SON DAKİKA
Turizm Pazar 21 Aralık 2025 02:17

VENİCE BEACH: PASİFİK'İN KALBİNDE BİR YAZ RÜYASI

Bu hafta beraber Amerika'nın Kaliforniya eyaletine, Los Angeles kentin Venice Beach Bölgesi'ne gidelim. Ilık ve sanki Akdeniz iklimine sahip gibi olan, bu güzel coğrafyada yılın 300'den fazla günü güneşli ve açık geçiyor

Venice Beach: Pasifik'in kalbinde bir yaz rüyası

Deniz DİKMEN

Kış aylarını yaşadığımız şu günlerde yeni bir yıla doğru gidiyoruz. Sizi bilmem, ama benim aklım, şimdiden gelecek bahar ve yaz aylarında yapmayı düşündüğüm gezilerde. Yaz ayları benim için bambaşka bir güzel oluyor. Hava mis gibi, doğa uyanıyor, deniz mevsimi başlıyor. Giydiğiniz ağır kıyafetlerden kurtulup uçuşan elbiselere, T-shirt ve şortlarınıza kavuşuyorsunuz. İnsan bahar ve yaz aylarında her türlü hafifliyor, rahatlıyor. Günler uzun ve aydınlık oluyor.

Bu nedenle gelin bu hafta sizi biraz ortamın rahat ve yazın dolu dolu yaşandığı bir yere götüreyim. Bu hafta beraber Amerika’nın Kaliforniya eyaletine, Los Angeles kentin Venice Beach Bölgesi’ne gidelim. Ilık ve sanki Akdeniz iklimine sahip gibi olan, bu güzel coğrafyada yılın 300’den fazla günü güneşli ve açık geçiyor. 

Los Angeles, 1849 yılına kadar Meksika’ya bağlı bir bölgeydi. Kentin eski İspanyolca ismi  "El Pueblo de la Reina de los Angeles" idi ve bu isim  "Melekler Kraliçesi'nin Şehri" anlamına geliyordu. 1849 yılında ise bölge egemenlik olarak Meksika’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne geçtiğinde kent Los Angeles, kısa versiyonu ile Amerika’nın Melekler kenti ismini alıyor. Coğrafi olarak kent iç vadiler, kıyı ovası, alçak ve yüksek dağlar ve uzun bir sahil şeridi olan bir bölgede bulunduğundan, hem çok büyük hem de çok yayılmış bir yer. Lojistik olarak zorlu ve trafiği çok yoğun olan bir kent. 10 milyon nüfusu ile kentin yerleşimi denize sıfırdan 1500 metre yüksekliğe kadar dağılıyor ve 1200 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor. İtiraf etmeliyim ki bu kentin karmaşık trafiği içinde bir kez biz de ciddi bir biçimde yolumuzu kaybetmiştik.

Bugün Los Angeles ve çevresini gezmeye geldik. Araç kiraladık zira Kaliforniya’da uzun mesafelerden dolayı bir araca her zaman ihtiyacınız var. Kent merkezindeki otelimizden sabah saatlerinde yola çıktık ve bugünkü planımıza Venice Beach’i gezmeyi koyduk.  

Venice Beach Los Angeles kent merkezinin 23 km batısında Westside bölgesinde yer alan bir sahil kasabası. Sabah trafiğini aştıktan sonra bu sevimli sahil kasabasına varıyoruz ve aracımızı küçük sahil evlerin olduğu bir sokağa park ediyoruz. 

venedik-2

Bahar havası

Hava tam bir bahar havası, güneş pırıl pırıl parlıyor. Aracımızı park ettiğimiz yerden sadece bir kaç adım ötesinde hemen upuzun, bembeyaz, palmiyelerle süslü kumsal başlıyor. Masmavi Pasifik Deniz’ini görüyoruz, dalgalar yavaşça sahile vuruyor ve burnumuza Pasifiğin deniz kokusu geliyor. Belli ki, bizim için keyifli bir gün başlıyor.

