KAYIT DIŞI TESİSATÇI EKONOMİYİ VURUYOR
İTESO Başkanı Yaşar Biter, sektördeki kayıt dışı istihdamın hem hane güvenliğini hem de ülke ekonomisini tehdit ettiğini belirterek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Biter, "20 bin tesisatçının olduğu İstanbul'da bine yakın üye ile haksız rekabete ve vergi kaybına karşı mücadele veriyoruz" dedi.

Hakan ÖZBAY
İstanbul Doğalgaz Sıhhi Tesisat Kalorifer Teknisyenler Esnaf ve Sanatkarlar Odası (İTESO) Başkanı Yaşar Biter, sıhhi tesisat mesleğinin toplumdaki kritik rolüne ve sektörün içinde bulunduğu derin krizlere dikkat çekti. Mesleklerinin, evlerin en mahrem alanlarına girmeyi gerektirdiğini belirten Biter, bu durumun kayıt dışı ve denetimsiz çalışanlar eliyle büyük bir güvenlik açığına dönüştüğünü vurguladı.
Vatandaşların 50-100 TL daha az ödemek için kimliğini, yerini ve yetkinliğini bilmedikleri kişileri evlerine aldıklarını belirten Biter, "Soygunlar, tacizler ve diğer olumsuzluklar %99 bu denetimsizlikten kaynaklanıyor" dedi. Biter, metrodaki bir taciz olayına bizzat müdahale ettiğini anlatarak, "Bu insan sizin evinize de gelebilir. Birkaç lira eksik ödeyeceğim diye altınınızı, namusunuzu tehlikeye atıyorsunuz. Bu insanları evinize sokmayın" şeklinde konuştu.
Biter, seyyar çalışanlarla ilgili tehlikelerin boyutunu, "Yakın zamanda seyyar bir yabancı uyruklu tesisatçı, iş yaptığı evdeki kadından bankamatikten para çekmesini istiyor sonra asansörde taciz girişiminde bulunuyor. Olay bizim odanın önünde kavgaya dönüştü, çalışanlarımız müdahale etti. Tüketiciler internetten her gördükleri kişiye iş vermemeli" sözleriyle anlattı.
"DEVLETİN BÜTÜN YÜKÜ KÜÇÜK ESNAFIN SIRTINDA"
Yaşar Biter kayıt dışı ekonomi ve haksız rekabet hakkında şaşırtıcı rakamlar paylaştı. Biter, şunları söyledi:
"İstanbul'da bizim tespitlerimize göre yaklaşık 20 bin tesisatçı var. Ancak odamıza kayıtlı üye sayısı binin bile altında. Bu 19 bin kişi, bir kuruş vergi ödemeden; KDV, kira, sigorta gibi hiçbir giderleri olmadan çalışıyor. Bizim dükkan sahibi esnafımız ise devletine, milletine faydalı olmak için tüm vergilerini ödüyor. Bütün devletin yükü bu dürüst, küçük esnafımızın sırtındadır."
Biter, bu haksız rekabetin esnafı yok ettiğini belirterek, büyük şirketlerin bile vergi aflarından yararlanıp iki yılda bir şirket kapatarak devleti zarara uğrattığını, ancak küçük esnafın ayakta kalma mücadelesi verdiğini belirtti.
"CEP TELEFONU ÇIKTI TESİSATÇILIK BOZULDU"
Yaşar Biter, teknolojinin mesleklerini nasıl olumsuz etkilediğini "Delikli demir çıktı, mertlik bozuldu; cep telefonu çıktı, tesisatçılık bozuldu" sözleriyle açıkladı. Günümüzde binlerce kişinin dükkanını kapatarak eve geçtiğini ve sadece bir cep telefonu ile internet üzerinden iş aldığını belirten Biter, durumu şöyle özetledi:
"Adam dükkanını kapattı. 'Neden kira vereyim, neden muhasebeci tutayım, neden vergi ödeyeyim' diyor. Son 2-3 yılda 500'e yakın üyemiz dükkan kapattı. Evinde oturuyor, sitelere üye oluyor. Oradan komisyon alıyor, 'şuraya git şu işi yap' diyor. Yerinden kalkmadan para kazanıyor. Ne vergi var ne bir şey. Kayıt dışı para. Ben dükkanımda tüm giderlerimle bir işe 1.000 TL fiyat verirken, o geliyor 250 TL diyor. Vatandaş da ucuz diye onu tercih ediyor. Ama o para ne devlete yol, su, elektrik olarak dönüyor ne de vatandaşın bir güvencesi oluyor. Biz bu şartlarda nasıl rekabet edeceğiz?"
