Neşe BERBER

Gaziantep'in ekonomisini değerlendirir misiniz?

Altyapı belediyeciliği ile birlikte, sosyal ve kültürel belediyecilik yükselen bir değer. Artık yerel yönetimler bu şehrin ekonomisine bakıyor, şehir ekonomisinde neler var diye bakacak olursak; sanayimiz var, 200 bin çalışanımızla şehrin sağlıklı olması, sağlıklı şehir hem beraberinde ekonomik olarak gücünü devam ettirmesi için çok ciddi çalışmalar yaptık pandemide bir taraftan eğitimler yaptık organize merkezde sanayimizin yükselerek devam etmesini sağladık. Bugün kullanılan maddelerin bütün kumaşları Gaziantep'de üretiliyor, gıdaya dayalı sanayide yükselen bir değer var, kendi kendine yetmede gıdaya dayalı sanayide, halı sektöründe çok ciddi bir gelişme var, tekstilde aynı şekilde bunlar yükselerek devam ediyor. Diğer taraftan şehrin diğer ekonomisi kültürel turizm, ne kadar çok insan gelirse ne kadar çok insan buraya gelip kültüründen istifade ederse, insanlar alışveriş yapıyor, şehrin ekonomisine katkıda bulunuyor bunu yükseltmeye devam ediyoruz, antik kentlere dikkat ediyoruz. Yeni tesisler yapıyoruz gelen bir insan yeniden gelmeli yeni tesisler yapıyoruz. Burada en önemli iki nokta birincisi tesis ikincisi tanıtım, tesisi yapmamız, tanıtım yapmamız lazım şimdi işte o yüzden “Ağzımızın tadı yeniden geldi” diye bir film hazırladık, artık lezzetin başkentiyiz, sağlıklı lezzetin de başkentiyiz bu yeni bir proje sosyal medyada da şu anda dönüyor. Burada şehir ekonomisi özellikle bu kültürel turizm önemli bir fırsat bize geliyor, milyonlarca insan buraya geldiği zaman, bölgenin ekonomisini ve işsizliğini, ekonomisini güçlendirecek şekilde çalışmalara devam ediyor. Üçüncüsü tarım Tarım Daire Başkanlığı'nı kurduk. Çiftçilerimizi çok ciddi manada destekledik. Tarıma dayalı da sanayi var, çiftçi zaten kendi kendine rahatlayınca bir tarım ekonomisi var. Bir taraftan hükümetimiz destekliyor ama biz tarımda geçen dönem başlattığımız tarımda sertifikalı tohumdan tutun, gübre desteğine, süt sağma makinesinden tutun, hayvanların rahat bir şekilde suyunu içmesi için güneş enerjili yalaklara kadar bir sürü desteklerde bulunduk. Şimdi de ilçe bazında yeni desteklerimizi yapıyoruz mesela Nizip'de zeytini ve fıstığı desteklerken, Oğuzeli'nde narı, nar suyunu destekliyoruz, dün Araban için GAP'tan soğuk hava deposu projesi onayladık, orada sarımsak çok önemli, pandemide pazarı daha da arttı üretim kapasitemiz artıyor ama orada bir soğuk hava deposu gerekiyor, şeftali ve kiraz önemli hem metabolizmayı hızlandırıyor hem de bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, ona soğuk hava deposu gerekiyordu onun çalışmalarını tamamladık. İslahiye'nin doğu tarafında da üzüm ve biber var, orada da üzüm ve biber fidesi dağıtıyoruz, çıkan ürünlerin tesislerini arttırıyoruz, tanıtımını çoğaltıyoruz. Tarımda da büyük bir ekonomi var, büyük bir ekosistem var, o ekonomi ve ekolojik sistemi çalıştırıyoruz yani şehri ekonomiden ekolojiye getiriyoruz, yeşil şehir dediğimiz yeşil ekolojiye çalışıyoruz, çevre projelerini güncelliyoruz zaten bunları yaptığımız için de şampiyon şehirler katagorisine Türkiye'den Gaziantep ilk kez davet edildi, davetli listesine bakınca da bütün büyük şehirlerin hepsinin başkent olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin bu kategoriye alınıp, Gaziantep'in alınması tesadüf değil, bu sekiz başlıkta bu söylediğimiz her başlıkta çalıştık, raporladık, görevimizi yaptık ve bu kategorinin içine girdik, bu da yapılan işin dünyada da görüldüğünü gösteriyor. Bu da bizi mutlu ediyor, biz burada yapılan işin dünya tarafından görülmüş olmasının heyecanı ve mutluluğu ile de doğru bir iş yaptığımızı görüyoruz ve bunları odaklayarak, büyüterek devam edeceğiz.

Gaziantep'te tarım da neler yapıyorsunuz?