1891 yılında zengin bir müteahhit olan Abbot Kinney Santa Monica’da bir arazi satın alıyor. Amacı bu işlevsiz bataklık alanı harika bir tatil beldesi ve eğlence merkezine dönüştürmek. 1905 yılında düşlerini gerçekleştirip bu aldığı araziye Venice Beach adında çok tatlı bir sahil kasabası kuruyor. 

Kinney ilk olarak, çevredeki bataklık bölgeleri kurutup burayı İtalya’nın Venedik kentine benzetmek istediğinden uzunca kanallar açtırıyor. Hemen bir gemi restoranı, bir dans salonu ve 370 metre uzunluğunda bir iskele inşa ediyor. Böylece kasaba ‘The Venedik of America’ lakabı ile anılmaya, tanınmaya başlıyor. O ilk dönemlerde bu kasabada yerleşik sadece 3000 kişi yaşıyor fakat, hafta sonları kent çevredeki insanların ilgisini çekiyor ve çok fazla yerel turist gelmeye başlıyor.

Artık, iskele Abbot Kinney İskelesi ismini almıştı ve bir eğlence mekanı haline gelmişti. Burada kaydıraklar, hız trenleri, Nuh’un Gemisi, Uçan Sirk gibi eğlence mekanları bulunuyordu.

1929 yılında ise, Venedik Yarımadası’nda sürpriz bir şekilde petrol bulunması ile birlikte bir anda bölgede 400 ün üzerinde petrol kuyusu açıldı ve 70lere hatta 90lara kadar çalışmaya devam etti ve kente ve kasabaya büyük gelir sağladı.

İkinci dünya savaşı da Venice Beach’teki eğlence merkezlerini etkilemişti. Gece karartmalar yapılıyordu ve bu nedenle bu yaşam merkezleri sadece gündüz açık kalabiliyordu. Hafta sonları ise Venice Beach’e çok fazla denizci ve asker gelip eğleniyordu. 1950 yıllara kadar ise, Venice Beach çok ihmal edildi, bakımsızlaştı ve çetelerin yuvası haline geldi. Bu süre içinde evler bakımsız barakalar haline dönüşmüştü ve düşük kiralar nedeniyle Avrupa’dan Holocaust olarak Amerika’ya göç eden aileler burayı mesken edinmeye başlamıştı.

venedik-1

Değişim zamanı

Bölge artık ‘Deniz Kenarındaki Gecekondu Mahallesi’ olarak anılıyordu. İlk zamanlar Venice Beach kasabası Los Angeles’ den bağımsız bir yerleşim olsa da 1926 yılından sonra LA kentine bağlanıyor. İşte bu kaderini değiştirmeye başlıyor. Yıllar içinde iki kilometre uzunluğundaki sahil yürüyüş yolu (Ocean Front Walk), Venedik tarzı kanalları, plajları, iskeleleri, rengarenk dükkanları, sörfçüleri, sporcuları ve skate alanları bohem yaşamıyla dünyaca ün kazanıyordu. 

Günümüzde milyonlarca insan için kendine has bir kültür ve eğlence merkezi haline gelmiş Venice Beach. Bir çok turist gelip vaktini burada geçirmek istiyor. Sahil boyunca bulunan hentbol, voleybol sahaları, paddle tenis kortları, upuzun yürüyüş yolları, paten dans pistleri, kaykay merkezleri, bisiklet yolları özellikle aileler için harika bir eğlence ve spor merkezi olarak dünyaya nam salmış bir yerleşim.

Bu eğlence merkezi gibi görülen Venice Beach’in basketbol sahalarında dünyaca meşhur profesyonel sporcular da yetişmiştir. 2028 yılında Triatlon ve Maraton yarışmalarına Venice Beach ev sahipliği yapacaktır. Şimdiden çalışmaları başlatmışlar. Venedik Plajın güney kısmında tarihi Venedik Balıkçısı İskelesi bulunuyor. Santa Monica İskelesi’nin güneyinde ise sörfçüler için önemli bir merkez olan Venedik Dalga Kırıcısı bulunuyor. Kasabanın iç kesimlerinde ise Los Angeles kentin sayılı tarihi Afro- Amerikan yerleşimlerinden biri olan Oakwood semti konumlanıyor.