“DÜRÜST ESNAF BORCUNU ÖDEMEDEN EMEKLİ OLAMIYOR"
Başkan Biter, sistemdeki en büyük adaletsizliğin emeklilik sürecinde yaşandığını vurguladı. Kayıtlı esnaf ile kayıt dışı çalışan arasındaki uçurumu şu sözlerle anlattı:
"Bu adam (kayıtlı üye) emekli olacağı zaman, Bağ-Kur diyor ki 'Git odadan borcu yoktur kağıdı getir.' Bu odaya 10.000 TL borcu varsa, bu borcu ödemeden emekli olamıyor. İlla ödeyecek. Ama 20-30 yıl çalışmış ne devlete ne millete faydası olmuş kayıt dışı tesisatçı maliyeye gidiyor, 'Ben tesisatçıyım' diyor. Ondan da 'Hangi tarihlerde bu işi yaptığına dair' kağıt istiyorlar. 'Benim kaydım yok' deyince, 'O zaman git, kaydı yoktur yazısı al gel' diyorlar. Adam bize geliyor, 35 TL veriyor, 'kaydı yoktur' yazısını alıyor. 30 sene hırsızlık etmiş adam bu kağıtla emekli oluyor. Bu adalet değil."
"200'E YAKIN SAHTE EMEKLİYİ YAKALATTIK"
Oda kayıtlarının devlet güvenliği için kritik olduğunu belirten Biter, "Bir dönem Türkiye genelinde binden fazla kişinin sahte evraklarla, hak etmeden emekli olduğunu öğrendik. Bizi aradılar, 'Bu insanlar sizde üye mi?' diye sordular. Baktık, bizde üye değil ama kendini bizim odamızda üye gibi göstermiş. Sadece kendi dalımızda 200'e yakın sahte emekli tespit edip devlete bildirdik. Yakalandılar, maaşlarına icra gönderildi ve devletten aldıkları tüm paralar geri alındı.Odaların devlete böyle de bir faydası var" dedi.

KAYIT OLMANIN ÖNÜNDEKİ ENGEL 6.500 TL HARÇ
Başkan Biter, esnafın neden kayıt dışına yöneldiğinin ve oda sayısının neden bu kadar az olduğunun bir diğer sebebini ise fahiş kayıt ücretleri olarak açıkladı. "Esnafı teşvik etmemiz gerekirken, onu sistemden itiyoruz" diyen Biter, süreci şöyle anlattı:
"Odamıza kayıt olmak için önce maliye kaydı, sonra Esnaf Sicili'ne tescil gerekiyor. Sadece Esnaf Sicili'ne tescil için esnaftan 6.500 TL para alınıyor. İnsanlar bu rakamı duyunca kayıt olmaktan vazgeçiyor. Bu paranın sadece 1.300 lirası bize geliyor. Yeni iş yeri açan birine bu kadar yüklenmek mantıklı değil. Adres değişikliği için bile 2.000 TL alıyorlar. Biz tam tersini istiyoruz: Önce odaya gelsin, biz ustalık belgesine, sabıka kaydına bakalım, sonra maliyeye gitsin. Ama bu sistemle caydırılıyorlar."
Biter, bu parçalanmışlığın bir diğer sebebinin de "ihtisas odaları" yerine "birleşmiş esnaf odaları" olduğunu belirtti. Biter, "Bir ihtisas odası kurmak için 500 üye şartı var. Ama sistem, tesisatçının Maltepe'deki birleşmiş esnaf odasına kaydolmasına izin veriyor. Orada oyuncakçısı da var, otomobilcisi de. Bu dağıtım yüzünden aynı çatı altında toplanıp güçlenemiyoruz" dedi.
İSKİ’YE SERT ELEŞTİRİ: PROJE ZORUNLULUĞU YOK RANT VAR
Yaşar Biter, sektördeki denetimsizliğin en büyük sorumlularından birinin İSKİ olduğunu iddia etti. İGDAŞ'ın (doğalgaz) aksine, İSKİ'nin tesisat işlemlerinde yetkinlik ve proje onayı aramadığını belirten Biter, şu iddialarda bulundu:
"Doğalgazda, yetkili mühendis ve tesisatçının imzası olmadan İGDAŞ projeyi kabul etmez ve gazı açmaz. Sistem denetim altında. Ama İSKİ'de böyle bir şey yok. İSKİ'nin içinde kendi rant şebekeleri var. Kendi memurları, mesai bitiminde dışarıda iş yapıyor. Defalarca randevu talep ettik, üniversite hocalarını devreye sokarak zorla görüştük."
İSKİ ile yaptıkları bir projeyi de anlatan Biter, "Yıllar önce 50 yıllık bir mühendis gibi çalışıp 78 tane kaçak su kullanan otel ve hamam tespit ettim, İSKİ'ye bildirdim. Yeraltındaki çürük borulardan ve sızdıran su depolarından kaynaklanan kayıpları gösterdim. 'Bu denetimleri odamıza bağlı yetkili tesisatçılar yapsın, kaçak bağlayanı meslekten men edelim' dedik. Bizi bir yere kadar getirdiler, sonra projeyi bıraktılar. Şu an yüzde 99 İSKİ çalışanı bu detayları bilmez" dedi.
"YAKINDA AVRUPA'DAN USTA İTHAL EDİLECEK"
Sektörün bir diğer kangreninin ise mesleki eğitimin bitme noktasına gelmesi olduğunu vurgulayan İTESO Başkanı, "usta" yetişmediğinin altını çizdi. "Çok ciddi şekilde alayda yetişen ustalarımızın dışında bir kişi yetişmiyor" diyen Biter, gençlerin zanaata heves etmediğini belirtti.
"Gençler 'Başkanım ben köşeyi nasıl dönerim?' diye soruyor" diyen Biter, "Kolay işlere, garsonluğa, kasiyerliğe yöneliyorlar. Bizim işimiz sorumluluk ve teknik bilgi gerektirir. Bu gidişle çok yakında Avrupa'dan usta getirmek zorunda kalacağız. Benim kolumda altın bilezik var. Nereye gidersem gideyim bana ihtiyaç var. Ama bugünkü gençler bunu düşünemiyor."
Biter, Atatürk'ün "Sanatı olmayan bir insanın can damarlarından biri kopmuş demektir" sözünü hatırlatarak, sanatkar olmayan birinin başarılı olamayacağını vurguladı. Biter, özel şirketlerin "parayla belge" dağıtmasını da eleştirerek, bir saatlik eğitimle ustalık belgesi verilemeyeceğini vurguladı.
TASARRUF ELEŞTİRİSİ
Biter, devletin enerji tasarrufu politikalarını da "Neye göre tasarruf?" diyerek eleştirdi. Çocukların karanlıkta okula gittiğini söyleyen Biter, "Çocuk sabah kalkıyor, karanlıkta. Kombiyi açıyor, sıcak su kullanıyor, elektriği açıyor. Bu nasıl tasarruf? Çıksın bir bakan, uzmanlarla bizi ikna etsin" dedi.
Biter, kamu ve okul binalarındaki tadilatlarla ilgili de ciddi bir iddia ortaya attı: "Devlet, okulun çatı tamiri için 750 bin TL bütçe ayırıyor, parayı okula gönderiyor. Okul yönetimi o parayı alıyor, üstüne bir de velilerden para topluyor. Sadece okul değil, birçok kamu binasında bu düzen var."
