SON DAKİKA
GÜNDEM Salı 16 Mart 2021 02:43

ENFLASYONU KIRACAK POLİTİKALARA İLK ADIM

Kur geçişgenliği, maliyet ve iç talep baskısıyla yükselen enflasyonu tek haneye düşürmek isteyen TCMB, kurulacak Fiyat İstikrarı Komitesi'nin de desteğiyle gıda başta artan fiyatların yönetilmesi ve enflasyon ataletinin kırılmasını hedefleyen uygulamalara 18 Mart'taki PPK toplantısıyla başlayacak.

Enflasyonu kıracak  politikalara ilk adım

Sedat YILMAZ

Naci Ağbal başkanlığındaki Merkez Bankası (TCMB), Hükümet’in “İnsan Hakları Eylem Planı” adlı yargı ve hukuk paketinden sonra “Ekonomi Reform Paketi”ni devreye almasıyla başlayan, makro ekonomik ve fiyat istikrarı öncelikli para ve maliye politikalarının eş güdümünü gerektiren yeni dönemin ilk Para Politikaları Kurulu (PPK) toplantısını 18 Mart Perşembe günü gerçekleştiriyor.

Kur geçişgenliği, maliyet ve iç talep baskısıyla yükselen enflasyonu tek haneye düşürmek isteyen TCMB’nin, reform paketlerine paralel kurulacak Fiyat İstikrarı Komitesi’nin de desteğiyle gıda başta artan fiyatların yönetilmesi ve enflasyon ataletinin kırılmasını hedefleyen yeni para politikalarını devreye alması bekleniyor.

TCMB’nin bu hafta Perşembe günü yapacağı Para Politikaları Kurulu (PPK) toplantısında, reform paketleri uygulamaları doğrultusunda ekonomik hedeflerin bozulmasını önleyici ve makro ekonomik istikrarın sürdürülebilirliğini sağlayacak kararlara imza atacağı, fiyat artışlarına sebep olan yapısal ve dönemsel etkenleri maliye politikalarıyla eş güdümlü hafifletmeye çalışacak revize edilmiş bir programla yürürlüğe koyacağı tahminleri yapılıyor.

TCMB’nin enflasyona bakışı

Merkez Bankası (TCMB); yüksek enflasyona, döviz kuru birikimli yansımaları, uluslararası emtia fiyatlarında devam eden çıkışlar, üretimde maliyetlerin yükselişi, iç talepteki belirgin artış, para arzı, yükselen kredi ihtiyacı ve enflasyon beklentilerinin sebep olduğunu, söz konusu çerçevede para politikaları oluşturduklarını bildiriyor.

TCMB, söz konusu süreçte enflasyonda yukarı yönlü risklerin devam ettiğini, faiz indirimlerinin henüz gündemlerinde olmadığını belirtirken artan enflasyon sebebiyle, yurt dışı yatırımcının da düşünülerek faiz artışlarına devam edilebileceğini ima ediyor.

“Para politikasının aktarım mekanizması üzerinden gecikmeli olarak güçlü bir şekilde dezenflasyonist etkisini gösterdiğinin ortaya çıkması, finansal koşullardaki sıkılaşmanın beklenti kanalı üzerinden talep kaynaklı enflasyonist baskı üzerinde genele yayılmış güçlü bir aşağı yönlü görünüm ortaya koymasının faiz indirimleri açısından son derece önemli” olduğunu dile getiren TCMB, bu noktada enflasyonda kalıcı bir düşüşü sağlamanın fiyat istikrarına işaret eden göstergelerin de oluşmasının beklenmesi gereğine vurgu yapıyor.

Banka, enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve dezenflasyon sürecinin en kısa sürede yeniden tesis edilmesi için güçlü bir parasal sıkılaştırmaya gidilmesi ve bunun kalıcı fiyat istikrarı hedefi sağlanana kadar uzun bir süre devam edeceğini öngörüyor.

Bozulma beklentileri ankette

Diğer taraftan TCMB’nin Mart ayı beklenti anketine göre aylık, yıllık ve iki yıllık vadelerde bozulma gözleniyor. Yüzde 17 seviyesinde bulunan politika faizinin 50 – 75 baz puan civarında artışı beklenen TCMB anketinde yılsonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi aylık bazda 31 baz puan artışla yüzde 11,54’e, 12 ay ilerisine yönelik enflasyon beklentisi 11 baz puan artışla yüzde 10,47 olarak tahmin ediliyor.

Enflasyonu yakından etkileyen kur geçişgenliğini doğuran döviz fiyatlarındaki dalgalanmayı da beklentisine alan TCMB anketinde bir önceki anket dönemine göre yüzde 2 artarak 7,95’e, on iki ay sonrasına göre yüzde 3,2 artışla 8,20 liraya yükselen dolara da dikkat çekiliyor.

Yine ithalata bağlı enflasyonu tetikleyen cari açık konusunda da tahmin yürütülen TCMB Mart ayı anketinde yılsonu cari açık beklentisi 24,1 milyar dolardan 25,2 milyar dolara, 2022 yılına ilişkin cari açık beklentisi de 22,2 milyar dolardan 23,4 milyar dolara yükselmiş görünüyor.

Dolayısıyla yapılan anketler çerçevesinde gelecek aylarda da enflasyonun büyük oranda tarihsel ortalamalara yakın seyredeceği, gelecek 3 aylık süreçte yıllık TÜFE’nin yüzde 16’yı aşacağı, yıllık enflasyonun çift hanede kalma ihtimalinin giderek daha da yükseldiği böylece hem kısa ve hem de uzun vadeli enflasyon beklentilerinde bozulma gözleniyor.

CDS’ler yeniden aşağı yönlü

Ancak ABD tahvil faizlerinin yüzde 1,6’ları geçmesiyle hareketlenen dolar kuru sebebiyle Türkiye’nin risk primi 5 yıllık CDS’lerin yüzde 340’lara dayanmasından sonra yeniden 300 seviyelerine gelmesi Türk Lirası varlıklarına yatırım yapan yatırımcıyı sevindiriyor. TCMB’nin 18 Mart’taki PPK toplantısında faiz artışıyla birlikte söz konusu primin 300’ün altına ineceği tahminleri yapılıyor.

Uluslararası bankalar da TCMB’den faiz artışı bekliyor. ABD’li Citi Grup TCMB’den 50-100 puan faiz artışı beklerken yine ABD’li JP Morgan da TCMB’nin 100 baz puan faiz artırmasını bekliyor. Banka Türkiye’nin bu yılki enflasyon tahminini de son olarak yüzde 11,2 olarak açıkladı.

JP Morgan gibi ABD’li Morgan Stanley de 100 baz puan faiz artışı olacağını tahmin ediyor ve TCMB’nin bu hamlesiyle Türk Lirası’nın yeniden değer kazanmaya başlayacağını ifade ediyor. Yine Fransız bankası Societe Generale ile Credit Agricole ve Alman Deutsche Bank da TCMB’nin Mart ayındaki toplantısında 100 baz puan faiz artırımı bekliyor.

Banka yöneticileri ortak yorumlarda; TCMB’nin faiz artışını ihmal etmeyeceğini, artan ABD tahvil faizleri patikasına göre gelecekte küresel risk iştahında görülebilecek kötüleşme, emtia fiyatlarındaki güçlü artış ve yükselecek enflasyonla birlikte TL’deki zayıflama beklentilerine karşı ciddi bir faiz artışı yapabileceğini, faiz artışının 200 baz puana kadar çıkabileceğini, aksi halde TL’nin kırılgan bir duruma dönebileceğini ifade ediyor.

Mücadelede merkez; Komite

Bu arada Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile TCMB’den oluşturulacak Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonundaki Fiyat İstikrarı Komitesi’nin enflasyonla mücadelede fiyat dalgalanmalarını engelleyecek erken uyarı sistemi, tedarik zincirinde gıda kaybı ve israfının önlenmesi ile enflasyon beklentilerinin yönetilmesi ana temelli hareket edeceğini planlayacağı, böylece eş güdümün fiyat istikrarına müspet katkı vereceği kaydediliyor.

Komitenin fiyat istikrarının sağlanması amacıyla enflasyon dinamiğini takip etmek için, dezenflasyon süreci önünde risk oluşturan şokları değerlendireceği, gerekli önlemleri belirleyerek süreci yöneteceği belirtiliyor.

Özellikle aracılık faaliyetlerini düzenleyecek Hal Yasası’nın kanunlaşması, Gıda Bankacılığı Sistemi’nin etkinleştirilmesi ile çiftçi ve sanayicinin yazılı akite olan güvenini artıracak sözleşmeli tarım mekanizmalarının geliştirilmesinde görev alacak Fiyat İstikrarı Komitesi’nin, yönetilen ve yönlendirilen  fiyatların hedef enflasyona göre belirlenmesiyle enflasyon ataletini kıracağı yorumları yapılıyor.

Fiyat yapışkanlığı azaltılacak

Enflasyonu düşürmek için uygulanan para ve maliye politikasına rağmen, ekonomi karar alıcıların enflasyon beklentilerini geçmiş döneme dayalı oluşturması sebebiyle fiyatların aşağı yönde direnç göstermesi ve yapışkan hale gelmesi olarak bilinen enflasyon ataletinin, fiyat istikrarında önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren finans yöneticileri, TCMB’nin de içinde olduğu Komite’nin süreçte önemli bir başarıya imza atacağını düşünüyor. 

