını bildirdi.

merkez-c

Çetinkaya, "Biz ihtiyaca göre farklı araçları devreye alabiliyoruz. Burada yapmaya çalıştığımız şey, piyasanın etkin bir biçimde çalışmasını sağlamak. Piyasa derinliğinin oluşması, sağlıksız fiyat oluşumlarının ya da aşırı oynaklıkların gündeme gelmemesi, bankaların farklı seçenekleri kullanabilecek konumda olmaları. Kullandığımız araçların tamamı buna hizmet ediyor. Bu yönüyle araçlar kalıcı ama ifade etmeye çalıştığım şey; dönemsel olarak bu faktörlerle kullanım oranları ve talep farklı olabilir." diye konuştu.

Belirli bir süre uygulamada miktarları, limitleri artırarak veya azaltarak tepki verebileceklerini dile getiren Çetinkaya, bu anlamda söz konusu aracın devam ettiğini bildirdi.

Çetinkaya, swap piyasasındaki işlemlere ilişkin verilerin paylaşımına dair bir soru üzerine, bu verileri paylaşmaya başladıklarını, bunları daha açık ve detaylı biçimde yayınlamayı sürdüreceklerini anlattı.

 "Merkez Bankasının bir kur hedefi olmaz"

Çetinkaya, swap işlemlerinin nasıl muhasebeleştirileceğine dair bir yorum üzerine, bunun detaylarını paylaşacaklarını, burada zaman sorunu olabildiğini, verilerin yayınlanma frekansı, içeriği ve zamanıyla ilgili toplam resmi görebilme konusunda bazı eksikliklerin olabileceğini söyledi.

Daha fazla ve net bilgilenme ihtiyacı olduğunda bunu karşılayabileceklerini dile getiren Çetinkaya, burada bir sorunun söz konusu olmadığını ifade etti.

Çetinkaya, "Dalgalı kur rejimiyle ilgili ben duruşumuzu söyleyeyim, bugüne kadar hep bunu ifade ettik. Merkez Bankasının bir kur hedefi, bir kur bandı hedefi, belirli bir yeri tutma çabası olmaz. Merkez Bankası enflasyon, fiyat istikrarı hedefi çerçevesinde birçok faktörde olduğu gibi kur gelişmelerinin de etkisini dikkate alır." diye konuştu.

Ancak Türkiye'de bir zorluklarının bulunduğunu vurgulayan Çetinkaya, "Para politikasının tepki fonksiyonu nedir, ne kadar çok ve yoğun kura tepki veriyoruz, bu kavramlarla ilgili tartışmaların olduğunun farkındayım. Buradaki zorluğumuz şu; biz veriye dayalı olarak enflasyona tepki veriyoruz. Bütün iletişimimiz bunun üzerinedir." ifadelerini kullandı.

Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak enflasyonda ve fiyat istikrarında istediğimiz noktalara gelememiş olmanın, hele bugünlerde hedeflerden epey uzaklaşmış olmanın, yapısal bir mesele olarak dolarizasyonun yüksek olmasının, dış finansman gibi bildiğiniz bu faktörlerin etkisi karşılaştırılabilir diğer ülkelere göre yüksek bir döviz kuru geçişkenliğinin olması elbette kur gelişmelerine ve oynaklığına karşı para politikası kararları verilirken bunların dikkate alınması gerektirir. Ben bu gelişmelerle ilgili sadece TCMB adına konuşabilirim ve Merkez Bankası'nın duruşu budur, burada herhangi bir değişiklik söz konusu değildir."

merkez-d

"Sıkılaştırmayla ilgili duruşumuzu net biçimde ortaya koyduk"

Murat Çetinkaya, fiyatlamalar ve faiz oranları konusuna değinerek, merkez bankacılığının finansal aktarım üzerinden çalıştığını, para politikası kararlarının etkinliğinin bunu gerektirdiğini söyledi.

Eylülde kendilerinin ciddi bir sıkılaştırma yaptıklarını dile getiren Çetinkaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Duruşumuzu net olarak ortaya koyduk. Hatta metindeki değişiklikle bunu yapısal bir noktaya taşıdık. 'İlave sıkılaştırma yapabiliriz, gerektiğini zaman bir sıkılaştırma döngüsü bile olabilir anlamına gelecek tahmin patikasından sapmaya müsaade etmeyeceğiz' duruşunu ortaya koyduk. Bu çerçevede Merkez Bankası aktarımın çalışmamasına herhangi bir biçimde kayıtsız kalmaz. Piyasa gelişmelerini yakından takip ederiz, analiz ederiz ve buna dayalı olarak da para politikası duruşunu ve diğer araçlarımızı uygulamaya alırız. Burada ifade etmeye çalıştığım bir duruştur, yaklaşımdır.

