SON DAKİKA
Enerji Pazartesi 01 Eylül 2025 02:50

ÖZEL SEKTÖR KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETMEK İÇİN YATIRIM YARIŞINDA

Kolen Elektrik Genel Müdürü Kaya Uğur Karayurt, Toplam kurulu güç 120 bin MW'ı, yenilenebilir enerjinin payı % 60'ı aştı. Lisanssız enerji yatırımları 10 yılda 40 MW'den 21 bin MW'ye çıktı. Özel sektör kendi elektriğini üretmek için yatırım yarışında" dedi

Özel sektör kendi elektriğini üretmek için yatırım yarışında

Şehnaz DEMİRDAL

“EPDK’nın son kaynak tedarik tarifesi (SKTT) limitini düşürmesinin serbest tüketici sayısını 7 ayda 5’e katladı. 130 bin olan serbest tüketici sayısı, 7 ay gibi kısa bir sürede 670 bine ulaştı. Toplam kurulu güç 120 bin MW’ı, yenilenebilir enerjinin payı % 60’ı aştı. Lisanssız enerji yatırımları 10 yılda 40 MW’den 21 bin MW’ye çıktı. Özel sektör kendi elektriğini üretmek için yatırım yarışında” Bu sözler, Kolen Elektrik Genel Müdürü Kaya Uğur Karayurt’a ait. 

Genel Müdür Kaya Uğur Karayurt ile enerji piyasasını, EPDK’nın tüketim limitlerini düşürmesinin enerji piyasasına olan etkisini ve Kolen Elekrtik’in geldiği noktayı konuştuk.

Sayın Karayurt, bize Kolen Elektrik’ten söz eder misiniz? 

Kolen Elektrik, İnşaat, taahhüt ve mühendisliğin yanı sıra enerji, gemi inşaatı, liman ve marina işletmeciliği, turizm, madencilik, sanayi, hizmet ve yatırım işletmeleri gibi farklı sektörlerde yatırımları bulunan Koloğlu Holding’in elektrik tedarik şirketidir. Kolen Elektrik, grubun elektrik enerjisi ticareti ile toptan ve perakende satışlarından sorumlu olmanın yanında ‘güçlü bir enerji çözüm ortağı’ olarak sektörde 2014 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. 6 milyar kWh’nin üzerinde bir üretim kapasitesine sahip olan grubun ayrıca tamamı yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluşan 1200 MW kurulu gücü bulunuyor. Grup üretimleri, maliyet odaklı dış kaynak kullanımı ve dengeli portföy yapısı ile karşılıklı fayda ve sürdürülebilirlik esasına göre hareket ederek binlerce seçkin marka/tüketiciden oluşan abone portföyünü yöneten şirket, enerji danışmanlığı hizmeti de sunuyor.

Sayın Karayurt, EPDK’nın tüketim limitlerini düşürmesi enerji piyasasını nasıl etkiledi?

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), yılın başında yıllık tüketim miktarları belirli bir sınırı aşan abonelere daha uygun fiyatlarla elektrik temin etme fırsatı veren ‘son kaynak tedarik tarifesi’nde (SKTT) tüketim limitlerini düşürmüş; mesken, apartman ve sitelerdeki ortak aboneliklerde yıllık 100 milyon kilovatsaat (kWh) olan sınırı 5 bine, kamu ve özel hizmetler ile sanayi kuruluşları için yıllık 1 milyon kWh olan limiti ise 15 bine indirmişti. 

SKTT limitinin düşürülmesi, doğru bir karar oldu. Bu kararla 130 bin olan serbest tüketici sayısının 7 ay gibi kısa bir sürede 670 bine ulaştı. Sosyal destek ihtiyacı pek olmayan, enerji tüketimi nispeten yüksek abonelerin sübvansiyonlu ulusal tarifelerden maliyet bazlı tarifeye, ‘SKTT’ye geçmesi, bu aboneleri daha avantajlı fiyat arayışına itti. 2025 öncesi SKTT olan çok yüksek tüketimli abonelerden daha düşük tüketimli ancak ulusal tarifede kalan abonelerden ise daha yüksek tüketimli kurumsal abonede orta segment, meskende ise premium segmente hareket geldi. 670 bini aşan serbest tüketici sayısı, daha da artabilir.

Kimler yararlanabiliyor?

Avantajlı tarifelerden kimler yararlanabilir?

Enerji Piyasaları İşletme A.Ş (EPİAŞ) verilerine göre, serbest tüketici hakkını kullanmayan 1 milyon 114 bin ticarethane abonesi, 2 milyon 420 bin de mesken abonesi mevcut bulunuyor. Serbest tüketim ile SKTT limiti arasında kalan abone sayısının azımsanamaz. Bu aboneler, tüketimlerine dikkat etmeli ve SKTT limitini aşmaları halinde avantaj yakalayabilecekleri tarifeler için enerji şirketlerini takip etmelidir. 

Kolen Elektrik olarak kurumsal abonelerde uzmanlaştık ve farklı kampanyalar geliştirdik. Son kaynak tedarik tarifesine giren aboneler için de öneri ve tekliflerimiz var. 24 Zamanlı, PTF Plus, İndirimli ve hem ucuz hem sabit şeklinde ürün içerikli tekliflerin yanı sıra; ön ödemeli, parça ödemeli ve toplu ödemeli olarak ödeme içerikli tekliflerimiz yer alıyor. Örneğin Toplu Ödemeli seçeneğinde aboneler, 6 ya da 12 aylık enerji tüketiminin toplam bedelini tüketim başlamadan ödeyebiliyor. Bu seçenek, doğal olarak en avantajlı tarife olarak öne çıkıyor. 

