SON DAKİKA
GÜNDEM Pazar 20 Şubat 2022 02:08

ENFLASYONU YÜKSELTEN ELEKTRİK VE AKARYAKIT

Temel gıdada tüketicide KDV'nin yüzde 8'den yüzde 1'e indirilmesi fiyatlara cüz'i yansıdı. Söz konusu düşük fiyat yansımasının yükselişe devam eden enflasyon karşısında bir müddet sonra eriyeceği öngörülüyor. Tüketici fiyatlarını indirmede en etkili yolun enerjide vergilerin düşürülmesi gösteriliyor.

Enflasyonu yükselten  elektrik ve akaryakıt

Sedat YILMAZ

Enflasyon küresel bazda ülkelerin en büyük sorunu haline geldi. Özellikle pandeminin etkisi, jeopolitik riskler ile tedarik zinciri sorunları petrol, doğalgaz, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ve kömür gibi enerji kaynaklarında öngörülemez fiyat artışlarını beraberinde getirdi. Söz konusu dalgalanmalar enerjisini büyük oranda dış kaynaklardan sağlayan Türkiye’ye yüksek faturalar çıkardı.

Dünyada petrol fiyatları brentte 95 dolar seviyesine çıkarak son bir yıl içinde yüzde 100’den fazla artış sağlaması, doğalgaz fiyatlarının aynı oran ve jeopolitik risklerle daha yüksek seviyelere ulaşması dünya enerji tedarikinde ciddi sıkıntılar oluşturdu.

Enerji fiyatlarındaki artışlar Türkiye’de de mal ve hizmet üretiminde girdi maliyetlerini artırmasıyla tüketici fiyatları son 20 yılın en yüksek enflasyonunu yaşattı. Üretici fiyatları Ocak 2022 itibariyle aylık yüzde 10,45, yıllık yüzde 93,53, tüketici fiyatları aylık yüzde 11,10, yıllık yüzde 48,69 oranında gerçekleşti. Enflasyonu azdıran imalat sektöründe fiyatlar Ocak 2022’de aylık yüzde 10,16, yıllık yüzde 90,29 artarken ara malı fiyatlarının aylık yüzde 9,84 ve yıllık yüzde 106,40 artması dikkat çekti.

Enerji tüm dengeleri bozdu

Ocak ayında enerji fiyatları aylık bazda yüzde 27,41 ile yüksek bir orana ulaşırken yönetilen ve yönlendirilen kalemlerden elektrik, doğalgaz ve şebeke suyu fiyatları sırasıyla yüzde 69,96, yüzde 21,35 ve yüzde 11,87 oranında yükselerek gelişmede öne çıkan kalemlerden oldu.

Yine aylık bazda yeniden yükselişe geçen uluslararası enerji fiyatları ile akaryakıttaki vergi artışlarıyla birlikte akaryakıt yüzde 23,35, tüp gaz fiyatları yüzde 11,28 ile yüksek artışlar kaydetti. Böylece, yıllık enerji enflasyonu Ocak ayında 33,45 puan yükselerek yüzde 76,38 olarak gerçekleşti.

Spot piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı en yüksek 1524 lira, en düşük 1003 lira 63 kuruş olarak belirlendi. Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, spot elektrik piyasasında işlem hacmi bir önceki güne göre yüzde 7,32 azalarak 687 milyon 728 bin 7 lira oldu.

Enerji fiyatlarının etkisiyle tüketici fiyatlarında ilk göze çarpan gıda fiyatları Ocak ayında aylık yüzde 10,90 ve yıllık bazda grup enflasyonu 11,81 puan yükselişle yüzde 55,61 olarak kayıtlara geçti. Aynı etkenlerle ulaştırma yüzde 39,31, lokanta ve oteller yüzde 50,40, diğer hizmetler yüzde 30,04 zam görürken Ocak ayı enflasyondaki hızlı yükselişin başlangıcı oldu.

Şubat ayı sonu yaklaşırken enerjiye bağlı enflasyon artışının Ocak’tan daha fazla olacağına dair öngörüler yoğunluk kazanıyor.

Enflasyona karşı vergi indirimi

Enflasyondaki yükselişin devam ettiği Şubat ayında hükümet tüketici tarafında gıdada KDV’yi yüzde 8’den yüzde 1’e indirerek tüketiciye yansıyan fiyat artışlarını hafifletmeye çalıştı. Karar 14 Şubat’tan itibaren uygulanmasına karşılık kısa bir zaman da olsa piyasada gıda fiyatlarında henüz hissedilir bir gerilemenin olmadığı gözlendi.

KDV’deki düşüşün gıda ürünlerine yansıyacağını ancak enerji fiyatlarındaki yüksek dalgalanmalar sebebiyle KDV’nin indirilmesi dolayısıyla olumlu olarak piyasaya yansıyan düşüşlerin bir müddet sonra etkisini kaybedeceği tahmin ediliyor.

Yüksek enflasyon ortamında temel gıdada tüketicide KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesinin fiyatlara cüz’i yansıyacağını ve daha sonra etkisini kaybedeceğini savunan uzmanlar tüketici fiyatlarını indirmede en etkili yolun elektrik ve akaryakıtta KDV ve ÖTV’nin yeniden gözden geçirilmesi olarak gösteriyor. Enerjide yüzde 18 oranındaki KDV’nin en az 10 puan aşağı çekilmesi gereğine vurgu yapan uzmanlar enflasyonu artıran en büyük kaynağa karşı mücadelenin enerjide yapılacak vergi düzenlemeleri olacağına atıf yapıyor.

Enerjide KDV-ÖTV’ye gözaltı

Ekonomist ve piyasa uzmanları, enflasyonu artıran en büyük etkenin petrol, doğalgaz ve bunlara bağlı elektrik ve akaryakıt fiyatlarındaki yükselişler olarak açıklıyor. Uzmanlara göre, fiyat istikrarını sağlamada para ve maliye politikaları eşgüdümünde elde edilen başarıya karşılık küresel enerji fiyatlarındaki dalgalanma ve tedarikteki bozulma verginin de etkisiyle yurtiçinde elektrik ve akaryakıt fiyatlarına yüksek yansıyor. Enerji fiyatlarının artması ise temel gıda başta giyim, temizlik, eğitim, sağlık gibi tüm tüketici ürünlerinde fiyatları yukarı çekiyor ve bu durum enflasyonu öngörülemez oranlara taşıyor. Uzmanlar, Türkiye’de KDV’nin gıdadan önce elektrik ve akaryakıtta indirilmesi gerektiğini söylüyor.

Artan enerji fiyatları sebebiyle mal taşıma ve ulaştırmanın yüksek maliyetler oluşturduğunu ve bu maliyetlerin mal ve hizmetlere yansıdığını belirten uzmanlar, elektrik ve akaryakıtta sağlanacak KDV indirimleri ile ÖTV düzenlemelerinin enflasyondaki yükseliş hızını keseceğini, küresel enerji fiyatlarının normale dönmesiyle tüketici fiyat artışlarında bir normalleşmenin gözlenebileceğini dile getiriyor.

Akaryakıtta eşel mobil sisteminin piyasaya yansıyacak şekilde yeniden ele alınmasını isteyen uzmanlar, fiyatların pompayı etkilememesi veya pompa fiyatlarını aşağı çekmesi için yeni uygulamaların yürürlüğe girmesini bekliyor. Uzmanlar devletin 2021 yılında uygulanan eşel mobil sistemiyle 46 milyar liralık ÖTV + KDV gelirinden feragat ettiğini hatırlatıyor.

Fatura yükü çok ağır

Piyasanın içindeki Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, yüksek artışlar sağlayan elektrik fiyatları sebebiyle tüketicinin zor durumda kaldığını söylüyor. Esnaf ve vatandaşın elektrik faturalarının altından kalkamadığının altını çizen Palandöken, “Esnafımız en az 800 kilovatsaat elektrik tüketimi yaptığı için kademeli tarifede kademenin 210 kws’ye çıkartılması maalesef esnafımıza fayda sağlamadı. Akaryakıta gelen zamlar başta olmak üzere birçok kalemde yaşanan artışlar esnafımızı zaten zorlarken kiradan çok gelen elektrik faturaları ödenemez hale geldi” diyor.

TESK Başkanı Palandöken, biriken borçlar nedeniyle yapılandırılması bozulan esnafın zor durumda olduğunu, bu yüzden elektrik zamlarının geri alınmasını talep ediyor. Palandöken, “Esnafa özel bir tarife uygulanmalı. En azından belli bir süre bu zamların sübvanse edilmesi gerçekten esnafımızın en büyük beklentisi haline geldi” ifadelerini kullanıyor.