Karar mekanizmasının ve atacağımız adımların nasıl çalıştığına dair bir çerçevedir. Bu çerçeve dün nasılsa, geçen yıl ve ondan önce nasılsa şu anda da öyle olmaya devam ediyor. Herhangi bir değişiklik yok. Biz tahminlerimizi yaparken net bir biçimde piyasa gelişmelerini, riskleri dikkate alarak bizi hedefe taşıyacak para politikası duruşunu belirleriz. Bunun dışındaki diğer unsurlar tali şeylerdir. Biz piyasadaki fiyat gelişmelerini, fiyatlama davranışlarına bakarız. Orada olası bütün riskleri, özellikle yukarı yönlü riskleri daha da dikkate alarak bulunduğumuz dönemde para politikası duruşumuzu belirleriz." 

Çetinkaya, TL'ye güvene ilişkin bir soru üzerine, "Merkez Bankası TL'ye güveni sağlamak için elindeki tüm araçları aynı kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Konuşma metninde de bunu ifade etmeye çalıştım. Fiyat istikrarının sağlanması bunun için temel şarttır. Bu amaçla para politikası duruşumuzu şekillendiriyoruz. Bunun dışında elbette piyasadaki olası oynaklıklar, algı ve istikrarı bozabilecek unsurlara karşı da elimizdeki tüm araçları, likidite araçlar da dahil olmak üzere kullandık, kullanmaya devam ediyor olacağız." diye konuştu.

"Kurul, ihtiyaç duyduğu anda ilave parasal sıkılaşma yapabilir"

 Rezervlere ilişkin soru üzerine Çetinkaya, rezervler hesaplamaları konusunda farklı uçlara dağılan, farklı rakamlar ve farklı yorumlamalar bulunduğunu belirtti.

Çetinkaya, rezervler konusunda gerekli açıklamalar yaptıklarını, yapmaya da devam edeceklerini, rezervlerde trende bakılarak analiz yapılmasının daha sağlıklı sonuçlar vereceğini, yakın zamanda bunun görülmesiyle bu soruların geride kalacağını söyledi.

merkez-e

Para Politikası Kurulu faiz kararı metninden "ilave parasal sıkılaşma yapılabilir" ifadesinin çıkarılmasına yönelik soruyu Çetinkaya, şöyle yanıtladı:

"Aslında konuşmamda da bahsettim. Biz ilave sıkılaşma ifadesini çıkararak, aslında şunu söyledik. Enflasyonun hedeflerinden uzaklaşıldığı dönemde bizim projeksiyonlarımız ve tahmin patikamız, bir anlamda ara hedef haline gelir. Biz burada daha dönemsel bir ifadeyi çıkarttık, daha yapısal bir ifadeyi ekledik. Karar metninin bütüncüllüğü içinde bakıldığında yukarı yönlü risklere vurgumuz devam ediyor. Manşet enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanıncaya kadar sıkı parasal duruşun korunacağını ifade ettik. Kurul, ihtiyaç duyduğu anda ilave parasal sıkılaşma yapabilir. Bu çok net. Metni daha yapısal bir içerikle ikame ettik."

Murat Çetinkaya, kredi faizlerine ilişkin soru üzerine, piyasa faizlerinin TCMB politika faizi etrafında dalgalandığını, kredi-mevduat faizlerinde normalleşme gördüklerini ifade etti.

"Gıdada yeni sezon arzının olumlu katkısı olabilir"

Gıda fiyatlarındaki artışa ilişkin soruya Çetinkaya, "Gıda fiyatları ciddi bir oynaklık unsuru olmaya devam ediyor. Burada dönemsel olarak bakıldığında yakın dönemde sebze-meyvede yeni sezon arzının olumlu bir katkısı olabilir. Ancak gıdada maalesef olumsuz bir durum var. Bunun için koordineli çabalar devam ediyor. Bu bir belirsizlik oluşturmasının yanında refah etkisi var." şeklinde cevap verdi.

Çetinkaya, Merkez Bankasının iletişim politikasının değişip değişmeyeceğine yönelik soru üzerine, iletişime açık olduklarını ve olabildiğince detaylı paylaşımlar yaptıklarını söyledi.

Enflasyon Raporu toplantılarını temel iletişim aracı olarak gördüklerini, bunun dışında ekonomi kavramlarıyla ilgili her seviyede bilgilendirme yaptıklarını anlatan Çetinkaya, ihtiyaç olması halinde iletişimdeki iyileşmelere devam edeceklerini dile getirdi.

Çetinkaya, ihtiyaç olması halinde PPK toplantıları sonrası ilave basın toplantıları yapılabileceğini belirterek, "Kargaşa, gürültü ortamında değil sakinleşmeden sonra iletişimi tercih ediyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.


ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR