Önce en büyük bankalardan SVB bank ki büyüklük sıralamasında 16. sırada SVB ardından Silvergate Capital ve çok değil bir gün sonra da Signature’dan iflas haberi gelmesi ile kriz büyüdü ve panik başladı. Hepsinin iflas kararı almasında ortak kanı kaynaklarını kripto para piyasalarına aktarmış olmalarıydı. Başkan Biden herkesin parasını geri alacağını açıklasa da halk arasında panik havası sertleşerek büyüyecek gözüküyor. Sigorta güvencesi altında olma haberi bile halkın tepkisini ve paniğini tam olarak bitirmiş değil.

Bununla beraber Asya da ve Avrupa da Amerika’daki 3 büyük bankanın iflas haberi ile beraber kara bulutlar çoğaldı borsa sert düşüşe geçti.

Dünya devi Amerika neden bu konuda beceriksiz diye bende merak edip araştırdığımda yüksel faiz artırımı sebebi ile FED günah keçisi ilan edildi diyebiliyoruz.

Artan faizler ile beraber devlet tahlili olan bankalar zor duruma düştü ve iflas kararı tek seçenek oldu.

FED agresifleştiği sürece de gelişmekte olan ülkelerde bu tür beklenmeyen krizlerin beklenir hale gelebileceği kaçınılmaz olacağı da açıklandı.

Şimdi ne olacak diye uzmanlara sorulduğunda alınan yanıt bekle gör politikası olarak açıklanıyor.

FED in meseleyi nasıl yöneteceği de diğer bir beklentiler arası da diyebiliriz.

Peki Amerika Bankacılık sisteminde yaşanılan olumsuz gelişmeler Asya ve Avrupa piyasalarını olumsuz etkilerken ülkemizde bu durumun olası etkilerde ilk göze çarpan unsur öncelikle borsa da özellikle de banka hisselerinde kayıplar yaşandı ardındansa dolar /TL kuru yükseldi.

Ülkemizde bankacılık geçmişine baktığımızda dönemsel olarak bankaların özellikle 1994 krizi ardından da 2000’li yıllarda ardı ardına batma hikayelerine şahitlik yaptık.

Batan bankaların zararları koca bir kara deliğe dönüşmüş durumdaydı o yıllarda.

Özellikle Ecevit hükümeti döneminde bankacılık sisteminin sisteme sokulmaya çalışıldığı bir dönem olarak hala hafızalarda.

Günümüzde ki durumu aslında analiz yapmak hele ki dijital dönemde çok daha uzun öngörüleri de peşinden getirecektir.

Ekonomik dengeler her dönem yaşanılan olumlu olumsuz durumlar ile değişkenlik elbette göstermekle beraber eğer ekonomik dengeyi fazlasıyla etkileyen denge sorununu düzeltmezsek yani ideal olmayan dengeye dışarıdan bir müdahale edilmez ise ideal dengeye ulaşmak mümkün olmayacaktır.

Bunu ekonominin bilim bilinci ile hareket eden kurmayların tespiti olduğunu da söylemeden nokta koymayalım o zaman bu hafta ki banka kriz savaşları yazımıza…

Ve elbette yazımızı yine bir değerli söz ile bitirelim ki bu hafta vecize söz ulu Önder Atatürk’e ait üstelik:

“Çalışmak demek boşuna yorulmak, terlemek değildir…”

Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derece de istifa etmek zorunludur…