SORUN AYNI: KALİTESİZLİK, DENETİMSİZLİK VE İHMALKâRLIK
Gölcük, Düzce, İzmir depremlerinden ders çıkarılmadı. Kalitesiz, denetimsiz, inşaat, rant peşindeki müteahhit, ihmalkar bürokratlar nedeniyle Kahramanmaraş merkezli depremde yine binalar çöktü, binlerce insan hayatını kaybetti.

Türkiye, deprem gerçeği ile yaşamanın bir şart olduğunu anladı. Daha önce yaşananların yenisine Kahramanmaraş’taki yıkıcı deprem de eklendi. Ancak; onca yaşanan acıya rağmen hala can kayıplarının önüne geçilemedi. Şimdi herkes o kadar düzenleme yapılmasına rağmen neden bu olayların önlenemediğini tartışıyor.
Temel sorun denetimsizlik
Yaşanan doğal afetler sonucu gözler yeniden yapılan yeni ve yüksek katlı binalara çevrildi. Özellikle meslek birliklerinin yapılan son düzenlemelerle birlikte etkisiz bırakıldığı tartışılırken yapılan onca uyarılar da tesir etmedi. Özellikle Kahramanmaraş merkezli depremde yeni yapılan binaların kolayca yıkılması da kafalarda soru işareti bıraktı. Konu ile ilgili daha önce TMMO bir rapor yayınlamıştı. Raporda; “Türkiye’nin deprem tehdidi altında yaşadığını ancak buna rağmen hazırlıklı değiliz. İçinde bulunduğumuz yapıların depreme uygun olup olmadığını bilmiyoruz. Depreme karşı hazırlıklı olmak, sağlıklı, güvenlikli yapılarda yaşamak ve bireysel olanaklarla alacağımız önlemlerle sınırlı değil. Depremin yol açtığı hasarı, zararı en aza indirmenin yolu bilimsel teknik gerekliliklerin tüm kriterlerini yerine getirmekle mümkün. Deprem bir doğa olayı. Bu doğa olayını engelleyemeyiz ama gerekli önemleri alırsak vereceği zararı ve yaratacağı can kayıplarını en aza indirebiliriz” dedi.

“Kamusal denetim önemli”
Konu ile ilgili bir açıklama yapan Türk Mühendis ve Mimarlar Odası (TMMO) Yönetim Kurulu başkanı Koramaz, “Deprem ve afetlere hazırlık kararlı bir şekilde uygulanacak bir devlet politikasını zorunlu kılmaktadır. Ranttan ziyade insani gereksinimleri, yaşam hakkını ön planda tutacak bir deprem politikasını siyasi iktidarlar kararlılıkla yerine getirmek zorundadır” diye konuştu.
“Yanlış tasarım veya üretimin sonucu göçmeler görüldü”
Binaların ruhsat bilgilerinde de yapı ruhsatı ve yapı kullanma tarihleri arasındaki uzun sürenin dikkat çektiğini belirten Ulutaş, bunun yanında yıkılan yapıların birçoğunun zemin katlarının dükkân ya da otopark amaçlı olarak kullanılan alanlar olduğunun gözlemlendiğini söyledi. Yıkılan binalarda alt katlarda kolon kiriş bağlantılarının koptuğunun görüldüğünü ifade eden Ulutaş, “Bina sakinleriyle yapılan bazı mülakatlarda dükkânlarda yapısal sisteme müdahale edildiği söylense de konuyu destekleyecek kesin bir bilgi mevcut değildir" diye belirtti. Ulutaş ayrıca yıkıma uğrayan binaların bir tanesinde de kenar düşey taşıyıcı eleman veya elemanlarda zayıflık, yanlış tasarım veya üretimin sonucu bir göçme görüldüğünü aktardı.

Kayıp ve yıkım büyük oldu
Türkiye'de meydana gelen depremlerde büyük kayıplar yaşandı. Türkiye'de can kayıpları ve büyük yıkımlarla sonuçlanan son yüz yılın büyük depremleri şöyle:
Gölcük 1999 depremi
Kocaeli'nin Gölcük ilçesi merkezli 17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de meydana gelen Richter ölçeğine göre 7.4 büyüklüğündeki depremde resmi kayıtlara göre Kocaeli başta olmak üzere Yalova, Sakarya, İstanbul, Bursa, Bolu, Zonguldak ve Eskişehir'de toplam 18 bin kişi öldü, 20 binden kişi yaralandı. Marmara Bölgesi ile Ankara ve İzmir'e kadar geniş alanda hissedilen 45 saniye süren depremde binlerce yapı yerle bir oldu.
Düzce 1999 depremi
Düzce'de 12 Kasım 1999'da meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki deprem, Ukrayna'dan da hissedildi. 30 saniye süren depremde 710 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 678 kişi ise yaralandı.
Van 2011 depremleri
Van'da merkez üssü Tabanlı ilçesinde 23 Ekim'de 7.2, Edremit'te 9 Kasım'da ise 5.6 büyüklüklerinde 2011'de meydana gelen 2 depremde 644 kişi yaşamını yitirirken, bin 966 kişi yaralandı. Deprem nedeniyle çok sayıda yapı da yıkıldı.
2020 İzmir depremi
İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybeden 117 kişi, hayatını kaybetmişti.
Son olarak ta 24 Ocak 2020 günü Saat:20.55'te 6.7 büyüklüğünde Elazığ Sivrice ilçesi merkezli gerçekleşen depremi yaşadık. Meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından açıklanan acı bilançoya göre 41 yurttaşımız hayatını kaybetti, 1607 kişi yaralandı ve 45 insanımızda yıkılan binalar arasından sağ olarak kurtarıldı. Ayrıca Çevrimtaş köyündeki tüm evlerin yıkılması adeta taş üstünde taş kalmaması ve ilçe merkezinde bulunan dilek sitesi adlı apartmanın tamamen yerle bir olur iken çevresindeki binaların ayakta durması bu depremin ilginç olduğu kadar yakından incelenmesi gereken olaylar olarak kayda geçirilmelidir.