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TFOŞ) Başkanı Fevzi Apaydın da, şoför esnafının akaryakıt zamlarıyla zor günler geçirdiğini, zamların pazara, tüketici fiyatlarına yansımaması için ticari akaryakıtın şart olduğunu, eşel mobil sisteminin gözden geçirilmesini ve akaryakıtta özellikle KDV’nin kaldırılması gerektiğini söylüyor. Apaydın, halk otobüslerinde ücretsiz binişler için de destek bekliyor.

Apaydın, “2021 yılı şubat ayında motorin litre fiyatı 6,59 Türk lirası civarındayken 2022 yılı şubat ayına kadar gelen dönemde yüzde 134 zam geldi. Taksi, dolmuş, minibüs fiyatlarına yüzde 36, servis ücretlerine ise yüzde 27 zam gelmesi esnafımızın emeğini karşılamıyor. Bu durum şoför esnafımızı zor durumda bırakıyor” ifadelerini kullanıyor.

Fiyatları biz belirlemiyoruz

21 elektrik dağıtım şirketini temsil eden Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) de konuya yönelik bir açıklama yaptı. ELDER açıklamasında, 100 bin kişilik elektrik dağıtım ailesi olarak elektrik yüksek elektrik fiyatları sebebiyle vatandaş, esnaf ve sanayiciye yönelik ağır yükleri gördüklerini ve tepkileri anlayışla karşıladıklarını bildirdi.

Elektrik enerjisinin ne kadar hayati bir önemi olduğunu bildiklerini, elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için çaba gösteren bir sektör olduklarını hatırlatan ELDER, haksız ithamlarla karşılaştıklarını belirtti.

ELDER açıklamasında, “Bu faaliyetler tamamen düzenlemeye tabidir. Özetle; elektrik tarifeleri ile ilgili elektrik dağıtım şirketlerinin hiçbir belirleyici rolü yoktur” bilgilerini verdi. Elektrik faturaları üzerindeki fiyatlamayı da anlatan ELDER, “Eğer etken sanayi abone grubu için vergiler yüzde 1, diğer abone grupları için yüzde 5, enerji bedeli üzerinden oransal olarak belirlenen ‘Belediye Tüketim Vergisi’ ve tüm bedeller üzerinden oransal olarak tespit edilen yüzde 18’lik KDV’dir. Vergi ve fonların mesken abone grubu faturalarının içindeki toplam payı ortalama yüzde 18’dir. 3 bileşenle elektrik faturası oluşturuluyor. Ocak ayında maliyetlerin artmasındaki en büyük etken elektrik üretim maliyetlerinin ciddi şekilde yükselmiş olmasıdır” açıklamasını yapıyor.

 Rusya - Ukrayna krizi piyasalarda sıcaklığını koruyor

Rusya – Ukrayna gerginliği devam ederken ABD’nin bölge ülkelerine asker yığma girişimleri küresel piyasaları olumsuz etkiliyor. Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki sözde yönetimler, bölgedeki sivillerin Rusya’ya tahliye edileceklerini açıklamasıyla birlikte küresel piyasalardaki dalgalı seyir sürdü.

Fakat Türkiye’de Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi dünya piyasalarına göre pozitif ayrıştı. Türkiye’deki piyasaların pozitif ayrışmasında Türkiye’nin Rusya – Ukrayna gerginliğinde barışa yönelik çabaları, Merkez Bankası’nın (TCMB) bu haftaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizi sabit bırakıp daha pozitif bir tablo ortaya koyması ve şirket bilançolarının etkili olduğu gözleniyor.

Analistler, Rusya-Ukrayna krizine ilişkin bilgi kirliliği yaratan açıklamaların pay piyasalarında oynaklığın yüksek seyretmesine neden olduğunu belirterek, konuya ilişkin gelişmelerin gündemin odağında kalmaya devam edeceğini söylüyor.

Yükselen enflasyon ve belirsizlik ortamında merkez bankaları yetkililerinin para politikalarına yönelik değerlendirmelerinin de öneminin arttığına işaret eden analistler, haftaya ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin ve yurt içinde de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası PPK toplantı özetinin yakından takip edileceğini kaydediyor.

Haftalık bazda ise Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri yüzde 0,91 değer kaybetti. Altının gram satış fiyatı yüzde 4,48, dolar/TL yüzde 1,16, euro/TL yüzde 0,74 değer kazandı.

Yurtiçi piyasalarda 1000 TL’lik yatırım borsada 998,9 lira, altında 1044,8 lira, dolarda 1011,6 lira, euroda 1007,4 lira oldu.

