Gazze sorunu çözülecek mi?
24 Haziran 2025 tarihinde yayınlanan ''Gazze Sorunu Nasıl Çözülür?'' başlıklı makalede ''Peki çözüm ne? Son otuz yılda insanlık Gazze'ye benzer çok sayıda katliam yaşadı. Bu katliamlardan Bosna-Hersek, Makedonya ve Kosova benzer yöntemlerle çözüldü.
Katliam olan bölgelere Birleşmiş Milletler Barış Gücü yerleştirildi. Önce katliam önlendi. Sonra Birleşmiş Milletlerin kontrolünde bahse konu bölgede devlet kuruldu. Gazze vahşeti yukarıdaki örneklerden ancak Bosna-Hersek’le mukayese edilebilir.
Şimdiye kadar işleyen bu formül Gazze şartlarına uyarlanmalı. Şöyle ki; HAMAS silah bırakacağını ilan etmeli. BMBG Gazze’ye konuşlanmalı ve İsrail saldırıları durdurmalı. HAMAS mensuplarının hepsi silahlarını BM görevlilerine teslim ederek uygun görülen ülkeye sürgüne gitmeli. BM gözetiminde hayat normalleşmeli ve inşa faaliyetlerine başlanmalı. Her şey yoluna girdikten sonra Gazzeliler demokratik seçimlerle kaderlerine karar verirler. İsterlerse bağımsız olurlar isterlerse Batı Şeria’ya katılırlar.
Bu formül hayata geçirilirse Gazze de katliam duracak. Gazze Filistinli karakterini koruyacak. Yani Gazze halkının istekleri yerine gelecek. İsrail’in katliam yapmasının gerekçesi HAMAS mensuplarını yok etmek. Diyorlar ki; ‘’Biz teröristleri yok etmek istiyoruz. Fakat onlar sivillerle beraber olduklarından, sivilleri kalkan olarak kullandıklarından sivil zayiatlar da oluyor’’
Bu formülde HAMAS mensupları silahlarını bırakıp sürgüne gittiklerinden İsrail’in yukarıda özetlediğimiz bahanesi ortadan kalkacak. Zira onların ifadesiyle yok edilecek terörist kalmayacak. HAMAS’ ın İsrail’e saldırması gibi bir ihtimal olmayacak. İsrail, ‘’BMBG’ ye güvenmiyorum’’ diyemez. ‘’Amacımız Gazze’yi ele geçirmekti, HAMAS bahaneydi’’ hiç diyemez.’’ önerisini getirmiştim.
Aklın yolu bir. HAMAS ve İsrail’in Gazze’yi boşaltmasından ve Gazze’ye hem bu boşluğu dolduracak hem de tarafların karşılarına alamayacağı uluslararası bir gücün girmesinden başka çare yoktu. Üzerinde anlaşılan bu karar gerçekleştirilmeden sorun çözüm yoluna girmiş sayılmaz. Bu olduktan sonra hele de açıklandığı gibi Türk askeri de Gazze’ye adım atarsa çözüm mukadder demektir. (Onca açıklamaya rağmen İsrail’in Mehmetçiğin Gazze’ye girmesini kabul ettiğine inanamıyorum.)
‘’Savaşı İsrail kazandı.’’ yorumlarına katılmıyorum. İsrail’in hedefi Gazze’yi ele geçirerek, Gazzelileri tehcir etmekti. Bunu başaramadı. Ama artık Gazze İsrail için tehdit olamayacak zira HAMAS’ın silahlı kanadı Gazze’yi terk edecek. Bu Tel Aviv açısından azımsanmayacak bir kazanç olsa da terazinin öbür kefesi daha ağır. İsrail beş yüz bin nitelikli vatandaşını kaybetti. Dünyada en nefret edilen devlet haline geldi.
Gazze soykırımından önce İsrail ve Yahudiler mazlumdular. Onlara hoşgörüyle bakılıyordu. İsrail’in akıl almayacak kadar zalim olduğu ayan beyan ortaya çıktı. Maalesef bu gerçekliğin cezasını sadece İsrail değil Yahudilerde çekecek. Zira ezici çoğunluk İsrail ile Yahudileri ayırmıyor. Oysa İsrail halkının çoğu Gazze’de yapılan soykırıma karşıydı. Araplardan daha fazla ve daha kalabalık protesto gösterileri düzenlediler. İsrail’in bir diğer kaybı, aşırı sağcıların artması oldu. Bu gelişme İsrail’in aklı selim hareket etmesini zorlaştıracak.
‘’HAMAS kazandı’’ tespitineyse hiç katılmıyorum. Atıf yaptığım makalede ileri sürdüğüm ‘’Arap devletleriyle İsrail’in arasında İbrahim anlaşmaları süreci tüm hızıyla devam ediyordu. Hindistan Koridoru Avrupa’ya Körfez-Arap ülkeleri-İsrail-Akdeniz üzerinden ulaştırılacaktı. Bu anlaşmalar HAMAS’ ı işlevsiz kılacaktı. Bu nedenle kimsenin beklemediği bir anda İsrail’e saldırarak 1200 kişiyi öldürdüler. Çok sayıda rehine aldılar. Bu saldırı olduğunda, İsrail, 2005 yılından beri Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’a nokta operasyonları dışında herhangi bir saldırıda bulunmamıştı. Daha doğrusu ABD ve Avrupa karşı olduklarından bulunamamıştı. Yoksa Netanyahu aynı insandı.
HAMAS’ ın hesapsız saldırısı dünyanın en zalim insanları olan Netanyahu ve ekibine arayıp ta bulamadıkları fırsatı verdi. Yanlış anlaşılmak istemem; HAMAS, Filistin’in Kuvayı Milliyesidir. Ama çok kötü yönetilen, yanlış eylemler yapan ve halkına büyük zarar veren bir Kuvayı Milliye. 7 Ekim saldırısının sonucu ne oldu? 60 000 Gazzeli şehit oldu. Bir o kadarı sakat kaldı. Gazze tamamen yıkıldı. Gazze’nin nüfusu 2,5 milyondan 1,7 milyona düştü. İmkanları olsa kalanlarında çoğunluğu Gazze’yi terk eder.
Bunların ve HAMAS’ın lider kadrosunun şehadeti karşılığında ne elde edildi? İsrail cezaevlerinde bulunan beş bin civarında Filistinli tahliye edildi. Bir direniş örgütü olarak kabul edilen HAMAS artık istisnalar dışında terör örgütü olarak kabul ediliyor. Yani HAMAS bütün saygınlığını kaybetti. ‘’ tespiti bugünde geçerli. (Sadece rakamlar büyüdü). Artık HAMAS Gazze’yi yönetemeyecek. Zamanla tarihe karışacak.
Soykırıma uğrayan bir halk için ‘’kazandı’’ ifadesi garip kaçabilir. Ama Gazze; Arap, Filistinli ve Müslüman kimliğini koruyacak. Filistin’in devletleşme süreci hızlanacak. İnsanlık artık Filistin’e sempati besliyor. Bağımsız Filistin’in kurulmasına destek, hiç olmadığı kadar yüksek. Bunlar maddi ve manevi büyük yıkım yaşayan Filistinli kardeşlerimizin kazanımları.