Biz yine tarihine bakacak olursak, 1950 ve 1960 yıllarda Venice Beach özellikle kreatif sanatçılar için popüler bir merkez haline gelmişti ve günümüze kadar da onca yazarın, müzisyenin yetiştiği ve dünyaya tanıttığı bir ekol olmaya devam ediyor.

Örneğin The Doors grubu ve büyük rock yıldızı Jim Morrison Venice Beach’te yetişmiştir. Venice Beach müzisyen Perry Farrell’in uzun süre yaşadığı kenttir. Punk ve metal gruplarından Suicidal Tendencies, Beowulf, No Mercy ve Excel gibi gruplarda Venice Beach’te müzik hayatlarına başlamış ve buradan müzik arenalarına çıkışlarını yapmışlardır. Venice’in diğer ünlü sokak sanatçıları Echoman, Dr Geek, Sid Weiss ve Chain Saw Juggler’ı sayabiliriz.

venedik-3

Sörf ve kaykay dersleri

Venice Beach her türlü sokak sanatçıların ve vücut geliştiricilerin de yetiştiği yerdir. Örneğin aktör ve eski Vali Arnold Schwarzenegger’in kaslarını geliştirdiği yer burada bulunan Muscle Beach’in antrenman sahalarıydı.

Venice Beach’te sörf dersleri, kaykay dersleri de alabilirsiniz. Çevreyi rahatça bisiklet kiralayarak gezebilirsiniz, sahil boyunca kumsalda uzun yürüyüşler yapıp çevreyi keşfedebilirsiniz. Güneşin doğuşunu ve batışını sahilde izleyebilirsiniz. Dinlenmek istiyorsanız sahilde uzanıp denizin dalgalarını dinleyip, güneşlenip denize girebilirsiniz. Çevrenin bohem ve kendine has kültürel yapısını tanıyabilirsiniz. Kentte bir gurme turu yapabilirsiniz. Yetmezse Venice Beach’in sokak sanatı eserlerini, kasabaya has duvar resimlerini keşfedebilirsiniz. Çevredeki ikonik iskelelerinde yürüyüşler yapabilir ve tarihi iskelelerin eski günlerini yad edebilirsiniz.

Venice Beach sokaklarındaki kafe ve restoranlarda farklı mutfakları deneyimleyebilirsiniz. Çatısında terasları olan işletmelerden Venice Beach’i kuşbakışı izleyebilirsiniz. Sıra dışı butiklerin ve hediyelik dükkanların arasında Venice Beach’in özgür ruhunu yaşayabilirsiniz.

Biz sahilde bembeyaz, incecik kumsallarda yürüyüş yapıyoruz, güneşleniyoruz, denize giriyoruz. Bu yaşanılan dakikaların verdiği huzuru sizin de yaşamanızı çok isterim. Hava ılık ve berrak, hafif bir rüzgar yüzümüze vuruyor. Sahil şeridi boyunca uzanan upuzun palmiye ağaçların yaprakları rüzgarda titriyor. Sabah saatlerinde sporunu yapmak üzere hem yerel halktan insanlar hem turistler sahile inmiş bile. Kumsalın çok geniş olması ve trafikten, insan kalabalıklarından uzak olması o kadar değerli ki. Pasifik kıyılarındaki doğa gerçekten çok güzel.

Yorulmuş olarak öğleye doğru karnımız acıkıyor ve sahilde harika bir restoranda bir brunch yapmaya karar veriyoruz. Kendimizi ambiyansı çok güzel bir sahil kafesinin bahçesinde buluyoruz ve günümüzün devamını bu muhteşem manzaraya karşı leziz ve keyifli brunch yaparak geçiriyoruz. Öğleden sonra bohem sokaklarında kayboluyoruz ve çok özgün dükkanlarından hediyelik alışverişlerimizi yapıyoruz. Gün boyunca bu tatlı sahil kasabasının keyfini çıkarıyoruz.

Gün olur da yolunuz Kaliforniya’nın bu güzel sahil kesimine yolunuz düşerse Venice Beach’i de ziyaret etmenizi ve bir zamanlar Meksikalı bir kasaba olan fakat günümüzde dünyaya nam salmış bu sahil kentini gezmenizi öneririm. Keyfiniz daima çok olsun.

ABONE OL