SON DAKİKA

Bir nota, bir renk, bir çocuğun geleceği

Seval Özcan 16 Ara 2025

Değerli sanatseverler, Geçtiğimiz ay Limak Filarmoni Orkestrası'nın konseriyle unutulmaz bir müzik şöleni yaşadık.

Hâlâ etkisi süren, bitmesini istemediğimiz türden bir geceydi. Her yıl olduğu gibi bu ülkenin yetiştirdiği değerli opera sanatçısı Murat Karahan, sahnedeki sesi ve duruşuyla ayakta alkışlandı. Samimiyetiyle halktan kopmayan, dünya sahnelerinde ülkemizi gururla temsil eden ender isimlerden biri…

Bir sanatçı ve akademisyen olarak, çocuk yetiştiren her anne babanın ona referans vermesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu özel gecede dünyanın farklı ülkelerinden gelen kıymetli sanatçılar Alessandra Di Giorgio ve Tamara Redjenovic ile yaptığı düetler konseri başka bir seviyeye taşıdı. Öyle anlar yaşadık ki, izleyen herkes “Keşke hiç bitmese” diye içinden geçirdi. Çünkü bu sadece bir performans değildi; duygu, ritim, samimiyet ve ustalıkla verilmiş bir dersti. Hem de bazı derslerden çok daha derin…

Bir filarmoni orkestrasındaki ahengi ve dengeyi izlerken, ister istemez şu düşünce zihnime yerleşti:

Keşke ülkenin tüm sektörlerinde, siyasetinde, toplumunda aynı uyum ve denge hâkim olsa…

Şef Pietro Mazzetti ve tüm müzisyenlerin oluşturduğu orkestrada öğrenilecek çok şey var. En başta da: denge.

Her enstrümanın doğru anda sesi yücelirken diğerlerinin geri çekildiği o uyum… İşte tam da bu...

Konserin geliri Türkiye’nin Mühendis Kızları Programı’na aktarılıyor olması da ayrıca ilham vericiydi. Başarılı iş kadını Ebru Özdemir’in öncülüğünde yıllardır büyük bir emekle yürütülen bu proje, her yıl birçok genç kızın hayatına dokunuyor. Umarım iş dünyası için bu yaklaşım rol model olur.

Dünyanın pek çok önemli konser salonunda bulunmuş biri olarak söyleyebilirim ki; bazı geceler vardır, size sadece müziği değil yaşamın anlamını da hatırlatır. Milano’daki La Scala’nın büyüsünü ilk hissettiğimde bunu anlamıştım. Sanatçıların yaşarken onurlandırıldığı toplumların neden daha güçlü olduğunu o zaman daha iyi kavradım.

Sınavdan önemlisi: Ruhun ne duyduğu

“Başarı sadece akademik sonuç değildir.”

Bu yıl oğlumun sınav yılı… Ancak biliyorum ki Can Ata zaten yapar. Çünkü müziği, edebiyatı ve sanatın her alanını seviyor.

Bir konserin bıraktığı etki, bazı sınavlardan çok daha değerli olabilir. Ertesi sabah sınavı olsa bile böyle bir geceyi yaşamak, ruhuna nefes aldırmak demektir.

Bu konser, sadece bir filarmoni gecesi değildi. Hayatın kendisiydi.

Uyum, emek, ritim, sabır ve birlikte üretmenin mucizesi…

Sanat ve müzik, çocukların beyin gelişiminde yalnızca bir aktivite değil, dengeyi sağlayan mola alanlarıdır.

O yüzden kendi içimde şu soruyu sık sık yineliyorum:

“Bugün ruhumuzu hangi melodiyle besledik?”

Çocuklara verilebilecek en değerli miras: Sanat sevgisi

Sosyal medyada zihnimizi sisle kaplayan binlerce içerik yerine çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren sanat sevgisini aşılamak zorundayız. Onlara doğru isimleri dinletmek bizim sorumluluğumuz.

Henüz çocuğunuza opera dinletmediyseniz, yeni yıl öncesi iyi bir başlangıç olabilir.

18 Aralık Perşembe akşamı Murat Karahan Zorlu PSM sahnesinde olacak.

Kütüphanenizde olması gereken bir kitap

Bu yazıda sizlere gazeteci-yazar Johann Hari’nin “Çalınan Dikkat” kitabını önermek istiyorum.

Odaklanma sorununun nedenlerini irdeleyen bu kitap; anne-babalar, eğitimciler ve iş dünyası için adeta alarm niteliğinde. Hari, “Dikkatimizi çalan güçlerle kolektif olarak yüzleşmezsek odağımızı geri alamayız” diyor. Yeni yılın ilk günlerinde kendinize ve sevdiklerinize alınabilecek anlamlı bir hediye…

A’dan Z’ye sorgulamalarım:

      •     Nezaketli insanlarla karşılaşmayalı ne kadar oldu?

      •     Aşırılık çağında bilinçli bir medya okuru muyuz?

      •     Bir söz okudum:

“Kendi bahçeni sulamaya odaklan, başkalarının çiçeklerini saymaya değil.”

Bir sonraki yazımda görüşünceye kadar sanatın iyileştirici gücüyle kalın.

Sanat daima birleştirir, büyütür ve iyileştirir.

Kendinizi ve sevdiklerinizi ertelemediğiniz, duyarlılığı yüksek, umut dolu bir yıl olsun.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları