SON DAKİKA
Madencilik Pazartesi 15 Aralık 2025 11:47

"KRİTİK MİNERALLER BAŞKANLIĞI" KURULMASI ÖNERİSİ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, Türkiye'nin nadir toprak elementleri (NTE) ve kritik mineraller rezervinin geleceğin teknolojilerine yön verecek potansiyele sahip olduğunu belirterek, "Kritik Mineraller Teknoloji Enstitüsü" veya "Kritik Mineraller Başkanlığı" kurulmasını önerdi.

"Kritik Mineraller Başkanlığı" kurulması önerisi

Kırşan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Çin, ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasındaki rekabet ve ticaret savaşlarının ardında elektrikli otomobil ve bataryaların yapımında, yenilenebilir enerji araçlarında, endüstriyel robotlar ve savunma sanayi gibi birçok sektörde kullanılan NTE ve kritik minerallerin yer aldığını söyledi.

NTE ve kritik minerallerin jeopolitik öncelikleri de yeniden şekillendirdiğini vurgulayan Kırşan, "Yeni bir sanayi devriminin tam ortasındayız. Bundan sonraki düzen mineral ekonomisine dayalı olacak. Dünya 1970'lerin petrol şoklarına benzer bir maden arzı krizine doğru ilerliyor. Mineraller yeni petrol haline bürünüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kırşan, dünyada dijitalleşme sebebiyle pek çok sektörde sistemlerin elektrifikasyonu, temiz enerji teknolojilerinin artan kullanımıyla gelişmiş ülkelerin, kritik ve stratejik minerallere erişimi "milli güvenlik meselesi" olarak görmeye başlaması sebebiyle bunlara talebin artmasının beklendiğini ifade etti.

- NTE alanında öncü ülkelerle işbirlikleri yapılabilir

Geçen yıl itibarıyla Çin'in kritik minerallerin küresel üretiminin yaklaşık yüzde 70'ini kontrol ettiğini aktaran Kırşan, Batı dünyasına göre coğrafi olarak kavşak noktasında bulunan ve maden potansiyeli açısından önemli bulunan Türkiye'nin de ön plana çıktığını belirtti.

Kırşan, dünyada madencilikte adı geçen 168 ülke arasında Türkiye'nin maden çeşitliliğinde 8'inci, rezervde 22'nci ve değerde 28'inci sırada olduğunu kaydederek, "Ülkemizin yeraltı kaynakları çeşitlilik ve rezerv açısından geleceğin teknolojilerine yön verecek potansiyele sahip. Günümüz konjonktüründe en çok tartışılan NTE'ler alanında Türkiye, önemli konuma sahip aday ülkelerin başında geliyor." dedi.

Türkiye'de laboratuvar ölçekte yapılan deneysel çalışmalardan olumlu sonuçlar elde edilmesinin ardından Eti Maden'in Beylikova NTE pilot tesisinde çalışmaların devam ettiğini anımsatan Kırşan, "Halihazırda dünyada nadir toprak elementlerinin rafinasyon tekeli yüzde 90 Çin'de olduğu ve bu teknolojiyi başka ülkelerle paylaşmadığı için bu süreçte teknolojiye sahip ABD, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Avrupa ülkeleriyle ortak projeler geliştirme yoluyla uluslararası işbirliklerine gitmek bu önemli NTE yatağının devreye girmesinde anahtar rol oynayacak." diye konuştu.

Kırşan, söz konusu ülkelerde bu alanda ciddi çalışmalar yürütüldüğüne dikkati çekerek, "Kamu kuruluşları ve üniversiteler bünyesinde yapılan NTE ve kritik mineraller çalışmalarının koordineli şekilde yürütülmesi için bir 'Ulusal Kritik Mineraller Strateji Belgesi' hazırlanarak 'Kritik Mineraller Teknoloji Enstitüsü' veya 'Kritik Mineraller Başkanlığı'nın kurulması isabetli olacaktır." dedi.

- Türkiye'nin potansiyeli milli menfaatlere uygun şekilde değerlendirilebilir

NTE ve kritik minerallerin ham madde yönüyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını, işlenmiş uç ürün yönüyle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, savunma sanayi ve güvenlik boyutuyla Milli Savunma Bakanlığını ilgilendirdiğini aktaran Kırşan, "Bu sebeple 3 bakanlıktan uzmanlarla oluşan bir komisyon marifetiyle önerilen bu yapının görev tanımları ve mevzuat yönüyle yasal altyapısının kurgulanması Türkiye'ye bu alanda fayda sağlar." değerlendirmesinde bulundu.

Kırşan, kurulacak yapıyla Türkiye'deki maden potansiyeli ortaya çıkarılarak sanayinin arz ve talebe dayalı mineral ve metal ihtiyacının belirlenmesine ve uç ürüne çevresel, sosyal ve yönetişim kriterlerine uygun olarak madencilik projelerine dönüştürülmesinin sağlanacağını söyledi.

Türkiye'nin potansiyelinin oluşturacağı yatırım iklimi ve yasal altyapıyla, bu kaynakların gelecek nesillerin ekonomik ve sosyal menfaatlerine uygun şekilde değerlendirilebileceğini belirten Kırşan, "Ayrıca konuyla ilgili dünyadaki güncel gelişmeler ve alınması gerekli aksiyonlar zamanında alınmış olacak, yerel sanayinin entegrasyonu açısından önemli olan kamu-özel sektör işbirlikleri de bu kurum üzerinden daha kolay bir şekilde gerçekleştirilebilir hale gelecektir." ifadelerini kullandı.