SON DAKİKA
GÜNDEM Pazar 13 Şubat 2022 02:00

YENİ EKONOMİ MODELİ KARŞI CEPHEYİ KORKUTTU

Yeni ekonomi modeliyle döviz ve faiz baskısını; kur korumalı TL mevduatı, swap, ihracat, ithal ikame ve turizm gibi yöntemlerle kırarak salgınla bozulan ekonomiyi kısa zamanda toparlayan Türkiye'ye saldırılar başladı. Malum çevreler, ABD'li Fitch Ratings ile "not düşürüp" yeniden harekete geçti.

Yeni ekonomi modeli  karşı cepheyi korkuttu

Sedat YILMAZ

Küresel bazda olduğu gibi pandemiyle bozulan ekonomiyi aldığı yeni tedbirlerle toparlayan Türkiye, özellikle paradan para kazanmayı iş ve adet haline getirmiş, dolarizasyonu ve TL’nin zayıflığını savunan dış çevrelerin yeni bir baskı alanına girdi. Döviz fiyatları artışını önce köpüğünü alıp ardından aşağı yöne çeviren, faiz artışlarını frenleyen, portföy yatırımlarının yerine cari dengeyi tercih eden ve enflasyona karşı yeni tedbirler açıklayan Türkiye’ye karşı geçmişte olduğu gibi yeniden finansal saldırılar başladı.

Kur korumalı TL mevduatı (KKM) ile 350 milyar liralık dövizin Türk Lirası mevduatlara geçmesi ve söz konusu enstrümanın döviz fiyatlarında yükselmeyi önlemesi, Türkiye’yi yıllardır döviz, faiz ve hisse senedi oyunlarıyla dünyanın hiçbir yerinde elde edemediği kazancı sağlayanları endişe düşürdü. Finansal saldırı olarak öne çıkan baskıların ilk adımını ABD merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings attı.

Şer cephesi rahatsız oldu

Bugün küresel bazda en önemli sorun haline gelen enerjiyle ilgili Türkiye’nin petrol ve doğalgaz boru hatlarıyla avantajlı hale gelmesi ve sondajlarla birkaç yıl içinde devreye alacağı yeni kaynaklar, diğer taraftan savunma sanayiindeki önemli atılımlar sayesinde bölgesel güç olmasıyla ortaya çıkacak ekonomik zenginlik çoğu çevreyi rahatsız ediyor.

Pandeminin ekonomiye verdiği zararların para ve maliye politikaları eşgüdümüyle azaltılması, G. Kore, Rusya ve Çin’in yanında başta Katar, BAE, Kuveyt ve diğer Körfez ülkeleri ile kurulan yeni ekonomik bağlar, agresif faiz kazançlarına ümit bağlayanları hayal kırıklığına uğrattı. Özellikle dün açıklanan enflasyon tedbirleri ise söz konusu çevrelerin korkulu rüyası haline geldi.

Portföy yatırımlarında kazançların dip yapmasıyla harekete geçen malum kesimler, yeni ekonomi modelinin devreye girmesi sonucu çok geçmeden baskıcı uygulamalarına start verdiler. Yeni ekonomi modeliyle döviz ve faiz baskısını; kur korumalı TL mevduatı, swap, ihracat, ithal ikame ve turizm gibi yöntemlerle kırarak salgınla bozulan ekonomiyi kısa zamanda toparlayan Türkiye’ye saldırılar başladı. Malum çevreler, ileri karakollarından biri ABD merkezli Fitch Ratings ile “not düşürüp” yeniden harekete geçtiler.

Saldırılar devam edecek

Yeni ekonomi modeline karşı ilk hamleyi yapan dış güçlerin finansal ayaklarından ABD merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ekonomide borçluluk, dış ticaret, sanayi üretimi, güven endeksleri, büyüme ve son dönemde iyileşmeye başlayan istihdama kadar dünya standartlarının üzerinde olumlu bir görünüm ortaya koyan Türkiye’nin kredi notunu BB-‘den B+’ya indirdi, görünümünü “negatif”te bıraktı.

ABD merkezli Fitch Ratings, böylece Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” seviyenin dört basamak altına çekerken Türkiye’yi, Mısır ve Bahreyn gibi ülkelerle aynı seviyede tuttu.

