"GRUBUMUZUN DNA'SINDA İNOVASYON VAR"
Telli Grup Yönetim Kurulu Başkanı Osman Telli, dijital dönüşümün otomotiv pazarında da son dönemin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldiğini söyledi. Telli, "Çünkü doğru ürüne, doğru fiyat ve güvenilir şekilde kolayca ulaşmak çok önemli" dedi

Şehnaz DEMİRDAL
Otomotiv, geri dönüşüm, elektrikli araç şarj altyapısı, dijitalleşme ve teknoloji alanlarına toplamda 150 milyon TL yatırım yapmayı planlıyoruz.
Ayrıca, teknolojiye yaptığımız yatırımlarla hem iş süreçlerimizi hem de müşteri deneyimini sürekli geliştiriyoruz. Grubumuzun DNA’sında inovasyon var. Bu yaklaşımı her adımımızda daha da ileri taşıyacağız”
Bu sözler, Telli Grup Yönetim Kurulu Başkanı Osman Telli’e ait. Temelleri 1989 yılında atılan Telli Grup’un dünü, bugünü ve yarını hakkında Osman Telli ile konuştuk.
Telli Grup hakkında bilgi verir misiniz? Hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz?
Telli Grup’un temelleri, 1989 yılında iş hayatına atılmamla birlikte atıldı. Girişimcilik serüvenime dericilik ve reklamcılık sektörlerinde başladım. Ancak piyasa dinamiklerini ve tüketici eğilimlerini analiz ederek sadece bir sektöre bağlı kalmanın uzun vadede sürdürülebilir bir büyüme için yeterli olmayacağını gördük. 1990’ların sonu ve 2000’lerin başına geldiğimizde otomotiv sektöründeki büyük potansiyeli fark ederek bu alana yatırım yapmaya karar verdik. Otomotiv, dönüştürülebilir araç, yedek parça ve ikinci el araç ticaretine adım attık ve müşteri memnuniyetine dayalı bir iş modeli geliştirerek sektörde fark yaratacak yenilikçi çözümler üretmeye odaklandık. Ekibimiz konusunda uzman, kalifiye ve paylaşımcı bir yapıdan oluşurken kalite odaklı hizmet anlayışımızla sektörde güvenilir ve sürdürülebilir bir büyüme sağladık.
Yıllar içinde, Telli Grup bünyesindeki şirketlerimizi ve markalarımızı çeşitlendirerek büyümeye devam ettik. Bugün, Aksam Otomotiv, Autogong, Ekosistem, Ekoparça, Ecoparts, Ecomobil gibi güçlü markaları çatısı altında toplayan grubumuz, otomotiv, geri dönüşüm, enerji ve inovatif çözümler alanlarında faaliyet gösteriyor.
Benim için iş dünyasında başarı, sadece kârla değil; insana değer vermekle, topluma katkı sağlamakla ve çevreye duyarlı olmakla ölçülür. Bu nedenle grubumuzun temel değerlerini sürdürülebilirlik, teknolojiye entegrasyon ve çevik yönetim anlayışı oluşturuyor. Kurulduğumuz günden bu yana yenilikçilikten, güvenilirlikten ve sorumlu büyümeden ödün vermedik.
35 yılı aşkın tecrübemizle, müşteri memnuniyetini esas alan hizmet anlayışımız, güçlü finansal yapımız ve sektördeki yenilikçi çözümlerimizle yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Bugün hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarda büyümeyi hedefleyen grubumuz, güçlü vizyonu ve dinamik yapısıyla geleceğin iş dünyasına yön vermeyi hedefliyor.
Güçlü bir büyüme yılı
2024 yılını nasıl geçirdiniz? Büyüme rakamlarınızı paylaşabilir misiniz?
2024 bizim için güçlü bir büyüme yılı oldu. Yılı 8,1 milyar TL ciro ile kapattık. 2025'e ise bu ivmeyle giriş yaptık. 2025 yılının ilk yarısında 7,1 milyar TL’nin üzerinde bir ciro elde ettik. Bu, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 153’lük bir artış anlamına geliyor. Rakamlar bize, izlediğimiz stratejinin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdi.
2025 yılı için ne kadarlık bir büyüme bekliyorsunuz?
