SON DAKİKA
Turizm Pazar 02 Nisan 2023 02:09

HATAY DENİZ TURİZMİ İLE YENİDEN AYAĞA KALKACAK

Depremin derinden etkilediği Hatay'ın yeniden canlandırılması için yeni projeler geliştiriliyor. Kentin ayağa kaldırılmasında deniz turizminin canlandırılması önerisini paylaşan Hatay'ı Yeniden Yapılandırma ve Deniz Turizmine Kazandırma Komisyon Başkanı Ömer Niziplioğlu, "Dubai'nin 45 kilometre sahili varken, Arsuz-Samandağ arası 50 kilometre. Yayladağı ve Arsuz'un bu kısmı dahil edildiğinde Hatay, iki adet Dubai olabilecek bir potansiyele sahip" dedi

Hatay deniz turizmi ile yeniden ayağa kalkacak

Çağlar ÇAĞATAY 

Kahramanmaraş merkezli iki depremden de en çok etkilenen şehirlerden Hatay'ın yeniden ayağa kalkması ve canlandırılması için yeni projeler geliştiriliyor. Ağır hasar alan kentin yeniden canlandırılması ve ayağa kaldırılması planlarında deniz turizmi başlıca etken olarak görülüyor. Hatay’ı Yeniden Yapılandırma ve Deniz Turizmine Kazandırma Komisyon Başkanı Ömer Niziplioğlu, gerçekleştirilen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelerek Hatay için önerilerini ve çalışmalarını anlattı. Hatay'ın nüfusunun önemli bir kısmının şehirden ayrıldığını ifade eden Niziplioğlu, kentin yeniden hayat bulup, cazibe merkezi haline gelmesi için öncelikle ekonominin canlandırılmasının zaruri olduğunu dile getirdi. Hatay yeniden planlanırken, evlerin yumuşak zeminli tarım arazileri üzerine değil, sert zeminlere doğru kurulması gerektiğini belirten Niziplioğlu, “Tabii ki bilimin ve teknolojinin ışığında şehrimizde yaşam yeniden kurulurken geleceğini de planlamalıyız; yolları geniş, çocuk parkları, doğal parkları, spor tesisleri ve rahat yürünebilecek kaldırımları olmalı. Yaşamın zorunlu getirisi ile ticareti ve sosyalleşmeyi de kapsamalı. Bizim önerimiz yeni Hatay, zemini güçlü Amanos Dağı’nın üzerine inşa edilmeli” dedi.  Hatay’ın yeniden hayat bulması, yeniden cazibe merkezi olması için ekonominin canlandırılmasının zorunlu olduğunun altını çizen Niziplioğlu, “Bunun da bizce en kolay çözümü deniz turizminin canlandırılmasıdır. Deniz turizmi hem Hatay’ın, hem de bölgenin dinamo motoru olacaktır. Hatay, Adana ve Mersin'i bütünsel bir şekilde ele alarak deniz turizmine kazandıracak planlamalarla hareket edilmesi gereklidir” diye konuştu. 

Kentin potansiyeli yüksek 

Niziplioğlu, şunları söyledi: "Dünyanın deniz turizmi havzası Akdeniz'dir. Bu denizden başta İspanya, Fransa ve İtalya olmak üzere Afrika ülkeleri Mısır, Cezayir, Fas, Tunus gibi ülkeler büyük kazanımlar elde ederken Akdeniz'de en fazla sahili olan ülkemizde bir tek Antalya'nın deniz turizminden yararlanıyor olması düşündürücüdür. Samandağ Plajı Türkiye'nin en uzun, dünyanın da 12. en uzun sahili olma özelliğine sahiptir. Dubai'nin 45 kilometre sahili varken, Arsuz-Samandağ arası 50 kilometredir. Yayladağı ve Arsuz'un bu kısmı dahil edildiğinde Hatay, iki adet Dubai olabilecek bir potansiyele sahiptir.”

Yılda 5 milyar dolarlık fırsat 

Yeni planlamada oteller bölgesi ve cruise gemilerine istasyon olabilecek yeni bir liman kurulabileceğini söyleyen Niziplioğlu, “Yeni planlamada oteller bölgesinin de saptanması, doğaya saygılı ve az yoğunluklu sağlam zemine oturmuş büyüklü, küçüklü butik otel yerlerinin belirlenerek yatırımcılara sunulması gereklidir. Konaklamada 100 -200 bin yataklı bir turizm alanı, yılda 5 milyar dolarlık bir ekonomik girdi sağlayacağı bilinci ile bitirecek bir model geliştirmeliyiz. Milli geliri iki katına çıkarmak hedefimiz olmalı. Doğası, kültürü, tarihi, inançları, gastronomisi ile turizm açısından benzersiz bir cazibe merkezi olduğunu bildiğimiz Hatay’ın yeniden ve yepyeni bir çekim merkezi olmasını hedefliyoruz. Antalya’da, İspanya’nın iki katı yatak kapasitesi varken, Hatay, Adana ve Mersin’in bu yatırım bölgesi içine dahil edilmemiş olması açıklanacak bir durum değildir. Destinasyonların oluşturulması ve deniz turizmi ile seyahatin bir çok bölgeyi içerecek yöntemlerle planlanması mümkündür. Böylelikle turizmin 12 aya yayılmasını sağlayabilir, beklenenin ötesinde bir oranda bölgesel bir sosyal kalkınma elde edebiliriz” şeklinde konuştu. 

Sosyal kalkınma ve refah hedefi 

Niziplioğlu sözlerini ise şöyle sürdürdü: “Halkın refah seviyesini artırmak için doğanın bize bahşettiği sahili daha rasyonel değerlendirebiliriz. Depremden sonra oluşan enkazı temizleme sürecinde, sahilin belirli bölümlerinde dolgu malzemesi olarak da kullanabiliriz. Plajlarımızı yollarla desteklerken, yenilikçi şehir yaklaşımlarını da uygulayabiliriz. Bu bölgede kruvaziyer ve yat turizmini destekleyecek, gemilerin ve teknelerin rahatlıkla yanaşabileceği liman ve marinaların yapılmasını öngörüyoruz. Stratejik ve ölçeklenebilir bir planlama ile Mısır, İsrail ve Lübnan’a giderken Doğu Akdeniz’i tercih eden turistlerin ülkemize gelmesi için de çekici bir zemin hazırlayabiliriz. Deniz turizmini kentin benzersiz kültür ve sanat birikimini de bu turizm destinasyonunda değerlendirmek bölgenin cazibesini güçlendirecektir. İçinde MICE gibi turizmle ilgili uluslararası zirvelerin de yapılacağı çok amaçlı kültür ve sanat merkezi de çalışmalarımız kapsamında olacak. Sonuçları itibariyle bu kalkınma göçü tersine çevirirken, yerel dinamiklerin de güçlenmesini sağlayacaktır.” Toplantıda, komisyon üyeleri Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Koçak, yazar Ecehan Ersöz, Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Şebnem Akman Balta, gayrimenkul yatırım uzmanı Gülcan Altınay, Hatay Dernekler Federasyonu Başkan Yardımcısı Alparslan Özdemir, Türkiye Destinasyon Geliştirme Derneği Başkanı Sabriye Kocabalkan, Samandağ Antakya ve İskenderun İlçeleri Kültür, Yardımlaşma, Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Tevfik Usluoğlu, Hatay’ın tarihi, kültürel zenginliği, deprem gerçeği ve turizm imkanları üzerine görüşlerini paylaştı.

ABONE OL