Opel Türkiye Genel Müdürü Yiğit Yantaç, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: "Türkiye pazarındaki başarımızdan önce Alman otomotiv üreticisi Opel’in dünya çapındaki büyüme ivmesini 2023 yılında da sürdürdüğünü vurgulamak isterim. Birbirinden iddialı modelleriyle geçtiğimiz yıl satışlarını dünya genelinde yüzde 15 artıran Opel, globalde 670 bin adetlik satış rakamına ulaştı ve bu rakamla son 4 yılın en yüksek araç satışına ulaşmış oldu. Yani özetlemek gerekirse Opel, değişen ürünleri ve marka imajıyla beraber globalde de sağlam bir şekilde büyümeye devam etmektedir. 

Pazar payı olarak baktığınızda en büyük 3 ülkesini değerlendirecek olduğumuzda İngiltere’yle beraber Türkiye, Opel'in yer aldığı global ülkeler arasında yüzde 6 pazar payına erişerek kendi pazarı içinde en yüksek sonuca ulaşmış ilk 2 ülkesinden biridir. Bunu yüzde 5,3 ile Almanya takip etmektedir. Bu yüzde 15’lik global büyümenin en önemli unsurlarından biri Avrupa dışında da atılımda bulunan Opel markasının bu bölgede büyüme oranının yüzde 62’ye ulaşmış olmasıdır. Keza global anlamda hafif ticari araçlarda 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 26’lık bir büyüme gerçekleştirmiştir. Astra ve Grandland modellerinde yüzde 57’lik bir büyüme gerçekleştirmiştir. Bu sunumda da çokça bahsedeceğimiz şekilde, elektrikli satış adedinde ise yüzde 22 oranında büyümeyle global anlamda 90 bin adede ulaşılmıştır. 

Özetlemek gerekirse, 2023 yılı Opel için rekorlar yılı oldu. Yeni ürünlere atılımları, marka ve kurumsal kimliğini değiştirmesiyle beraber de 2024 yılının Opel için rekorlar yılı olarak devam edeceğine inancımız sonsuz. Türkiye'ye gelecek olursak; sadece bir hatırlatma yapmakta fayda var. Seneye başladığımızda pazarı iyimser olarak benimseyen ve 2023 yılının pazarını yüksek olarak belirleyen birkaç gruptan ve markadan bir tanesiydik. Geçen seneye başladığımızda Opel olarak 50 bin adetlik bir pazar hedefimiz vardı. Daha sonra sene içerisinde önce bunu 60 bin adede, daha sonra da sene sonunda 73.865 adede kadar çıkardık diyebiliriz. Bu gerçekten Stellantis Grubu’nun esnek olması ve Opel markasına sağladığı imkanlar açısından bizim için çok önemli bir sonuca varmamıza neden oldu. Almanya ve İngiltere’den sonra Opel dünyasında Opel'in tüm pazarları arasında satış adedi olarak en yüksek üçüncü satış adedini gerçekleştirdik. Bu tabii ki de Almanya ve İngiltere’yi dikkate aldığınızda bu iki ülkede üretim de yapılıyor. Yani üretimin bulunmadığı bir noktada aslında bütün global pazarlar içerisinde en yüksek satış adedine ulaşan ülke olduk. Bu gerçekten gurur verici bir sonuç. 2023’ün ilk çeyreğindeki başarımız da belki hatırlarsınız Opel CEO’su Florian Huettle Türkiye’ye gelmişti ve ziyareti esnasında gerçekleştirdiğimiz geçmiş yıllar ve 2023’ün ilk çeyreğindeki başarımızla beraber ana üç pazardan biri olarak Türkiye’yi konumlandırmak istediğini iletmiş ve bize ek sorumluluklar vermişti ve bu sayede de hem bu adedi hem de bu başarıyı elde ettik. Ayrıca geçen sene globalde Opel’in toplam satışlarının yüzde 11’i Türkiye’de gerçekleşmiştir. Bu da dünyada satılan her 9 araçtan bir tanesi geçtiğimiz yıl Türkiye’de satılmış anlamına geliyor. 