Para politikalarının tek başına enflasyonla mücadele edemeyeceğini, yapısal değişim ve dönüşüm programlarına ihtiyaç duyulduğunu belirten finans yöneticileri, hükümetin son olarak açıkladığı ekonomik reform paketinin söz konusu gereksinime cevap vereceğini ve TCMB’nin işini kolaylaştıracağını ifade ediyor.

Halkın en çok gıda enflasyonundan mağdur olduğu, çözümün de reform paketinde 4 ana noktada belirginleştirildiğine işaret eden finans yöneticileri, yaklaşık manşet enflasyonun iki kat üzerinde seyreden gıda enflasyonunun ancak manşet enflasyonun en yüzde 50 altına inmesiyle fiyat istikrarında başarı sağlanabileceğine dikkat çekiyor.

TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın son açıklamalarından biri olan, “Güven, ekonomi yönetiminin temel kurumlarından biri olan merkez bankaları için de büyük önem taşır. Para politikasına güven duyulduğunda daha etkin olur, beklentileri iyileştirme gücü artar. Fiyat istikrarına ulaşma yolunda emin adımlar sürecek” sözünü değerlendiren finans yöneticileri, kararlılığın da enflasyonun düşürülmesinde önemli bir etken olduğunu söylüyor.

Gıda fiyatları artışına çözüm

Finans yöneticileri, reel büyüme hızını çok aşan, çift haneli, kronik hal almış, yapışkanlığı önlenememiş enflasyonun makro ekonomik istikrarı engellemede en önemli rol oynadığını vurguluyor.

Finans yöneticileri, gıda fiyatlarındaki artışın manşet enflasyonu taşımasıyla fiyat istikrarını bozduğunu ve TCMB’nin işini zorlandığına vurgu yaparken reform paketinde geçen “tarla ile hallerde kalan taze meyve ve sebzeleri piyasaya kazandıracak mekanizmaların geliştirileceği”ne dair uygulamanın gıda fiyatlarını aşağı çekeceğini dile getiriyor.

Finans yöneticileri, bilhassa reform paketinde açılacağı belirtilen “dijital tarım pazarı”nın; her ölçekteki çiftçinin pazar bulabilmesi, tüketici ve esnafın da istediği kalitede ürün tedarik etmesi dolayısıyla gıda enflasyonu ve beraberinde manşet enflasyonun düşürülmesinde etkin işlev göreceğini belirtiyor.

Gıda bankacılığı sisteminin de enflasyonun düşürülmesinde önemli payı olacağını vurgulayan finans yöneticileri, Türk vergi sisteminde yer alan sosyal nitelikli bir teşvik olan gıda bankacılığında yapılacak yeni revizyonların da enflasyonun aşağı çekilmesinde etkili olacağını düşünüyor.

Finans yöneticileri, gıda bankacılığının işlevini anlatırken, “Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde gıda bankacılığı kapsamında bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedellerinin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması ve bu teslimlerin katma değer vergisinden istisna edilmesini içeriyor. Bu da enflasyonun düşürülmesine katkı veriyor” değerlendirmesini yapıyor.

TCMB’nin görevi kolaylaşacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cuma günü İstanbul’da açıkladığı Ekonomik Reform Paketi’nin özellikle makro ekonominin temeli olarak görülen enflasyonla mücadeleyi öncellediğini belirten ekonomistler, bu durumun TCMB’nin birinci görevi olan fiyat istikrarını kolaylaştıracağına vurgu yapıyor.

Hükümetin yüzde 5 enflasyonu önemli bir hedef haline getirdiğini dile getiren ekonomistler, bilhassa gıda fiyatlarına yönelik alınan tedbirlerin manşet enflasyonu aşağı çekmede yardımcı olacağını, enflasyon baskılarını hafifleteceğini belirtiyor.

Enflasyonu düşürmede üretim artışının önemli olduğunu, reform paketinde de üretime ve reel sektöre yönelik önemli tedbirlerin alındığının görüldüğüne işaret eden ekonomistler, Türkiye ekonomisinin gerçek potansiyelini ortaya çıkarabilecek söz konusu reform paketinin hane halkı üzerindeki yüksek fiyat baskısını da alacağını dile getiriyor.

Son dönemde Türk Lirası ve varlıklarının yabancı yatırımcı tarafından ciddi talep gördüğünü belirten ekonomistler, aynı performansın sürdürülmesi için TCMB’nin para politikaları, Hükümet’in maliye politikalarıyla TL’nin değerini koruma, enflasyonu düşürme, üretimi ve ihracatı artırma konusunda kararlı olduklarının görüldüğünü ve özellikle yaşama şansı olan şirketlere el uzatılmasını olumlu bulduklarını, bu durumun da ekonomide canlılığı daha da artıracağını ifade ediyor.