Haftaya yurt içinde reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranı, sektörel güven endeksleri, ekonomik güven endeksi, yurt dışında ise ABD’de ve Almanya’da büyüme, Euro Bölgesi’nde enflasyon, dünya genelinde açıklanacak Satınalma Yöneticileri (PMI) endeksleri takip edilecek.  

Söz konusu gelişmelerle piyasalardaki performans şöyle oluştu:

BIST 100… BIST 100 endeksi, en düşük 1.971,11, en yüksek 2.059,05 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 0,91 azalarak 2.032,44 puandan tamamladı. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.990 puanın destek, 2.090 seviyesinin direnç konumunda bulunduğunu söylediler.

DOLAR/TL… ABD doları haftalık bazda yüzde 1,16 değer kazanarak 13,6480 liradan haftayı tamamladı. Doların değer kazanmasında Rusya – Ukrayna krizinde bir gelişme olmamasına karşılık ABD Başkanı Jeo Biden’ın ortalığı kızıştırmaya yönelik verdiği görüntü etkili oluyor. Euro/dolar paritesinin 1,14’ü kırarak 1,13’e inmesi doların değerleneceğinin habercisi. Dolar/TL kurunda 14 bin direnç, 13,50 destek görüntüsü veriyor.

EURO/TL… Doların TL karşısında yüzde 1,16 değer kazanmasına karşılık euronun yüzde 0,74 artarak 15,4950 liraya yükselmesi, euronun dolar karşısında Ukrayna gerginliğinde aşağı yönlü bir seyir izleyeceği izlenimini veriyor. Gelecek hafta euronun TL’ye karşı 16 lirada direnç ve 15,30’da desteği bulunuyor.

ALTIN… Rusya – Ukrayna krizi ile 1900 direncini test eden ve daha sonra 1897 dolara inerek güçlü kalmaya çalışan altında yukarıya yönelik iştah direncini koruyor. Yükselişlerde 1924 direnci ve aşağıda 1890 desteği önem kazandı. ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 1,9’ları geçmesine rağmen altın fiyatlarının gerilememesine Ukrayna krizi destek verirken Çin ve Hindistan’ın altın talebindeki yükseliş fiyatları yukarı çekiyor. Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 4,48 kazanımla 830,60 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 4,43 artışla 5.494,00 liraya yükseldi. Geçen hafta sonu 1.304,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı da 1.342,00 liraya çıktı. Haftanın en fazla kazanan yatırım aracı olarak ortaya çıkan altın fiyatlarında yükselişler bekleniyor. Gram altında direnç 870 lira, destek ise 820 lira civarında.

PETROL… Ukrayna krizinde belirsizliğin devamı, OPEC’in petrol üretiminde temkinli davranışı petrol fiyatlarını yukarı yönlü etkilerken İran ile devam eden nükleer görüşmelerden olumlu sonuçlar çıkabileceği yolundaki beklentiler petrolde fiyatların yükselişini sınırlıyor. Petrolün ateşini ABD’nin Ukrayna kriziyle ilgili tutumu yüksek tutuyor ve 93 doların altına düşmesini engelliyor. Teksas tipi (WTI) petrolün varili de 91 dolardan satılıyor. Brent petrolde 97 direnç ve 93 destek konumunu koruyor.

KRİPTO PARA… Hindistan ile hafta içi önemli ticaret anlaşmaları yapan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), kripto para işlemlerini kurallara bağlama konusunda adım attı. İşlem hacmi bazında dünyanın en büyük kripto para Borsası olan Binance’in ülkede daha büyük bir varlık göstereceği düşünülüyor. Ancak kripto para dolandırıcılığına yönelik dünyada operasyonlar sürüyor. Son olarak ABD Adalet Bakanlığı, kripto para borsası Bitfinex’in 2016’da hacklenmesi sırasında çalınan 3,6 milyar dolar değerinde kripto paranın ele geçirildiğini duyurdu. Türkiye’de de yasal destek bulamayan kripto para pazarına yönelik denetimlerde MASAK yükümlülük ihlalleri sebebiyle Bitci Teknoloji AŞ, Icrypex Bilişim AŞ, Paribu Teknoloji AŞ ve BTC Türk hakkında toplam 18 milyon 800 bin lira idari para cezası verdi. Söz konusu gelişmeler sonucunda pazar kayıp bir haftayı geride bıraktı. Bitcoin haftalık bazda yüzde 5,8 değer kaybetti 40 bin dolar seviyene indi. Ethereum da yine yüzde 4,7 değer kaybederek 2 bin 790 dolara geriledi.