Biraz daha detaya girecek olursak toplamda geçen yılı marka olarak kendi pazarımızda altıncı sırada tamamladık. 73.865 adetlik satışla yüzde 6 pazar payına ulaştık. Bir yıl önceye göre neredeyse toplam satış adedinde yüzde yüzün üzerinde bir büyümeyle tamamladık. Pazar payımızı da yüzde 4,7’den yüzde 6’ya çıkarmış olduk. Büyüyen pazarla birlikte sadece adedimiz değil pazar payımızı da bu şekilde büyütmüş olduk. Şimdi en önemli noktalardan biri, genelde markalara bakıp alt kırılımlara girdiğinizde her alanda bu başarının eşit şekilde büyümediğini görüyorsunuz. Opel’in önemli özelliklerinden biri pazarı  binek ve ticari olmak üzere  ana iki kategoriye ayırdığımızda geçtiğimiz yıla kıyasla hem binek kategorisinde hem de ticari kategoride segment olarak satışlarını yüzde 100 artırmış olmasıdır. Bu da 2022 yılından başlayacak olursak, binekte 30.378 adetlik ve yüzde 5 segment payıyla, pazar payıyla başladığımız bir noktada 61 bin adede ulaşmamız ve yüzde 6,3’lük bir pay almamız anlamına geliyor. Binek kategorisinde dördüncü olduk, sıralamamızı da yükselttik. Keza ticaride de baktığımızda, yani sadece binekte değil, 2022 yılında 6.347 adetlik bir satışla yüzde 3,3 pay alırken, 12.808 adetle yine yüzde 100’ün üzerinde bir büyümeyle 4,8’lik paya kadar ulaştık. Ticarideki konumumuzu da sekizinci sıraya kadar yükseltmiş olduk. 

Tabii burada en önemli noktalardan biri 2023’te kuvvetli bir satış adedine ulaştığımız Zafira modelimizle 1.853 adetlik satış ile segmentinde yüzde 13,4’lük pay aldık ve podyumda da ikinci sırada yer aldık. Combo Life modelimizde de satışlarımızın yüzde 56’sını gerçekleştirerek 7 bin civarında bir satışa ulaştık. Binek performansıyla birlikte detaylandırmak gerekirse B-Hatchback’te Corsa satışlarımızla birlikte yılı üçüncü sırada tamamladık. Türkiye'de lokal üretim, lokal üretici markaları bu sıralamadan çıkartırsak aslında ithal edilen ve B-Hatchback kategorisi araçlarında birinci sırada tamamladık. SUV bizim için çok önemli. Bundan 2 yıl önce her alanda ilk beşte yer almak hedefini marka olarak koymuştuk. Geçtiğimiz yılla beraber SUV satışlarında, toplam satışlarda pozisyon olarak dördüncü sıraya kadar yükseldik. Burada Mokka ve Crossland modelimizle beraber Grandland modelimizin sağlamış olduğu imkân çok yüksektir. Burada ana başarımızın B- SUV’den geldiğini görüyoruz. Bildiğiniz üzere iki modelimizle birlikte bu segmentte yer alıyoruz; Mokka ve Crossland. Mokka geçtiğimiz yıl 15.982, yaklaşık 16 bin adetlik bir satış elde etti. Yüzde 8,5’lik segment payıyla dördüncü sırada yer aldı. Keza Crossland de 13 bin civarında bir satışla yüzde 7 segment payı alarak altıncı sırada tamamladı. Böylece ilk altıya iki modelimizi sokarak B-SUV’de başarımızı da perçinlemiş olduk. Toplamda da B-SUV’de Mokka ve Crossland’de 16 bin adede ulaştık. Yüzde 15,5 segment payıyla da ikinci sırada kapadık.

Şimdi bizim için en önemli konulardan biri, son zamanların da önemli konularından, bolca konuşulan elektrikli araçlar. 2023 yılında 2 modelimizle başladık serüvenimize; elektrikli Mokka ve Corsa modellerimizin satışı sene başı itibarıyla tüm yıl boyunca yer aldı. Daha sonra elektrikli Astra, eylül ayıyla birlikte satışa sunuldu. O yüzden etkisi biraz daha bunun payı içerisinde düşük gibi düşünebilirsiniz. Elektrikli araç pazarında ilk yılımız yani ilk olarak 2 modelimizle yer aldığımız tüm yıl hizmet verdiğimiz, satış yaptığımız ilk yılımızda yüzde 5,7 pazar payı alarak marka sıralamasında sadece bir adet ile rekabette olan markalardan birine geçilerek altıncı sırada tamamladık. Bu tam performans verdiğimiz bir yıl için, ilk yıl için gerçekten de güzel bir sonuç. Bunu daha da geliştirmek istiyoruz. Toplam satış adedimiz 3.745’e ulaştı. Niye bu çok önemli? Çünkü toplam binek satışlarımızın içerisinde yüzde 6,1’lik paya ulaştık ki, model ve versiyon olarak çok daha sınırlı olan bir araç gamında bu payı elde etmek gerçekten başarı diyebiliriz.