Fitch Ratings’in gerçeği yansıtmayan son yayımladığı raporunda, “daha sık ve yoğun politika odaklı” finansal stres dönemlerinin, Türkiye’de yüksek enflasyonu, düşük dış likiditeyi ve zayıf politika güvenilirliği açısından kırılganlıkları artırdığı ileri sürüldü.

Aynı nakaratları tekrarladı

Küresel finans âleminin diğer kredi derecelendirme kuruluşları gibi politika sopası olarak görev yapan ABD merkezli Fitch Ratings son Türkiye raporunda Türkiye’nin ekonomik ve siyasi dengesini bozmak için gerçek dışı iddialarını yine sıraladı.

Fitch, önceki yıllara göre jeopolitik risklerin hafiflediğini, Türkiye’nin bölge ülkeleriyle ilişkilerini yeniden kurmaya çalıştığını ifade etmesine karşılık kendini yalanlayan ifadelerinde Türkiye’nin 2019 yılında Rus S-400 füze sistemini satın alması, ABD’nin Suriye’deki PKK – YPG yapılanmasını desteklemesi ve Doğu Akdeniz’deki deniz anlaşmazlıklarının devam ettiğini bildirdi.

Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini de dikkat çeken ABD merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’nin Rusya ilişkilerini artırırken Ukrayna’ya verdiği destekle Avrupa dahil bölge barışına verdiği barışı göz ardı etti.

Fitch Ratings sahibinin sesi

Türkiye’nin olumlu görünümüne bakmadan siyasi ön yargılarıyla hareket eden ABD merkezli Fitch Ratings, Türkiye’nin makro ekonomide enflasyonist baskıları aldığı tedbirlerle azaltıp ekonomiyi istikrara kavuşturan adımları raporunda olumsuz olarak yorumlarken atılan adımları risk ve tutarlı bir politika olarak tanımladı. Fitch dış finansmanda ise Merkez Bankası (TCMB) rezervleri açısından Türkiye’ye iyi bir profil çizmezken dış kırılganlıkların sürekli arttığına vurgu yaptı.

Türkiye’nin genişlemeci politikaları eleştiren fakat küresel merkez bankalarındaki genişleme hareketlerini görmeyen ABD’li Fitch Ratings, enflasyon ile TCMB politika faizi arasında açılan negatif faiz makasının enflasyonu yüksek seviyelere taşıyabileceğini, güven ortamı ve TCMB rezervleri üzerindeki baskıları artırabileceğini raporlayarak Türkiye’nin yeni ekonomi modelinden vazgeçip yeniden faiz sistemine dönmesi gerektiğine işaret etti.

Uluslar arası kredi kuruluşu Fitch Ratings ile başlayan finansal saldırıların farklı cephe ve hamlelerle devam etmesi bekleniyor. Şimdi finansal saldırı sırası kredi derecelendirme kuruluşları ABD’li Moody’s ve ABD’li S&P’de. Moody’s’e göre Türkiye’nin uzun vadeli dış borç notu B2, görünüm negatif. S&P’ye göre uzun vadeli döviz borç notu B+, görünüm yine negatif.

Çaba yatırımları engellemek mi?

Fiyat artışlarına karşı alınan tedbirlerin enflasyonu düşürmeye ve fiyat istikrarını sürdürülebilir şekilde sağlamaya yetmeyeceğini savunan Fitch Ratings, bu yıl enflasyonun yüzde 40’ın olacağını ileri sürüyor. Kur korumalı mevduat (KKM) konusunu değerlendiren Fitch Ratings, KKM’nin banka finansmanının istikrarına yönelik kısa vadeli riskleri azaltabileceğini ancak TCMB rezervlerinin baskı altına girebileceğini dile getiriyor.

Türkiye ekonomisindeki dinamikliği görmezden gelen ABD’li Fitch Rating, 2021 yılı için yüzde 11’lik büyümeye karşılık 2022 yılında yüzde 3,2’lik bir büyüme öngörüsü veriyor. Birçok ekonomist ve analist ise Türkiye’nin 2022 yılında yüzde 5’ten aşağı büyümeyeceğini tahmin ediyor.

Büyümeyi yerli paraya göre değil dolara göre değerlendiren Fitch Ratings, Türkiye’nin yüksek büyümelerine gölge düşürmek istiyor ve yapılacak doğrudan yatırımlara perde arkasından engel olmaya çalışıyor.

