SON DAKİKA
Turizm Pazar 26 Mart 2023 01:23

GEZGİN DESTİNASYONU SEYLAN ADASI'NA YOLCULUK

Bugün sizi harika bir gezgin destinasyonu olan Sri Lanka Adası'na, eski ismiyle Seylan (Ceylon) Adası'na götürmek istiyorum.

Gezgin destinasyonu Seylan Adası'na yolculuk

Deniz DİKMEN

Doğa insanın ruhu için bir şifa kaynağıdır ve ben de size insanın ruhuna gerçekten iyi gelen, mutluluk veren, olağanüstü bir tabiata ve tarihi değerlere sahip olan güzeller güzeli adayı tanıtacağım. Aylardan mart Güney Hindistan’dan geliyoruz. Güney Asya’nın bu bölgesine gelmişken durumu değerlendirelim ve Seylan Adası’nı da gezelim diye karar veriyoruz. Hindistan’a sadece 31 kilometre olan ve Hint Okyanusu’nda bulunan bu harika ada ülkesine uçuyoruz.

14.seylan(4)

150 yıllık geçmişi olan Seylan çayı

Ülkenin ismi 1972 senesine kadar ‘Seylan Adası’ydı. Meşhur 150 yıllık bir geçmişi olan Seylan çayının ismi de buradan geliyor. Günümüzde ise, adanın resmi adı “Sri Lanka Demokratik Sosyalist Cumhuriyeti” ve 21 milyon insana ev sahipliği yapıyor.

Ben Sri Lanka’yı çok yönlülüğü ve özellikle doğası nedeniyle çok sevmiştim. Kandy, Colombo gibi güzel şehirleri, tarihi mekanları, sonsuz yeşil dağları, ulusal parkları, doğal plajları, endemik hayvanları ve naif insanları ile beni çok büyülemişti.

Sri Lanka’ya gitmek için adanın en güzel mevsim, Eylül ile Nisan ayları arasıdır. Çünkü diğer aylarda burası yağmur mevsimini yaşıyor.

Sri Lanka’nın sekiz adet Unesco Dünya Mirası var. Bunlar Polonnaruwa Antik Kenti (1982), Sigirya Antik Kenti (1982), Galle Eski Kenti ve Kalesi (1988), Rangiri Dambulla Mağara Tapınağı (1991), Anuradhapura Kutsal Kenti (1982), Kandy Kutsal kenti (1988), Sri Lanka’nın merkezi dağlık bölgeleri (2010) ve Sinharaja Orman Koruma Alanı (1988).

seylan-6

Zengin yeşil ormanlık alanlar dikkat çekiyor

Havaalanına iner inmez adanın temizliği, insanların cana yakın davranışları ve zengin yeşil ormanlık alanları ilgimi çekmişti.  Adaya ayak bastığımızda bir zaman tünelinden geçmiş gibi hissetmiştim.

Geceyi muhteşem bir otelde geçirdik. Yemyeşil bir ormanın içinde, devasa tropikal ağaçların arasında bungalow tipi odalarda kaldık. Ağaçların dev yapraklarından nerdeyse gökyüzü görünmüyordu ve bahçede maymun sürüleri hüküm sürüyordu.

Kahvaltıya giderken maymunları kollamak durumunda kalıyorduk çünkü yaklaşıp sizden bireyler aşırmaya çalışıyorlardı. İlk duraklarımızdan bir tanesi “Sigirya Sarayı.”

Dambulla bölgesinde bulunan, 2500 yıl öncesine ait ve 220 metre yükseklikteki büyük bir kayanın içine oyulmuş olan bu olağanüstü saray kompleksi çok özel.  Sibirya'ya vardığınızda muazzam saray bahçelerin içinden geçip, sarayın dik kaya duvarlarından yukarı tırmanmanız gerekiyor. Yukarıda saray teraslarına ve kaya duvarlarına aplike edilmiş saray hayatını anlatan freskler göreceksiniz. Kayanın üst kısmında ise, aslan figürü ve dev pençelerinden oluşan saray kapısına ulaşacaksınız. Oradan ise, kayanın en tepesine tırmanıp sarayın açık hava saray havuzuna ve saray odalarına varacaksınız. Buradan çevredeki yemyeşil vadilere ve dağlara olan manzara sizi büyüleyecektir. Oradan hiç ayrılmak istemeyeceksiniz. Sigirya çok masalımsı ambiyansı ile dünyada benim için eşi benzeri olmayan muhteşem bir deneyim olmuştu. 

