TARİHİ FIRSAT KAPIDA AMA ALTYAPI YETERSİZ
LODER Başkanı Mehmet Tanyaş, Türkiye'yi Asya ile Avrupa arasında kilit bir oyuncu yapacak olan Orta Koridor, Zengezur ve Kalkınma Yolu gibi projelerin tarihi bir fırsat sunduğunu, ancak mevcut demiryolu altyapısının yetersizliği nedeniyle ülkenin bu potansiyeli kullanmaya henüz hazır olmadığını belirtti.

Hakan ÖZBAY
Kıtaların birleştiği noktada yer alan Türkiye, küresel ticaret rotalarını yeniden şekillendiren jeopolitik gelişmelerin merkezinde yer alıyor. Lojistik Derneği (Loder) Başkanı Mehmet Tanyaş, Bakü-Tiflis-Kars demiryolunu destekleyen Zengezur Koridoru ve Basra Körfezi'ni Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlayacak Kalkınma Yolu gibi dev projeleri masaya yatırarak, ülkenin lojistik geleceğine dair hem umut dolu hem de endişe verici bir tablo çizdi.
Türkiye'nin önünde üç kritik koridor olduğunu belirten Tanyaş, her birinin farklı dinamikler içerdiğini vurguladı. Mevcut Orta Koridor'un yanı sıra Zengezur Koridoru'nun siyasi belirsizliklerle dolu olduğuna dikkat çeken Tanyaş, "Zengezur'da ABD'nin artan etkisi, Rusya ve İran'ın bu yolu bir 'Turan Yolu' olarak görüp tepki göstermesi gibi karmaşık bir jeopolitik denklem var. Ayrıca Hazar Denizi'nde su seviyesinin düşmesi, gelecekte büyük gemilerin çalışmasını zorlaştırarak maliyetleri artırabilir. Buralar karışık gibi duruyor" ifadelerini kullandı.
“KALKINMA YOLU PROJESİNE ODAKLANMALIYIZ”
Bu belirsizlikler karşısında Tanyaş, Irak'ın Faw Limanı'ndan başlayarak 1200 km'lik demir ve kara yolu ile Türkiye'ye ulaşacak olan Kalkınma Yolu projesini en güvenilir ve stratejik hamle olarak gördüğünü belirtti. Tanyaş, "Benim favori ve öncelikli koridorum Kalkınma Yolu. İnşaatının tamamlanması on yılı bulabilir ama en temiz ve en verimli çözüm bu gibi görünüyor. O yola bir an önce odaklanıp bitirmemiz lazım" dedi.
Başkan Tanyaş'a göre, bu büyük vizyonun önündeki en somut engel, Türkiye'nin kendi içindeki demiryolu altyapısının yetersizliği. Bu koridorların hakkını verecek modern bir ağdan uzak olunduğunu ifade eden Tanyaş, şunları söyledi: "Gerçekçi olalım. Şu anda Kars-Sivas arası hâlâ tek hat. Elektrifikasyon yok, sinyalizasyon zayıf. Tek hat demek, trenlerin yolda saatlerce birbirini beklemesi demektir. Bu şartlarda hangi uluslararası müşteri malını size emanet eder? Bu yüzden hiç hazır değiliz ve yük akışı hâlâ kuzeyden, Rusya üzerinden devam ediyor. Geçen sene potansiyel yükün sadece yirmide biri bizim üzerimizden aktı. Bu, kaçırılmış devasa bir fırsattır."
Tanyaş, geçmişte yaşanan "BALO Projesi" gibi başarısız koridor denemelerini hatırlatarak, "Bir müşteri, malını zamanında ve öngörülebilir bir maliyetle gönderemezse o koridoru terk eder. Sürekli sefer yapabilme kapasitesine ulaşmadığımız müddetçe bu projeler çalışmaz" uyarısında bulundu.
LOJİSTİK KÖYLER İNŞA EDİLMELİ
Peki, çözüm ne? Mehmet Tanyaş'a göre yol haritası net: Birincisi, demiryolu hatlarını acilen çift hatlı, elektrikli ve yüksek ticari hıza uygun hale getirmek. İkincisi ise bu koridorlar üzerine katma değerli hizmetler sunacak "lojistik köyler" inşa etmek.
Bu merkezlerin önemini, "Sadece transit geçiş ülkesi olmamalıyız" sözleriyle açıklayan Tanyaş, "Bu lojistik köylerde mallar toplanır, dağıtılır, paketlenir. Çin-ABD ticaret savaşlarının getirdiği fırsatla Çin'den gelen malların son işlemlerini burada yaparak Avrupa'nın üretim ve dağıtım deposu konumuna gelebiliriz. Yol geldikten sonra sanayi de doğal olarak o bölgeye gelecektir" dedi.
Loder olarak Ulaştırma Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurumlara bu görüşleri sürekli ilettiklerini belirten Tanyaş, Türkiye'nin geleceği için bu adımların atılmasının bir tercih değil, zorunluluk olduğunu sözlerine ekledi.