Gastronomi şehri Gaziantep'de her şey çiftçiden başlıyor, topraktan başlıyor, ilim sahibi insanlarla görüştüğümüz zaman buradaki ata tohumunun ne kadar önemli olduğunu, bu coğrafyanın Mezepotamya'nın kurak bir coğrafya olduğunu, bu iklime uygun ata tohumu kullanıldığı zaman bunun rekoltesinin, veriminin daha yüksek olacağı bize söylendi, biz de onun üzerine daha önce biliyorsunuz bu tohumları dışarıdan alıyorduk, çiftçimize dağıtıyorduk. Şimdi bu tohumları, ata tohumlarını kendimiz üretmeye başladık, bire üç verim var, dünyada büyük bir kuarklık var, su yönetimi en önemli yönetim o yüzden bizim bu coğrafyada en az suya dayanıklı çeşidi üretmemiz gerekiyordu. geçen yıl başladık bu işe, ilk verimimizi aldık, çok yüksek bir başarı var, bire üç normalin üzerinde bir rekolte vardı, bunu çiftçilerimiz denediler ne kadar başarılı bir iş olduğunu gördüler. Her şey çiftçilerimiz için, toprağımız, suyumuz, havamız için, insanımız için olacak. Daha sağlıklı bir şehir için, daha güvenli bir şehir için, kendine yeten bir şehir için, lezzetli ve sağlıklı bir başkent olma yolunda hızla ilerliyoruz.

Kuraklık çok fazla öne çıkıyor bununla ilgili, sulama ile ilgili önerileriniz var mı?

Sulama önemli, barajlar önemli, biten barajların sulama kanalları önemli, bunların hepsini Bakanımız, vekillerimiz ile zaten Cumhurbaşkanımız Düzdoğan açılışında dedi ki; Gaziantep kendi kendine yeten bir şehir, kıymetli buranın projelerini kendim takip edeceğim dedi. Sulamada su yönetimi artık petrol yönetimi kadar önemli biz de bunu arttırırken çiftçinin en büyük maliyeti enerji, enerjiyi azaltmanın yolu da yenilenebilir enerji. Şu anda biz büyükşehrin kendi ürettiği güneş enerjisi santralleri var, yeni hibelerimiz var 27 MB, rüzgar enerjisinin ünitesini yapıyoruz, biyogaz hayvan atıklarından enerji üretiyoruz, çıkan ürünü de yan ürün olarak park ve bahçelerde sulu gübre olarak kullanıyoruz. Bu çalışma Enerji Bakanlığı her şehrin tükettiği kadar enerjiyi kendinin üretebileceğini altyapısını düzenledi biz de onun uygulamasını yapıyoruz.

Yenilenebilir enerjide Gaziantep'te rakamsal olarak baktığımızda ne kadar bir üretim olacak?

Özel sektör de işin içinde onlar da yapıyor, sanayi ve teknolojisi de gelişiyor bu işin, belediyeler işin içinde şu anda 148 konuda kurulu güç var, 190 MB da santralimiz oluşmuş durumda hızla da büyüyor.

Gaziantep'in Türkiye ekonomisine katkı payı rakamsal olarak nedir?

Şimdi tabii Türkiye nüfusu baktığınız zaman 2 milyon 6. büyük şehriyiz ama ihracat ortamında şu an İzmir ile yarışıyoruz 10 milyar gibi önemli bir ihracat kalemini yakaladık bu bizim açımızdan çok önemli hem de bu zor şartlarda yakalandı. Allah yardımcımız olsun ama sanayicimiz her şartta üretmeyi öğrendi ve devam ediyor.

Aynı zamanda Gaziantep sanayici ve sanayisiyle çok öne çıkıyor, pandemi sonrası sanayide yaşanan sıkıntılar oldu mu? Ve bu konuda sanayicilerle konuşuyor musunuz?

Elbette zor bir dönemdi ama sektörlerimiz pandemide büyümeye devam etti çünkü son pandeminin istediği sektörlerin burada büyük bir üretim kapasitesi vardı. Biraz önce de belirttiğim gibi gıdaya dayalı sanayi var, kimya sanayi var, ambalaj sanayi var, tekstil var. Bunların hepsi bu dönemde küçülmedi, dünya küçüldü Gaziantep sanayisi büyümeye devam etti, bu önemli bir şey bu şehrin sanayi alt yapısını gösteriyor, çeşitliliğini gösteriyor, sanayicinin cesaretini ve vizyonunu gösteriyor. 200 bin kişi çalışıyor, 200 bin kişi demek, bir milyon aile demek. Baktığınız zaman milyonlarca insan buradan ekmek yiyor, o yüzden bu şekilde devam etmesi de bizi rahatlattı açıkçası.

Pandemi sonrası değişen bir dünya var. Gaziantep buna nasıl ayak uyduruyor? Planlarınız nedir? Var mı yeni projeleriniz?

Şimdi tabi yeni bir dünya kuruluyor. Sanayicimiz eskiden deniyordu ki çocuk işçi çalıştırmayacaksın, şimdi diyor ki, yeşil sertifikalı olacak senden mal almam için, herkesin bu yeni dünyada, pandemiden sonra kurulacak bu yeni dünyaya kendini hazırlaması gerekiyor. Sanayicimiz de buna hazır.