"DEPREM ÜLKESİYİZ HERKES 3 ŞEYİ BİLMELİ"
Yaşar Biter, mesleklerinin toplum sağlığı ve güvenliği için "doktorluk" kadar önemli olduğunu belirterek, özellikle deprem gerçeğine vurgu yaptı. Düzce depreminde binalardaki çürümenin %70'inin sıhhi tesisatlardaki sızıntılardan kaynaklandığını iddia eden Biter, tüm vatandaşlara şu hayati çağrıyı yaptı:
"Usta olmaya gerek yok. Evde yaşayan herkesin 3 şeyi çok iyi bilmesi gerekir:
• Doğalgaz vanası: Nerede, ne yöne kapanır, çalışıyor mu?
• Su sayacı vanası: Nerede, çalışıyor mu, nasıl kapanır?
• Elektrik şalteri: Ana şalter nerede, hangisi sizin dairenizin?
Deprem ülkesiyiz. Ben evde yokken evimi su bassa, siz bu bilgiye sahipseniz vanayı kapatıp hem beni hem kendinizi kurtarırsınız."
"KANUN VE DENETİM ŞART"
Yaşar Biter, 19 bin kayıt dışı tesisatçının sisteme alınmasının zor olmadığını belirterek, çözüm önerilerini sıraladı:
• Mecburi Kanun: "Devlet kanun koyacak. Kırmızı ışıkta geçince 20.000 TL ceza yazarsan herkes durur. Odaya üye olmayana da ceza kesilirse herkes kayıt olur."
• Tersine İşlem: "Esnaf önce vergi dairesine değil, odaya gelecek. Biz belgesini, sabıka kaydını isteyeceğiz, sonra maliyeye gidecek."
• Harçlar Düşmeli: "6.500 TL'lik sicil kayıt ücreti kaldırılmalı veya sembolik bir rakama düşürülmeli."
• Devlet Denetimi: "Vergi Dairesi, 'mesleği sıhhi tesisatçı' diye kayıt açtığı herkesten oda kaydını istemeli ve belediyelerle çapraz denetim yapmalı."
• Online Takip: "İnternetten iş yapan kaçakçılar için devlet 'müşteri gibi arayıp' denetim yapmalı. Maliye bunu gayet çözebilir. Bu az buz bir para değil."
• Vatandaş Bilinci: "Eve gelen ustadan mutlaka kimlik, ustalık belgesi ve oda kaydı istenmeli."
• İGDAŞ Standardı Şart: "Doğalgazda uygulanan 'iş başlama-bitirme formu' ve 'yetkili usta' sistemi, su tesisatında da (İSKİ) zorunlu hale getirilmeli."
• Eğitim: "Alttan eğitimli eleman yetişmesi için meslek liseleri artırılmalı ve teşvik edilmeli."
• Borçların Silinmesi: "Odaların üst kurumlara olan eski aidat borçları bir defaya mahsus silinmeli, çünkü yeni sistemde zaten aidatlar otomatik kesiliyor."
Biter, "Sıhhi tesisatçılık, dünyadaki en önemli mesleklerden biridir. Siyah borudan, kanserojen musluktan gelen suyu kullanıyorsunuz. Biz bu geminin içindeyiz. Herkes elini taşın altına koymalı" diyerek sözlerini tamamladı.
İTESO Başkanı'nın ortaya koyduğu bu kapsamlı tablo, meselenin basit bir esnaf sorunundan çok daha derin olduğunu kanıtlıyor. Sektör, bir yandan 19 bini aşan kayıt dışı çalışanın yol açtığı devasa vergi kaybı ve haksız rekabetle boğuşurken, diğer yandan kimliği belirsiz, yetkinliği şüpheli kişilerin denetimsizce evlerin mahrem alanlarına girmesiyle ciddi bir kamu güvenliği zafiyeti yaşıyor. Yaşanan güvenlik sorunları ve ekonomik kayıplar, devletin ve ilgili makamların bu konuya acilen eğilmesini zorunlu kılıyor. Hem hanelerin güvenliğini teminat altına almak hem de kayıt dışı ekonomiyi sisteme dahil ederek ülke gelirlerini korumak adına, etkin bir denetim mekanizmasının ve caydırıcı yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi kritik önem taşıyor.