Türkiye’nin yerli şeker markalarından Sukkar Şeker, Doğu Anadolu’daki üretim tesislerinde gerçekleştirdiği kapasite artırıcı yatırımlarla 2025 yılında üretim hacmini ve tarım–sanayi entegrasyonunu güçlendirdi. Albayrak Grubu tarafından 2018 yılında devralınan Erzurum ve Erzincan Şeker Fabrikaları’nda, 2019’dan bu yana Sukkar markasıyla sürdürülen üretim faaliyetleri, modernizasyon çalışmalarıyla birlikte ölçek büyüttü.

Sukkar Şeker, 2025 pancar sezonunda Erzurum ve Erzincan tesislerinde toplam 515 bin ton net şeker pancarı işledi. Bu üretim sürecinde 80 bin ton kristal şeker ve 15 bin ton kuyruk şeker elde edilirken, yan ürün olarak 130 bin ton küspe ve 18 bin ton melas üretildi. Elde edilen bu ürünler, yalnızca şeker üretimiyle sınırlı kalmayarak hayvancılık ve sanayi için önemli girdiler sundu ve yüksek katma değerli entegre bir üretim zinciri oluşturdu.

VERİM VE RANDIMAN BİRLİKTE ARTTI

Sukkar Şeker Genel Müdürü Necati Karavaizoğlu, 2025 pancar sezonunun hem tarla hem de fabrika süreçleri açısından güçlü bir performansla tamamlandığını belirtti. İklim koşullarının üretim sezonu boyunca uygun seyretmesinin pancar verimi ve şeker oranı üzerinde doğrudan etkili olduğunu vurgulayan Karavaizoğlu, “2025 yılı, pancar sezonu açısından oldukça verimli bir yıl oldu. İklim koşullarının sezona uygun seyretmesi sayesinde pancar tarladan temiz bir şekilde toplandı, fabrikalarımıza sorunsuz biçimde ulaştırıldı ve üretim sürecine sağlıklı şekilde dâhil edildi. Dekara düşen pancar verimi artarken, pancardaki şeker oranı da bir önceki sezona kıyasla yaklaşık bir tam puan yükseldi. Bu durum, hem kristal şeker üretiminde hem de yan ürünlerin miktar ve kalitesinde önemli bir artış sağladı.” dedi.

ENTEGRE ÜRETİM YAPISI ÖNEMLİ

Şeker pancarının yalnızca kristal şeker üretimiyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Karavaizoğlu, entegre üretim yapısının önemine dikkat çekti. 2025 yılında elde edilen 130 bin ton küspe ve 18 bin ton melasın, hayvancılık ve sanayi açısından kritik öneme sahip olduğunu belirten Karavaizoğlu, bu üretim modelinin tarım, sanayi ve hayvancılığı birbirini besleyen sürdürülebilir bir ekonomik döngüye dönüştürdüğünü ifade etti.

2025 yılında üretim süreçlerini iyileştiren önemli adımlardan birinin lojistik ve ekipman yatırımları olduğunu belirten Karavaizoğlu, Nakil Lojistik A.Ş. tarafından yürütülen analizler doğrultusunda pancar nakliye süreçlerinin daha planlı ve hızlı hâle getirildiğini söyledi. Kritik ekipmanların yenilenmesiyle birlikte üretim akışının rahatladığını ifade eden Karavaizoğlu, bu iyileştirmelerin hem fabrikalardaki üretim temposunu artırdığını hem de çalışanlar ile çiftçiler açısından sahada önemli kolaylıklar sağladığını kaydetti.

2026 İÇİN KAPASİTE ARTIŞI HEDEFİ

Sukkar Şeker’in 2026 yılı hedefleri arasında üretim kapasitesinin artırılması öncelikli başlık olarak yer alıyor. Günlük 4 bin 400 ton pancar işleme kapasitesine sahip olan Erzurum Şeker Fabrikası’nın kapasitesinin 7 bin 500–8 bin ton/gün seviyelerine çıkarılması planlanıyor.

Karavaizoğlu, devam eden yatırımlara ilişkin olarak, etanol fabrikası için yapımı süren şilempe koyulaştırma tesisinin devreye alınmasının hedeflendiğini, ayrıca etanol susuzlaştırma ünitesi ilavesiyle hem etanol hem de biyoetanol üretiminin gerçekleştirilmesinin planlandığını belirtti. Bunun yanında, üretilen küspenin değerlendirilmesine yönelik olarak melaslı kuru küspe üretimi yapacak yeni bir tesisin kurulması da yatırım planları arasında yer alıyor.

ÇİFTÇİ ODAKLI SÖZLEŞMELİ TARIM 

Şeker sektörünün Türkiye’de sözleşmeli tarım uygulamasının en sistemli şekilde yürütüldüğü alanlardan biri olduğuna dikkat çeken Karavaizoğlu, çiftçilerin pazarlama kaygısı yaşamadan üretim yapabildiğini vurguladı. Üreticilerin pancarı doğrudan fabrikalara teslim ettiğini belirten Karavaizoğlu, sağlanan destekler sayesinde çiftçilerin ek mali yük altına girmeden üretim yaptığını ve emeklerinin karşılığını güvenle aldığını ifade etti.

Makineli tarıma geçişle birlikte üretim hızının arttığını ve çiftçi gelirlerinde de önemli artış sağlandığını kaydeden Karavaizoğlu, Sukkar Şeker’in çiftçi odaklı üretim modeliyle bölgesel kalkınmaya katkı sunmaya devam ettiğini dile getirdi.