Budist inancı için önemli bir mekan

Sri Lanka kuşkusuz Budist inancı için çok önemli bir mekân. Zira örneğin Sri Lanka’nın eski başkentlerinden biri olan Anuradhapura Kutsal Kenti’nde Sri Maha Bodhi ağacını göreceksiniz. Bu kutsal ağaç bir hintinciri ağacı. Budist öğretisine göre Gautama Buda'nın altında oturduğu ve aydınlanmaya ulaştığı ağaçtır bu nedenle bilgelik ağacı olarak ta bilinir.

Yerel halk beyaz kıyafetlere bürünüp ailece bu tapınaklara geliyor, ayakkabılarını tapınağın önünde çıkarıyor ve sessizce yanında getirdiği pirinci, meyveleri ve çiçekleri bu kutsal mekanlara bağışlıyor.  Sonra da duasını ediyor. Özellikle lotus çiçeği Budizm’in sembolü olduğu için her yerde karşınıza çıkıyor. Anuradhapura’da beyaz kutsal Ruwanwelisaya Pagoda’sı da görmeniz gereken bir tapınak.

Sri Lanka’da meşhur kaya tapınaklarından bir tanesi de, Dambulla‘daki Golden Cave Temple. Burada ki altın Buddha heykeli 22 asırdır burada bulunuyor. 160 metre bir kayaya tırmanıp 160 heykelin bulunduğu ve rengarenk Budist duvar resimlerin olduğu harika bir mekâna kavuşuyorsunuz. Aynı şekilde Pollonaruwa da Sri Lanka’ya bin yıl kadar önce başkent olmuş ve tarihi kalıntılarıyla, bahçeleriyle, tapınaklarıyla, pagodalarıyla, saraylarıyla mutlaka görülmesi gereken bir tarihi kent.

seylan-b

Jüt malzemesinden yapılmış çuvallar 

Adanın her yerinde yüzlerce eski ve yeni Budist tapınağına denk geleceksiniz.  Yolunuza denk düşenleri mutlaka ziyaret etmenizi ve oradaki keşişlerin de yaşamını izlemenizi tavsiye ederim.

Tarihi kentlerin yanı sıra Sri Lanka’nın doğal ortamı da çok keyifli.

Kandy’den yola çıkarak adanın merkezinde bulunan dağlık bölgelerine Nuwara Eliya’ya aracımızla tırmandık. Yaklaşık 2 bin metre yükseklikte bulunuyor. Virajlı yollardan yeşil palmiye tarlaların arasından bölgedeki uçsuz bucaksız çay tarlalarına vardık ve dünyaca meşhur çay çiftliklerini ziyaret ettik. Yerel kıyafetleriyle çay tarlalarında Sri Lankalı kadınların sırtlarında jüt malzemesi ilen yapılmış çuvalları ile çay yapraklarını nasıl topladıklarına şahit olduk. Sis bulutlarının içinde hafif serin dağlık tepelerde mis gibi yağmur damlalarıyla ıslandık ve leziz Seylan çaylarımızı içtik.

