Türkiye, denizcilik ve savunma sanayisinde yeni bir döneme imza attı. Türkiye ile Portekiz arasında geçen yıl imzalanan Denizde İkmal ve Lojistik Destek Gemileri Projesi kapsamında ilk geminin sac kesim töreni İstanbul’daki Ada Tersanesi’nde gerçekleştirildi. Bu proje, Türkiye’nin NATO ve Avrupa Birliği üyesi bir ülkeye yaptığı ilk askerî deniz platformu ihracatı olma özelliği taşıyor.

Portekiz Deniz Kuvvetleri için inşa edilecek iki gemi, 137 metre uzunluğunda ve 11 bin ton deplasman kapasitesine sahip olacak. Gelişmiş görev sistemleri ve modern tahrik teknolojileriyle donatılan gemiler, 90 güne kadar kesintisiz deniz operasyonu yapabilecek. 18 knot azami hıza ulaşabilen gemiler, hem dizel hem elektrikli tahrik sistemleri sayesinde yüksek verimlilik sunacak.

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, törende yaptığı konuşmada, “Türkiye’den bir NATO ve AB üyesi ülkeye askeri gemi ihracatı gerçekleştirmek, hem tarihî bir adım hem de Türk savunma sanayisinin uluslararası güvenilirliğinin göstergesidir” dedi. Görgün ayrıca, gemilerin tüm alt sistemlerinin ve faydalı yüklerinin büyük ölçüde Türk savunma sanayisi şirketleri tarafından üretileceğini vurguladı.

Gemilerin tasarımı, lojistik destek, denizde ikmal, amfibi operasyonlar, arama-kurtarma ve insani yardım gibi çok yönlü görevleri kapsayacak şekilde yapıldı. Gemiler, NATO liderliğindeki ortak operasyonlarda kritik bir rol oynayacak ve Portekiz donanmasının uzun vadeli lojistik kapasitesini güçlendirecek.

Portekiz Deniz Kuvvetleri Gemi Programı Direktörü Tümamiral Joao Marques da Costa, törende yaptığı değerlendirmede, gemilerin 21. yüzyılın güvenlik tehditlerine karşı önemli bir hazırlık olacağını belirtti. STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz ise tasarım aşamasının başarıyla tamamlandığını ve gemilerin teslimatının birinci gemi için 36 ay, ikinci gemi için 44 ay içinde planlandığını açıkladı.

Törene, Türkiye ve Portekiz’in üst düzey yetkilileri, Savunma Sanayii Başkanlığı temsilcileri ve proje paydaşları katıldı. Görgün, Türkiye’nin eş zamanlı olarak 10’a yakın tersanede 40 farklı gemi projesi yürüttüğünü belirterek, bu projelerin Türk savunma sanayisinin hem kapasitesini hem de mühendislik gücünü dünyaya gösterdiğini ifade etti.

Türk mühendisliğinin Avrupa ve NATO üyesi bir ülke tarafından tercih edilmesi, uluslararası güven ve stratejik işbirliğinin önemli bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Proje, teknik işbirliğinin ötesinde iki ülke arasında kalıcı bir stratejik dostluğun inşasına da katkı sağlıyor.

Gemiler, modern denizcilik teknolojileri, kapsamlı sensör ve silah sistemleri, helikopter ve insansız hava araçları için uçuş güvertesi ve hangar altyapısı ile donatılarak, çok yönlü ve caydırıcı bir deniz platformu olarak hizmet verecek. Bu proje, Türk savunma sanayisinin uluslararası alanda takdir edilen mühendislik kapasitesini bir kez daha ortaya koyuyor.