Küresel standartlarla borç kriterlerinin altında seyreden Türkiye’yi borçlanmada kritik eşikte olduğunu iddia eden Fitch Ratings, borç dinamiklerinin artan kur risklerine karşı savunmasız kalacağını savunuyor. Raporda maliye alanındaki tezatlarıyla dikkat çeken ABD’li Fitch, bir yandan maliye duruşunun bozulduğunu ileri sürerken diğer yandan yüzde 3’lük bütçe açığının hedeflere uygunluğundan bahsediyor.

Dünyada enerji, Türkiye’de yeni ekonomik paket öne çıktı

Piyasaları gelecek hafta itibariyle mutlu edecek en önemli gelişme, dünyada kovid tedbirlerinin tamamen kaldırmaya yönelik hareket olarak öne çıktı. Diğer taraftan küresel enflasyonu yükselten enerji sorunu ilk sırada kendini gösterirken Rusya – Ukrayna krizi hem bölgesel barış hem de enerji fiyatları açısından en sıcak gelişmeler olarak ele alındı.

Yine yurtdışında ABD’de enflasyonun yüzde 7,5 gibi yüksek seviyelere ulaşması ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) gelecek dönem için ne tür önlemlerle ortaya çıkacağı tartışılırken Ukrayna krizinin nereye gideceğine dair belirsizlik piyasalardaki gündemin üst sıralarında kaldı. Özellikle algı operasyonlarında rakip tanımayan ABD’nin, Ukrayna’daki siyasi krizi sıcak bir savaş ortamına taşıma gayreti gözlerden kaçmadı. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın, Pekin Kış Olimpiyatları bitmeden Rusya'nın Ukrayna'yı işgale başlayabileceğini söylemesi kimin kriz istediğine dair açık bir gösterge oldu.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde ise yükselen enflasyona karşı faiz artırmanın tek çare olmadığını, pandemi sonrası hızlı faiz artırımının enflasyon sorununu çözemeyeceğini ve ekonomik toparlanmayı tehlikeye atabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

ABD’li Fitch Ratins’in Türkiye’nin kredi notunu düşürmesine karşılık yurtiçinde kur korumalı mevduattaki (KKM) başarı dikkatlerden kaçmadı. Türkiye’nin faiz artırmasına yönelik imalı bir rapor hazırlayan Fitch, Türkiye’nin eski jeopolitik risklerini gündeme taşımaktan çekinmedi.

Şirket ve hanehalkının önemli ilgisiyle karşılaşan KKM 350 milyar liralık döviz ve altının TL’ye dönmesini beraberinde getirdi. Ekonomide Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Londra’da gerçekleştirdiği yatırımcı toplantıları ve özellikle dün açıklanan KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesi de dahil enflasyon tedbirlerini içeren yeni paket gündeme damgasını vurdu.

Bakan Nebati’nin KKM ile günlük 10 milyar liralık döviz ve altının TL’ye döndüğünü, bütçe disiplininin en büyük avantajları olduğunu, disiplinden taviz verilmeden yüzde 5’lik hedefte yürüneceğini ve kesinlikle Türkiye Ekonomi Modeli’nden vazgeçilmeyeceğini bildirdi.

Türkiye’deki data bazında diğer gelişme yüksek gelen cari açık oldu. Buna göre Aralık'ta cari açık 3,84 milyar dolarla 16 ayın en yüksek seviyesine çıktı. 2021'in tamamında ise 14,88 milyar dolarlık açık kaydedildi.

Söz konusu gelişmeler çerçevesinde gelecek hafta yurtiçinde en önemli gündem maddesi TCMB’nin 17 Şubat Perşembe günkü faiz kararı olacak. Şirketlerin bilançolarının da etkili olduğu haftada Borsa İstanbul (BIST 100) küresel pay piyasalarından pozitif ayrışırken özellikle hükümetin enflasyonla mücadele paketinin olumlu bir görünüm sağlayacağı öngörülüyor. Gelecek hafta ayrıca Salı günü bütçe dengesi, Çarşamba günü konut fiyat endeksi ve Cuma günü konut satışlar ve tüketici güven endeksi piyasalara yön verecek.

Yurtdışı piyasalarda ise 14 Şubat haftasında ABD’de New York FED sanayi endeksi ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), çarşamba perakende satışlar, sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, perşembe inşaat izinleri, konut başlangıçları ve Philadelphia FED imalat endeksi ile cuma ikinci el konut satışları takip edilecek.

