TÜRKİYE TAYFUN BLOK-4 İLE HİPERSONİK LİGE GİRDİ
Türkiye, yerli imkanlarla geliştirilen Tayfun Blok-4 hipersonik balistik füzesinin başarılı bir canlı atış testini tamamladı.

Test, füzenin operasyonel hazırlığını ortaya koyarken, geliştirme aşamasından seri üretim ve aktif teslimata geçiş sinyali verdi. ABD basını da Tayfun’u, Türkiye’yi ABD, Çin, Rusya ve Kuzey Kore ile birlikte hipersonik yeteneklere sahip seçkin ülkeler arasına taşıyan bir gelişme olarak değerlendirdi.
Tayfun, 17. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı (IDEF) 2025’te resmen tanıtıldı. Roketsan tarafından geliştirilen füze, beş ek sistemle birlikte sunularak Türkiye’nin uzun menzilli vuruş kabiliyetlerini güçlendirme hedefinde önemli bir kilometre taşı olarak gösterildi. Füzenin farklı varyantları üzerinde testler hızla sürüyor.
Son testte, füze özel tasarlanmış 8x8 askeri kamyon üzerinde, çift konteynerli bir fırlatma ünitesi ile sahaya konuşlandırılabilir biçimde sergilendi. Bu, Tayfun’un artık bir konsept silahı değil, operasyonel bir hipersonik sistem olduğunu gösteriyor.
ABD medyası, Tayfun’un Türkiye’nin hipersonik silahlar alanındaki en cesur girişimi olduğunu ve ABD dışında NATO’da hipersonik balistik füzeyi operasyonel hale getiren ilk ülke konumuna taşıdığını vurguladı. Füzenin Mach 5’in üzerinde hızlarla hareket edebilmesi ve atmosferde manevra kabiliyetini koruması, dünya stratejilerini yeniden şekillendiren hipersonik silahların özellikleri arasında gösterildi.
Tayfun Blok-4, katı yakıtlı iki aşamalı itici ile Mach 6-7,350 km/sa hızlara ulaşabiliyor ve dikey fırlatma ile radar tespitini zorlaştıran alçaltılmış yörüngeler izliyor. Yaklaşık 7-8 metre uzunluğunda ve 5 tonu aşan fırlatma ağırlığıyla dikkat çekiyor. Füzenin soğuk fırlatma yöntemi, termal izini azaltıyor ve fırlatma platformundaki aşınmayı minimize ediyor.
Tayfun’un konuşlandırılması, Doğu Akdeniz, Ege ve daha geniş bölgelerde güç dengelerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Füze, ALTAY tankı, TCG Anadolu ve KAAN beşinci nesil savaş uçağı gibi diğer yerli projelerle Türkiye’nin askeri-sanayi kompleksinde stratejik bir sembol olarak öne çıkıyor.
Olası ihracat planlarında ise füzenin Asya, Körfez ve Kuzey Afrika’daki seçilmiş müttefiklere sıkı kullanım şartlarıyla sunulabileceği ifade edildi. Türkiye, Tayfun ile savunmada stratejik özerklik ve caydırıcılık kabiliyetlerini güçlendirmeye devam ediyor.