Biraz da sosyal tarifelerden söz eder misiniz?

Taktir edersiniz ki; enerji kaynakları sınırlı bir ülke olarak, gerçekten ihtiyacı olmayan milyonlarca aboneyi sübvanse etmenin kolay ve sürdürülebilir değildir. Şehit Aileleri, Muharip, Malul Gaziler Tarifesi’nde olduğu gibi tanımlanmış sosyal tarifeler olmalıdır. 

EPDK’nın mesken tarifesi katsayısının yüzde 9,38’den yüzde 5’e düşürülmesinin ise gerekli bir düzenleme değildir. Mesken tüketicilerinde son kaynak tedarik tarifesinde daha önce olarak uygulanan oran, yüzde 5’e düşürüldü. Umarım bu karar düzeltilir. Çünkü siz katsayıyı durması gereken yerde tutarsınız ve zaten serbest piyasa çekebileceği kadar aşağı çeker. Doğrusu ise piyasanın, rekabetin bunu aşağı çekmesidir.  

Kendi tüketimini kendi üretmek için yatırım

Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda hangi noktadayız? 

Türkiye’de iş insanlarının para kazanacaklarına inandıkları alan; hem kendisine hem de ülkesine fayda yaratıyorsa, bu alan kanunla, mevzuat ve yönetmeliklerle destekleniyorsa ve yapılacak yatırım için finansal teşvikler sağlanıyorsa, tüm engeller aşılarak çok ciddi yatırımlar yapılıyor. Buna en iyi örnek; lisanssız ve/veya yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımlardır. Türkiye’de elektrik enerjisi kurulu gücü 10 yılda yüzde 100 artarak 120 bin MW’ı aştı. Bu artışın neredeyse tamamını ise yenilenebilir kaynaklar aldı. 10 yıl önce 28 bin MW olan yenilenebilir kaynaklardan oluşan kurulu güç 72 bin MW’a çıktı. Yani toplam kurulu gücün yüzde 60’ını geçti. Lisanssız olanlar 10 yıl önce 40 MW ile neredeyse yok hükmündeyken şimdi 21 bin MW’a çıkmış durumda. Bu yatırımın hemen hemen tamamının özel sektör yatırımı olması ve lisanssız santral yatırımları yapanların içinde hatırı sayılır oranda kendi tüketimini kendi üretmek için yatırım yapmış iş insanlarının olması, oldukça dikkat çekici veriler.” 

Yatırımlarınızda nelere dikkat ediyorsunuz?

Yenilenebilir enerji yatırımlarında üretilenin, tüketilenin ve taşınanın optimize edilmesi önemlidir. İletim ve dağıtım altyapısının iyi tasarlanmış olması ve bu altyapıdan kaynaklı kapasitenin yeterli olması hayati önem taşır. Üretip, şebekeye vermekle bitmiyor. Tabii bu yükün yarattığı maliyet gerçeği de var. Ülkemiz arzın büyüklüğü noktasında iyi durumdayken; gelecek santral yatırımlarının şebekeye bağlanacağı kapasite ihtiyacı ve iletim altyapısı gibi gelişmelere engel olabilecek durumlar da mevcut. Tahminlemesini tam yönetemediğiniz lisanssız kaynaklar, bu yeni kaynakların fiziksel yönetiminin esnek olmaması, yine esnekliği sağlayacak depolamanın ihtiyacı karşılayacak ölçekte devreye girmesi için az da olsa zamana ihtiyacın olması, bazı sıkıntıları doğurabiliyor.   

ŞD Bu yaz çok sıcak geçti. Aşırı sıcaklar ve tüketim artışı, aşırı yüklenmelere neden oldu mu?

KUK: Kurulu gücün yüzde 60’ını oluşturan yenilenebilir kaynakların hidroelektrik, rüzgar ve güneş gibi kaynaklar olması nedeniyle bu kaynaklardan üretimin termik santraller gibi esnek değildir. Bu kaynakların yoğunlaştığı bölgelerle, tüketimin yoğunlaştığı bölgelerin birebir örtüşmemesi enerjiyi çok da esnek olmayan bir yapıya getirebiliyor. Bu da belki planlananın ötesinde bir yükü yine planlananın çok ötesindeki mesafelere iletmeyi gerektirebilir. Aşırı yüklenmelere sebep olabilen bu durum; ağır yük ve yüksek akım ile sıcaklıkları artırabilir, destekleyici donanımlara zarar verebilir. Kısa zamanda planlanana dönmezse, fazlasıyla yeterli arza rağmen kesintilere, hatta uzun süreli kesintilere sebep olabilir. 

Bu durumun özellikle yaz aylarında, havaların ani ısınması ve tüketimin beklentilerin ötesinde artışıyla da önemli hale geliyor. Örneğin havaların aşırı sıcak seyretmesi ile saatlik ve günlük tüketimde rekorların kırıldığı Temmuz ayında Türkiye olarak toplam 34,58 TWh elektrik tükettik. Altyapımız talebe cevap verdiği için sorun yaşamadık ama elbette mevsimsel dönemlerde esnek, güvenilir ve sürdürülebilir altyapıya ihtiyaç duyuluyor. Gerek otorite, gerekse tüm piyasa oyuncuları her türlü riskin farkında. Gerekenler yapılıyor, önemli olan ortaya konmuş vizyona paralel hareket etmek. Orada ise bir sıkıntı bulunmuyor. 

ABONE OL