Mustafa DENİZ

Türkiye ekonomisinin büyümesinde ve istihdamın sürdürülmesinde kilit rol oynayan küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), finansmana erişimde yaşadıkları sıkıntılara karşı yeni kaynak arayışlarını sürdürüyor.

Artan girdi maliyetleri, sıkı para politikaları ve teminat koşulları, birçok işletmenin kredi kanallarında tıkanma yaratırken; hem kamu hem de özel sektör, bu süreci kolaylaştıracak yeni modeller devreye alıyor.

Dijitalleşme krediye ulaşımı hızlandırıyor

Bankacılık sektöründe dijital dönüşümün hızlanması, KOBİ’lerin krediye erişiminde önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.

Artık birçok banka, dijital başvuru sistemleriyle birkaç dakika içinde ön onay verebiliyor. E-fatura, e-imza, dijital satış verisi ve ticaret hacmine dayalı analizlerle işletmelerin kredi notu daha isabetli değerlendiriliyor.

Finansal teknoloji şirketleri (fintech’ler) de bu süreçte tamamlayıcı rol üstleniyor.

Gelir paylaşımına dayalı kredi modelleri, dijital puanlama sistemleri ve alternatif finansman kanallarıyla özellikle mikro ölçekli işletmelere ilk kez kredi imkânı sağlanıyor.

KGF teminatı küçük işletmeye güvence veriyor

Kredi Garanti Fonu (KGF), teminat yetersizliği nedeniyle krediye ulaşmakta zorlanan KOBİ’lere yeniden destek oluyor.

Hazine destekli kefalet sisteminin genişletilmesiyle, üretim, ihracat ve istihdam odaklı firmalara özel destek paketleri hazırlanıyor.

Ekonomi yönetimi, 2025 itibarıyla dijitalleşme ve verimlilik yatırımlarını öncelikli alan olarak belirledi. Bu kapsamda, yeşil dönüşüm yatırımları ve dijital altyapı geliştiren KOBİ’lere daha düşük faizli kredi sağlanması planlanıyor.

TOBB’dan üyelerine nefes olacak kredi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), iş dünyasından gelen yoğun taleplerin ardından “Nefes Kredisi” programını yeniden devreye aldı.

KOBİ’lerin finansman yükünü hafifletmeyi amaçlayan programda, oda ve borsa üyeleri anlaşmalı bankalar aracılığıyla düşük faizli kredi kullanabiliyor.

Kredi faizinin belirli bir bölümü TOBB ve oda kaynaklarından karşılanıyor. Böylece, piyasa ortalamasının altında faiz oranlarıyla krediye erişim imkânı sunuluyor.

Programın özellikle üretim, ticaret ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren küçük işletmelere can suyu olması bekleniyor.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Nefes Kredisi’nin ekonomide istikrar için büyük önem taşıdığını belirterek şunları söyledi:

“KOBİ’ler ekonomimizin kalbidir. Onların ayakta kalması, üretimin ve istihdamın sürmesi demektir. Nefes Kredisi ile üyelerimizin finansman yükünü hafifletiyor, yeniden üretim gücü kazandırıyoruz.”

Alternatif finansman modelleri çeşitleniyor

KOBİ’ler, banka kredilerinin yanı sıra faktoring, leasing, tedarik zinciri finansmanı ve kitle fonlama gibi alternatif yöntemlere de yöneliyor.

Uzmanlara göre, bu çeşitlilik finansal riskleri dağıtırken işletmelere esneklik kazandırıyor.

Öte yandan, finansal okuryazarlığın ve dijital kayıt düzeninin güçlendirilmesi, krediye erişimin en önemli koşullarından biri haline geldi.

Düzenli nakit akışı, vergi uyumu ve dijital sistem kullanımı, işletmelerin kredi notunu yükseltiyor ve teminat ihtiyacını azaltıyor.

2025 KOBİ kredilerinde yeniden denge yılı

Ekonomi çevreleri, 2025 yılında kredi piyasasında kademeli bir normalleşme bekliyor.

Dijital bankacılığın yaygınlaşması, KGF kefaletlerinin genişlemesi ve TOBB’un Nefes Kredisi gibi programların devreye alınmasıyla birlikte, KOBİ’lerin finansmana erişiminde belirgin bir iyileşme öngörülüyor.

Uzmanlar, önümüzdeki dönemde kredi maliyetlerinin düşmese de erişim kanallarının artacağını, bunun da KOBİ’lerin üretim ve yatırım kapasitesine doğrudan yansıyacağını vurguluyor.

TOBB’un nefes kredisi, KGF destekleri ve dijital finansman altyapısı sayesinde KOBİ’ler için krediye ulaşmak artık sadece mali değil, teknolojik bir dönüşüm meselesine dönüştü. 2025 yılı, finansman zorluklarının azaldığı, KOBİ’lerin yeniden büyüme ivmesi kazandığı bir dönem olarak kayda geçebilir.