Söz konusu rakam, geçtiğimiz yılın aynı dönemine yakın seviyelerde gerçekleşti.

Kavaloğlu, Rusya, Almanya, İngiltere ve Polonya’nın Antalya’ya en çok turist gönderen ülkeler olduğunu belirtti. Bu ülkeler arasında Rusya'nın açık ara lider olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, “Türkiye, Rus turistlerin bir numaralı tercihi olmayı sürdürüyor” dedi.

Temmuz ve ağustos aylarının sektör için en kritik dönem olduğunu hatırlatan Kavaloğlu, geçen yıl sadece temmuzda yaklaşık 2,8 milyon turistin Antalya’yı ziyaret ettiğini ve bu yıl da benzer rakamlara ulaşmayı hedeflediklerini ifade etti. Yaz aylarında elde edilecek verilerin yıl genelindeki turizm tablosunu büyük ölçüde etkileyeceğini söyledi.

Ancak resmi turist sayılarına rağmen otel doluluk oranlarının aynı düzeyde olmadığını belirten Kavaloğlu, “Antalya’ya gelen turistlerin yüzde 10-15’i alternatif konaklama yöntemlerini tercih ediyor. Bu da bazı bölgelerde dolulukları düşürüyor” diyerek kayıt dışı konaklama alanlarına dikkat çekti.

Haziran ayında Ramazan Bayramı ve Almanya’daki Pfingsten tatilinin aynı döneme denk gelmesinin sektöre katkı sağladığını belirten Kavaloğlu, bu ayda nisan benzeri yoğunluk yaşandığını aktardı. Ayrıca Almanya’da düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası nedeniyle bazı Avrupa pazarlarında kısa süreli durgunluk gözlemlendiğini de ekledi.

Eylül ve ekim aylarına yönelik rezervasyonların da olumlu sinyaller verdiğini kaydeden Kavaloğlu, ilk yarıdaki 6,2 milyonluk turist sayısının küresel kriz ortamına rağmen Türk turizminin esnekliğini ve direncini ortaya koyduğunu savundu.

Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bir dönemde Türkiye’nin bu pazarda hâlâ güçlü konumda olmasını değerlendiren Kavaloğlu, “Benzer krizlerde diğer destinasyonların toparlanması yıllar alabiliyor. Ancak Türkiye, kamu-özel sektör iş birliğiyle ve sektör çalışanlarının fedakarlığıyla bu süreci başarıyla yönetiyor” dedi.

Kavaloğlu’na göre Türk turizminin en büyük avantajı da tam olarak bu kriz yönetim kabiliyeti ve sektörün gösterdiği dayanıklılık.