Kuş gözlem parkı Bundala Milli Park

Sri Lanka muhtemelen en çok fil görebileceğiniz bir ülkedir. Adanın her yerinde, ormanların içinde çiftçilerle çalışan, göllerde turistleri sırtında taşıyan, nehirlerde banyo yapmaya götürülen fillere denk gelebilirsiniz. Adanın tamamı neredeyse bir doğal park gibi. Burada Yala, Minneriya, Udawalawe gibi ülkenin milli parklarını ziyaret edip özellikle filler, leoparlar, su mandaları, timsahlar, çeşit çeşit geyikler örneğin sambar ve chital geyikleri, yaban domuzu, maymunları, balık kartalı, deniz kartalı, yılan kartalı ve balık baykuşları gibi endemik hayvanları gözlemleyebilirsiniz, nefis safarilere çıkabilirsiniz. Bundala Milli Parkı ise özellikle ornitologlar için çok çekici çünkü burası dünyanın en özel kuş gözlem parklarından biri sayılıyor. Sadece milli parklarda değil, bulunduğunuz her yerde bizim için egzotik sayılacak her türlü hayvan ile karşılaşabilirsiniz. Örneğin, oturduğumuz göl kenarı bir tropikal çay bahçesindeki gölün sularından orta büyüklükteki bir sürüngen çıkmıştı veya Galle sokaklarında yürürken bir anda sokaktaki bir karton kutusu hareket etmeye başlamıştı ve kutunun içinden gene bir orta boy sürüngen çıkmış Galle sokaklarında gezmeye başlamıştı.

Sayısız güzel sahili var

Biz ise özellikle Pinnawala’daki fil yetimhanesini ziyaret edip, yetim fillerin bakımını ve nehir de yıkanma törenlerini izlemiştik, filleri meyvelerle beslemiştik. Yorgunluğumuzu atmak için ise bir iki gün de Cinamon Bay'da kalmıştık ve burada otelimizin palmiye bahçesinden, tertemiz altın kum plajından Hint Okyanus’una girip denizin tadına varmıştık. Burada sahilde oturmak, tropikal meyvelerden yapılmış bir kokteyl yudumlamak, güneşlenmek ve okyanusun meltemini teninizde hissetmek insanın ömrüne ömür katıyor. Cinamon Bay gibi Hikkaduwa, Tangalle, Rekawa, Mirrisa, Uppuveli, Koggala, Nilaveli, Hiriketiya, Kosgada, Kalpitiya, Marakolliya adında Sri Lanka’da sayısız güzel sahil var. Kuşkusuz Sri Lanka Adası’nı keşfetmenin ve o doyumsuz doğal güzelliklere ulaşmanın bir yolu da adanın ikonik tren yolculuğudur. Fırsatınız olursa örneğin, Kandy veya Colombo’dan trene binerek yeşil dağlardan tepelerden, çay tarlaların ve küçük kasabaların içinden, şelalelerin yanından ve Ella’daki ikonik dokuz gözlü köprünün üstünden geçip dünyanın en güzel tren yolculuklarından bir tanesini yapabilirsiniz. Eğer biraz şehirleri deneyimlemek isterseniz, 17'inci yüzyıla ait tarihi Galle şehrini ve kalesini gezebilirsiniz. Buradaki eski sokakları, küçük dükkanları, restoran ve barları gezmek çok keyifli. Rengarenk Tuk-Tuklar sizi gezdirmek için kent merkezinde sıra bekliyorlar. Galle’in biraz dışına çıktığınızda buradaki Weligama sahilinde ince çubukların üstünde balık tutan meşhur yerel balıkçılara denk gelebilirsiniz.

seylan-a

Adanın tarihçesi için ulusal müze bulunuyor

Kandy de şehir olarak kesinlikle gezmek için güzel bir destinasyon. Burası da 16'ncı ile 19'uncu yüzyıl arası adanın başkenti olmuş. Adanın tarihçesini öğrenmek için buradaki ulusal müzeyi gezebilirsiniz. Gautama Buddha’nın kutsal sayılan dişinin saklandığı tapınakta müzeye sadece birkaç adım uzaklıkta.

Daha modern bir şehir ilginizi çekiyorsa günümüzde Sri Lanka’nın başkenti Colombo’ya gidebilirsiniz. Burada hem modern kent hayatını hem eski yerel yaşamı hem de Kolonel dönemin izlerini görmeniz mümkün.

Ülke bir dönem Portekiz, Hollanda ve İngiliz kolonisi olduğundan tüm bu kültürlerin yerel kültürle olan harmanını burada göreceksiniz. Restoranlarda bu kültürlerin tatları ile karşılaşacaksınız.

Bu satırları size yazarken gönlüm Sri Lanka’daki o güzelim sahillere ve o yemyeşil ormanlara gitti. Hatırası bile çok güzel. Umarım bir gün sizde o ülkeyi ziyaret eder o muhteşem doğasını burnunuzda hissedersiniz.


ABONE OL