Burada da detaylandırmak gerekirse eşit ağırlık olması ve hem Corsa hem de Mokka’nın benzer adetler satmış olması çok önemli, çünkü müşteri kesimi olarak her iki aracımıza da talep olduğunu gösteriyor. Elektrikli Corsa’da 1.777 adetlik satışla beraber yüzde 44,1 pay elde ettik ki bu segmentinde her iki araçtan birinin elektrikli Corsa olduğu anlamına geliyor B-HB’de. Mokka modelimizde ise 1.757 adetlik satışla yüzde 65,1 segment payı elde ettik. Yani B-SUV’de elektrikli satılan her 2 araçtan biri Mokka elektrik oldu. Bu da bizim için bir başarı göstergesi. Peki toplamda burada elde edilen 3.500’lük adet B segmentinde ne anlama geliyor derseniz, yüzde 45’in üzerinde bir segment payımız var ve bu segment payını korumak daha da geliştirmek istiyoruz. Lider durumdayız. Elektrikli B segmentinde satılan her 2 araçtan biri Opel markalı oldu. 2024 yılında da belirttiğim gibi bu pozisyonu korumak ve daha da geliştirmek istiyoruz.

Değişim ve gelişimin bulunduğu bir markayız. Daha da gelişmek ve daha da değişmek istiyoruz. Bunu sadece ürün yapımızla veya markamızın içerisindeki Türkiye yapılanmasıyla değil, bayi ağıyla da gerçekleştirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Sadece 4 yıl içerisinde 6 şehirde ve 9 yeni bayilikle yüzde 92,2 pazar kapsama oranına kadar ulaştık. Planlamamız bunu yakın süre içerisinde daha da yukarıya çıkarmaktır. Şu an 38 şehirde ve 62 satış ve servis, bayi lokasyonu ile hizmet vermekteyiz. Sadece danışman olarak yani karşılama, müşteri hizmetleri veya müdür değil, 250 kişinin üzerinde müşterilerimize hizmet veren bayilerimizde yer alan danışmanımız bulunmaktadır.

2024 Hedefler Değerlendirmesi

2024’e geçecek olursak, hedeflerimiz ve odak noktalarımız benzer çerçevede ilerleyecek. 2023’te aldığımız başarılı sonuçları 2024 yılında da üzerine koyarak devam ettirmek istiyoruz. Biz yine iyimser taraftayız. Pazar beklentisini eminim öğrenmek istiyorsunuz. Tıpkı 2023’te olduğu gibi rekabetin biraz daha üzerinde Stellantis grubundaki her markada olduğu gibi 2024 yılında da pazarı 1 milyon adet ve bir tık üzerinde bekliyoruz. Opel Türkiye olarak ise 70 bin civarında ve üzerinde bir satışımız olacak. Pazar payı olarak yüzde 7’nin üzerinde pazar payına erişmeyi planlıyoruz ve sunumun tamamında gördüğünüz şekilde yine burada da gözüküyor, elektrikli araçlarda marka sıralaması olarak 2023’te altıncı kapatsak da 2024’te ilk 5 sıralamasında yer almak istiyoruz. Şimdi sunuma bu şekilde baktığınızda aklınıza ilk soru olarak şu gelebilir, 2023’ün Opel başarısı 2024 içinde Türkiye’den tekrarlanabilir mi? Biraz önce bahsettiğim yeniliklerle birlikte değişen kurumsal kimliğimiz, yeni modellerimiz, güçlü bayi ağımız ve bayi ağımızı daha da güçlendiriyor olmamız, Opel Türkiye olarak yeni başarıları da elde edeceğimiz anlamına geliyor. Biz bu yeniliklerle beraber sonuçlarımızı daha da geliştireceğimize inanıyoruz. 