2025 yılı sonunda 15 milyar TL ciro hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için; otomotiv, geri dönüşüm, elektrikli araç şarj altyapısı, dijitalleşme ve teknoloji yatırımlarına toplam 150 milyon TL’lik yatırım planladık. 2026 yılında ise veri odaklı karar destek sistemlerinin entegrasyonu, yapay zekâ tabanlı süreç otomasyonu ve dijital satış kanallarının etkinleştirilmesi gibi adımlarımız sayesinde yüzde 55’lik bir büyüme hedefliyoruz.
Bu hedef doğrultusunda yeni projelerimizi devreye alıyor, mevcut markalarımızı daha da güçlendiriyoruz. Ayrıca yurtdışı pazarlarına açılmak için hazırlıklarımız sürüyor. Teknoloji ve insan kaynağına yaptığımız yatırımlar bu büyümenin temelini oluşturacak.

Faaliyetlerinize baktığımızda otomotiv sektörü öne çıkıyor. Bu doğrultuda otomotiv sektöründe dijital dönüşümü değerlendirir misiniz? Autogong markanız bu noktada nasıl konumlanıyor?
Dijital dönüşüm, tüm sektörlerde olduğu gibi otomotiv pazarında da son dönemin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Çünkü doğru ürüne, doğru fiyat ve güvenilir şekilde kolayca ulaşmak, satın alma süreçlerinde olumlu bir müşteri deneyimi yaşamak alıcılar için çok önemli. Türkiye’de ve dünyada sektör paydaşları da bu beklentiyi karşılamak için teknolojiye ve dijital dönüşüme ciddi anlamda yatırım yapıyor.
Bugün 150’den fazla sigorta ve filo kiralama şirketiyle iş birliği içinde olan ve 75 bini aşkın kayıtlı müşterimiz bulunan Autogong olarak Türkiye’de bu dönüşüme hızlı cevap veren markalar arasında yer alıyoruz. Bilgi teknolojileri altyapısı, Autogong'un iş süreçlerinin merkezinde yer alıyor ve bu teknoloji bize pazarda rekabetçi üstünlük sağlıyor. Autogong ile müşterilerimize kullanıcı dostu bir dijital platform sunarak işlemlerin hızını ve verimliliğini artırıyoruz. Veri gizliliği ve güvenliğinin en üst düzeyde sağlıyor, uluslararası standartlara uygun siber güvenlik çözümleri uyguluyoruz. Büyük veri analitiğini, kullanıcı davranışlarını anlamak ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunmak için etkin bir şekilde kullanılıyoruz. Bunun yanı sıra, yapay zeka algoritmalarımız kullanıcı deneyimini geliştiren otomasyon süreçlerimizi destekliyor. Bulut tabanlı sistemlerle esnek bir altyapı sunarak hem sistem sürekliliğini hem de ölçeklenebilirliği sağlıyoruz. Autogong olarak ayrıca, sistemlerimizi düzenli olarak güncelleyerek teknoloji trendlerine uyum sağlamayı ve sektördeki konumumuzu pekiştirmeyi amaçlıyoruz.
Dijital dönüşüm ve teknolojik altyapı geliştirme süreçlerinde kendi öz kaynaklarımızı etkin bir şekilde kullanıyoruz. Bu kapsamda, tamamen kendi yazılım ekibimiz tarafından oluşturulan Autogong İhale Platformu, ihale süreçlerinin yönetimini kolaylaştırmak, şeffaflığı artırmak ve operasyonel verimliliği maksimize etmek amacıyla tasarlandı. Buna ek olarak, şirket içi operasyonların etkin şekilde yürütülmesi ve müşteri ilişkilerinin profesyonel bir şekilde yönetilmesi için kullanılan CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi) sistemi de yine kendi öz kaynaklarımızla geliştirildi. Bu sistemler, süreçlerin entegre bir yapıda ve yüksek verimlilikle yürütülmesini sağlarken aynı zamanda maliyet avantajı yaratıyor.
Bilgi güvenliği ve teknolojileri alanını, gelişen teknolojiler ve siber riskler sebebiyle her zaman öncelik olarak görüyoruz. Bu nedenle güncel teknolojileri takip etmeyi bir misyon olarak belirledik ve yaptığımız yatırımlarla BT alt yapımızı sürekli olarak bir üst noktaya taşımaya çalışıyoruz. Autogong İhale Platformu, kullanıcı verilerinin korunması için gelişmiş veri şifreleme ve çok katmanlı güvenlik protokolleri, yüksek trafikli kullanıcı işlemlerini desteklemek için ise bulut tabanlı sunucular ve ölçeklenebilir bir altyapı kullanıyor.