Avrupa’da hafta başı ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması, Almanya'da Zew beklenti endeksi ve Euro Bölgesi’nde 2021 4. çeyrek GSYH, çarşamba Euro Bölgesi’nde sanayi üretimi ve cuma Euro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi verileri izlenecek.

Asya piyasalarına bakıldığında Salı günü Japonya’da 2021 4. çeyrek GSYH, sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, çarşamba Çin’de ÜFE ve TÜFE, perşembe Japonya’da dış ticaret dengesi ve perşembe Japonya’da TÜFE verileri gündem olacak.

Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 5,52, altının gram satış fiyatı yüzde 1,27 değer kazandı, euro/TL yüzde 0,67, dolar/TL yüzde 0,40 değer kaybetti. Buna göre 1000 TL’lik yatırım borsada 1055,2 lira, altında 1012,7 lira, euroda 993,3 lira, dolarda 996 lira oldu. Yurtiçi piyasalarda bu hafta ve gelecek haftaya yönelik performans şöyle oluştu:

BIST 100… Borsa İstanbul (BIST 100) endeksi, en düşük 1.908,57, en yüksek 2.054,86 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 5,52 artarak 2.051,05 puandan tamamladı. Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 2.055 ve 2.100 puanın direnç, 2.020 ve 1.980 puanın destek konumunda olduğunu öngörüyor.

DOLAR/TL… KKM’nin etkisiyle dolar haftalık yüzde 0,40 değer kaybederek 13,4920’dan kapandı. Ekonomiye yönelik alınacak tedbirler ve artan KKM ilgisi kuru aşağı seviyelere çekeceği tahminleri yapılıyor. Kurda 13 destek, 13,7’ler direnç olarak görülüyor.

EURO/TL… Küresel enflasyonun giderek ağırlaştırdığı ekonomilerden Avrupa’da faiz artırma konusuna ilginin azlığı euroyu pariteyle değer kaybettiriyor. Euro, TL karşısında bu hafta yüzde 0,67 değer kaybetti ve haftayı 15,3810 liradan tamamladı. Gelecek hafta kurun 14,7 ile 15,4 arasında seyredeceği öngörülüyor.

ALTIN… Rusya – Ukrayna krizi, ABD’nin faiz artırma trendine girmesi güvenli liman olarak değerlendirilen ons altında yüzde 3’lük bir artış sağladı ve altının onsu 1861 dolara yükseldi. Söz konusu gelişmelerin sürmesi durumunda altında yükselişin devam edeceği tahmin ediliyor. Ons altının 1850 – 1880 arası bir çizgide hareket etmesi bekleniyor. Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,27 kazanımla 795,00 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 1,27 artışla 5.326,00 liraya yükseldi. Geçen hafta sonu 1.287,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı da 1.304,00 liraya çıktı.

PETROL… Dünyanın enerji krizi sebebiyle düştüğü enflasyon girdabında petrol fiyatları yüksekliğini koruyor. Brent petrol Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin artabileceği endişesiyle 94,44 dolarla Ekim 2014’ten bu yana en yüksek seviyesine çıktı ve haftalık yüzde 2 artışla 95 dolara doğru yöneldi. Petrol fiyatları böylece yükseliş eğilimini üst üste sekizinci haftaya taşıdı. ABD Teksas Tipi (WTI) petrol de 91 dolar seviyesinin üzerinde seyrediyor.

KRİPTO PARA… ABD enflasyonunun yükselmesiyle kripto para piyasası hareketlendi Bitcoin 45 bin dolar sınırını aştı, ancak Ukrayna gerilimiyle gelen satışlar parayı 42 bin dolara çekti. Piyasa değeri yaklaşık 850 milyar dolara ulaşan Bitcoin’de 41 binde güçlü destek bulunuyor. Bitcoin haftalık bazda yüzde 1,8 değer kazandı ve 41.900 dolardan işlem görüyor. Ripple’nin yüzde 15,2’lik değer kazanmasına karşılık diğer alt koinlerin çoğunda değer kayıpları oluştu. Ethereum yüzde 3,6 (2.864 $), BNB yüzde 5 (397 $), Cardano yüzde 9,2 (1,03 $) ve Solana yüzde 17 (94 $) değer kaybetti.