Sizlerin çok iyi bildiği üzere Alman otomotiv devi Opel, 2024 yılında otomobil üretiminde 125. yılını doldurmanın gururunu yaşıyor. 125 yılda Opel’in Avrupa'daki tüm üretim tesislerinden çıkan 75 milyondan fazla araç yollarla buluştu. Ve bu sene sizlerinde bildiği gibi geçen seneden başlayan işaretlerini aldığınız üzere Opel olarak global anlamda bu sene çok ciddi bir yenilik atağına kalkıyoruz. Aynı zamanda 2024 yılı, Alman otomotiv devi Opel için elektrikli mobilite alanında çok özel bir yılı temsil ediyor. Bu yıl, markanın tarihinde ilk kez her modelin tamamen elektrikli versiyonu sunulacak. 

Geçtiğimiz yıl Florian Bey’in de hem globalde hem de Türkiye’de yapmış olduğu açıklamalarda, “Her modelimiz elektrikli bir versiyonu globalde satışa sunulacak” demişti. O yüzden de Opel tamamen 2024 yılında elektriklenecek diyebiliriz. Tabii ki biz de buradan gerekli payı Türkiye olarak almak istiyoruz. Hedeflerimiz büyük. Az önce belirttiğim gibi ilk beşte yer almak istiyoruz. Elektrikli B segmentinde olan liderliğimizi devam ettirmek istiyoruz. Tabii ki burada pazar koşulları elektriklide nasıl olacak gibi bir soru gelebilir aklınıza. Elektrikli araç pazar beklentimiz 100-120 bin adet civarında olacaktır. Opel olarak toplam satışımızın yüzde 15’lik kısmını da elektrikli araçtan gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Yani bu geçtiğimiz yılın aslında daha da üstüne koyarak neredeyse iki katı bir payı elektrikli araçlarda almak istiyoruz. Önemli bir nokta, elektrikli model sayımızı 7’ye çıkarmayı düşünüyoruz. Şu an üç modelimiz mevcut. Bu da 2024 yılında dört model daha getireceğimiz anlamına geliyor. Bildiğiniz üzere üç modelle dahi şu an Türkiye’de en çok modele sahip olan markalardan biriyiz elektrikli alanında. Yedi modelle birlikte en çok olacağımıza eminim. Bu da Opel olarak elektrikliye inancımızı gösteriyor. Beş adet binek ve iki adet ticari araçla birlikte toplamda 2024 yılı sonuna kadar yedi modelimizi elektrikli ürün olarak sunmayı planlıyoruz. Sanırım bu adet bir gösterge iken bir diğer gösterge ise lokal prodüksiyon ile gerçekleştirdiğimiz elektrikli reklam filmimiz. Ana akım medya, mecra ve müşteriye ulaşmak burada bu araç ve segmente bizler için çok kıymetliydi. O yüzden lokal bir prodüksiyonla ilerleyerek bir reklam filmi çekimi gerçekleştirdik. Marka ile elektrikli aracı aslında bağdaştırmak için en önemli unsurlardan biri oldu bizim için. Elektrikli araca yaptığımız bu iletişim yatırımı belki de bizim daha da ön plana çıkmamızı ve bu segmentte elektrikli araçta Türkiye’de lokal prodüksiyonla da iletişim yapan nadir markalardan biri olmamızı sağlıyor. Şu ana kadar 20 milyonu aşkın bir seyredilmeye ve müşteriye ulaşma durumumuz var. Hatırlatmak isterim, yaklaşık olarak bir ayın biraz üzerinde bir dönem geçirdik. Ben bu reklam filmimizle birlikte Daha da başarılı sonuçlar alacağımıza inanıyorum.

Sadece reklamla birlikte iletişimi artırmış olmadık, satışlarımıza da büyük etkisi oldu. Müşterilerden aldığımız tepkiler de gerçekten çok hoş. Bu tür yatırımlara ve elektrikli araçlara inancımızı önümüzdeki dönemde de göstermeye devam edeceğiz. 