Araçların geri dönüşümü önemli
Araçların geri dönüşümü de sektör için önemli bir hale geldi. Dönüşümün hem sektöre hem de çevreye katkısı konusunda neler söylersiniz?
Son yıllarda dönüştürülebilir araç sektörü, Türkiye otomotiv pazarının önemli bir parçasını oluşturarak hem bireysel kullanıcılar hem de ticari işletmeler için önemli fırsatlar sunuyor. Genellikle kaza yapmış, doğal afetlerden etkilenmiş veya çeşitli nedenlerle zarar görmüş araçların alım-satımını, tamirini ve yeniden satışını kapsayan sektör, çevreye ve döngüsel ekonomiye ciddi bir katkı sunuyor.
Dönüştürülebilir araçların geri dönüştürülerek yeniden kullanıma sunulması, yeni araç üretiminde oluşacak olumsuz çevresel etkilerin azalmasına önemli bir katkı sunarken atık oluşumunu en aza indiriyor. Ömrünü tamamlamış araçlar ve bunlara ait parçaların geri dönüşüm ve geri kazanımıyla bertaraf edilecek atık miktarı da önemli ölçüde azaltılmış oluyor.
Öte yandan otomobil üretiminde küresel bir ağın parçası olsa da global markalara bağımlı olan ülkemizde, araçların veya parçalarının tekrar kullanıma kazandırılması önemli bir kaynağın ülkemizde kalmasına olanak sağlıyor. Ayrıca dönüştürülebilir araçlar, uygun fiyatlarla yeni sahiplerine ulaşırken onarım sektörünün de gelişimine katkı sağlıyor.
Ömrünü tamamlamış araçlarda ise o araçtaki kullanılabilir durumda olan yedek parçaları ekonomiye kazandırılıyor. Kullanılamayacak durumda olan kısımlar ise çevreye zarar vermeden bertaraf ediliyor.
Buradaki en önemli katkı şu; Türkiye gibi araç parkı çok hızlı yaşlanan, sıfır araç fiyatlarının yüksek olduğu bir ülkede bu sektör hem ekonomik hem de çevresel olarak çok kritik bir rol oynuyor. Bugün bir aracın geri dönüştürülmesi demek, sadece sanayiye değil, Türkiye'nin cari açığına da pozitif katkı sağlamak demek. Yani biz aslında hurdayı değil, değeri dönüştürüyoruz.
Biz de bu alana Ekosistem Geri Dönüşüm ve Ekoparça markalarımızla öncülük ediyoruz. İstanbul Sancaktepe’deki tesisimizde, ömrünü tamamlamış araçları yeniden ekonomiye kazandırıyor, çıkma parça ticaretiyle hem kaynak tasarrufu sağlıyor hem de çevresel etkimizi azaltıyoruz. Tesisimizin mevcut 3 bin 500 metrekarelik kapasitesini iki katına çıkarmayı planlıyoruz. Bu sayede daha geniş bir hizmet yelpazesi sunarken, sektöre sürdürülebilirlik odağında yenilikçi çözümler kazandırmaya devam edeceğiz.
Hedefler ve yatırımlar
Telli Grup olarak gelecek hedefleriniz ve yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
Otomotiv, geri dönüşüm, elektrikli araç şarj altyapısı, dijitalleşme ve teknoloji alanlarına toplamda 150 milyon TL yatırım yapmayı planlıyoruz.
Orta vadede operasyonel verimliliğimizi artırmayı, uzun vadede ise global ölçekte güçlü bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Özellikle otomotiv teknolojileri ve dijital araç ticareti alanlarında uluslararası pazarlara açılmak da önceliklerimiz arasında yer alıyor.
Ayrıca, teknolojiye yaptığımız yatırımlarla hem iş süreçlerimizi hem de müşteri deneyimini sürekli geliştiriyoruz. Grubumuzun DNA’sında inovasyon var. Bu yaklaşımı her adımımızda daha da ileri taşıyacağız.