Türkiye bir SUV ülkesi bildiğiniz üzere ve elektrikli araçta da böyle bir trend olacak mı gibi bir soru gelebilir. Bildiğiniz üzere Türkiye’nin toplam araç satışlarının yüzde 30’u termik motorlularda SUV ailesi üzerinden gerçekleşmektedir. Benzer bir oran, hatta biraz daha üzerinde bir oran elektrikli araçta da bulunmaktadır. Elektrikli elbette ki gelecek demek fakat Opel gibi elektriklide model yelpazesini geniş tutan markalar kazanacak. Biraz önce bahsettiğim gibi yedi modeli getirebilmek bence asıl önem arz eden nokta olacak. Bizim gibi B-HB’te Corsa’sıyla B-SUV’da Mokka’sı ve ek bir modeliyle alternatif sunabilen, Astra’sı bulunan ve belki de ileride ticari araçlarıyla beraber bütün ürün gamıyla bütün müşterilerine elektrikli araç sunabilen markalar burada başarılı olacaktır. Biz Türkiye’ye getirmiyoruz şu an yakın dönem planlarımız da yok ama Rocks gibi elektrikli mobilite anlamında her türlü çözümü de müşterilerine sunabilen markalar önümüzdeki dönemin kazanan markaları olacaktır. Buna sonuna kadar inanıyoruz. Sunumdan da göreceğiniz şekilde aslında üç modelimizin üzerine ekleyeceğimiz dördüncü modelimiz diyebileceğimiz ilk modelimiz yeni Frontera olacak diyebilirim. 

Evet, Frontera’nın bizim için önemi nedir diyecek olursak; gerçekten de çok önemli. Sadece bizim için değil, Türkiye adına değil, globalde de dönüp baktığımızda Frontera modeli, Opel markası için 2024‘teki en önemli gelişmelerden bir tanesi. Tabii Opel için bu kadar önemli iken globalde Türkiye’de global lansmanının yapılıyor olması da bizim için çok kıymetli. Sunumun başında ilettiğim gibi üç ana ülkeden, ana pazardan biri olarak seçilmiş olmamız tabii ki de burada yapılacak olan etkinliğin Türkiye’de olması adına bizim için önem teşkil etti. Peki neden Frontera çok önemli? Önemli olmasının iki ana sebebi var. Biri öncü model. Bir çoğunuz hatırlarsanız, geçmişine baktığımızda hem Türkiye’de hem de globalde çok iyi sonuçlar almış bir araç. Daha SUV segmenti tam olarak tanımlanamamışken Frontera ismiyle çok ön plana çıkmış ve Avrupa’da satış adedi olarak beklenenin çok üzerinde satış payına ve adedine ulaşmış bir model. O yüzden Opel’in bu yeni modele bu adı veriyor olması aslında başarılarını tekrar geleceğe taşımak adına bir neden diyebiliriz. Bu ilki. İkincisi ise aslında isminde saklı. Frontera (Front-era) demek biliyorsunuz ki aslında zamanın ötesinde demek. Bu araç Opel için zamanın ötesinde ve çok daha başarıları, farklı başarıları elde edeceği bir model olacaktır. O yüzden iddialıyız. Aracı gördüğünüz zaman siz de neden bu iddiamızın karşılığını daha da iyi göreceksiniz. 14 Mayıs 2024 tarihinde Florian Bey’in yani global CEO’muzun ve ekibinin, üst düzey yöneticilerin katılımıyla, ayrıca globalde hem Avrupa bölgesinden hem de MEA bölgesinden katılımcıların ve uluslararası basın katılımıyla kapsamlı bir lansman yapmayı dört gözle bekliyoruz. 

SUV’dan çokça bahsettim. Yine şu soru gelecektir, bu yıl toplam 1 milyonluk bir pazar beklerken SUV’da nasıl bir pazar bekliyorsunuz? Mokka’nız, Grandland’iniz ve Crossland’iniz var. Şimdi Frontera’nız da olacak. Alacağınız segment payı, bu segment ne kadar pay alacak gibi sorular gelebilir. Bizim beklentimiz bu yıl toplam 300-350 bin civarında bir SUV satışının Türkiye’de gerçekleşiyor olmasıdır. Keza Opel olarak da bunun içinde yüzde 10’u kadar bir hedefimiz bulunuyor. Segmentte alacağımız yüzde 10, az önce bahsettiğim gibi 2023 yılında yüzde 8,2 olan SUV segmentindeki payımız daha da artacak anlamına gelmektedir.

Sadece elektrikli araç veya SUV değil, hafif ticari araç da bizler için çok önemli gelişim alanı olarak görülmekte. Ticari araç segmentinde 2023 ile beraber hem adedimizi hem payımızı artırmıştık. Ticar araç pazarını, 1 milyonluk toplam pazar içerisinde 260 bin olarak öngörüyoruz. Biz 260 binlik hafif ticari araç pazarında da yüzde 7 pay alarak buradaki başarımızı biraz önce gösterdiğimiz gibi yüzde 5’lik bir paydan yüzde 7’ye çıkarmak istiyoruz."