IMF belasını başımıza saran kim?
Türkiye'nin yıllarca finansal yönden bağımlı olduğu ve borcundan 14 Mayıs 2013 tarihinde tamamen kurtulduğu Uluslararası Para Fonu (IMF) bugünler de yine siyasete maydanoz olmaya çalışıyor. Hem de bu belayı yıllar önce başımıza saranları da devreye sokarak…
IMF denince Martin Hardy, Carlo Cottarelli, Juha Kahkonen, Hugh Bredenkamp, Reza Moghadam ve Rachel Van Elkan’ı hatırlamayanımız var mı? Elbette yok!
Türkiye’ye gelirler… Kasadaki tek kuruşa kadar denetlerler… Bir yerde mutlaka bir açık, gedik bulup herkesi yüzde 1’le borçlandırırken bize 5 katını yüklerler…
Haklarında ne kadar menfi yazı kaleme alınsa boşa gitmez… IMF’nin karakteristik özelliği bu. Elinizi verdiğinizde, bırakın kolunuzu gövdenizi dahi kurtaramazsınız.
Aynı konuyu 11 Şubat 2018 Pazar günü de yazmıştım…
Bugünün nesli pek bilmez… Belki adları hatırlar ancak olayları birbirine bağlamada zorluk çeker…
Peki başımıza IMF belasını kim sardı?
***
Sokağa çıkın, “Türkiye hangi dönemde IMF’nin kapanına girdi?” diye sorun…
100 kişi içinde 90’ından alacağınız cevap Adnan Menderes olur…
Ne yapacaksınız algı işte!..
Millete öyle ezberlettiler… Gelecek nesilleri yalan yanlış etkilemek uğruna yolu yordamı böyle çizdiler…
IMF ile ortaklığı yapanın Menderes olduğunu… ABD ile iş tuttuğunu yıllarca millete anlattılar…
Tabii tamamen gerçek dışı…
Menderes; bırakın IMF ile anlaşmayı, koca Başbakan IMF’yi kabul etmeme uğruna başını verdi, idam sehpasına yürüdü.
***
IMF gailesini başımıza bela edenler kim o zaman?
Anlatalım… Bakalım nerelerden ne sesler gelecek!..
Türkiye 1947 yılında İsmet İnönü’nün bitmez tükenmez gayretleriyle IMF ile hemhal oluyoruz. Fona üyeliğimiz de, bugün kapalı kapılar ardında IMF ile gizlice görüşen CHP’nin o devirdeki yöneticileri sayesinde gerçekleşiyor. Yani Türkiye’yi IMF’nin kucağına atan Menderes değil, bizzat CHP yöneticileri!
1944 yılında kurulan ve daha 3 yıl geçmeden IMF’ye üye olan Türkiye’yi uluslararası fon kapanından korumak için her yolu deneyen Demokrat Parti’nin büyük lideri Adnan Menderes’in IMF ile savaşını tarihi vesikalardan okuyun da bir görün… İstiklal Gazisi, Necip Fazıl’ın diliyle “O Zeybek” ne mücadeleler vermiş…
Evet, Menderes idam edilinceye kadar Türkiye, IMF ile stand-by yapmamış, IMF’den borç almamış…
IMF’ye borçlanmalar Demokrat Parti’nin yönetimden uzaklaştırılmasıyla birlikte başlamış…
***
İlk stand-by’ın tarihi 1 Ocak 1961…
2018 yılındaki yazımdan alıntılayarak anlatayım…
… Cemal Gürsel hükümeti ilk stand-by için imzayı basıyor! Ancak hükümet 4 gün sonra değişince, Gürsel’in imzası 1962 yılına kadar bekliyor… O yıl İsmet İnönü, Gürsel’in IMF ile anlaşmasını tazeliyor ve 40 milyon dolar borç para alıyor! Olmuyor, anlaşma 1963 yılında bir kez daha yenileniyor.
Tabi olan oluyor! Türkiye o yıllarda IMF kapanına giriyor… ‘Borçla yaşayan deniz suyu içmiş gibi olur, içtikçe daha çok su içmek ister’ misali 1965 yılından 1970 yılına kadar üst üste stand-by’lar birbirini izliyor… Takip eden hükümetler 52 yılda tam 19 stand-by yaparak IMF’ye yüksek faizlerle milyarlarca dolar para aktarıyor…
Ta ki, 2013 yılına gelinceye kadar…
O yıl Türkiye’nin IMF’ye olan borcu 16,2 milyar SDR yani 24 milyar dolar… AK Parti hükümeti, 2005 yılında 19. Standby’ı imzalamak zorunda kalıyor ancak 2008 yılında IMF ile bundan sonra asla borçlanma yapılmayacağına dair da karar alıyor…
24. Hükümet döneminde ilk borçlanmasını gerçekleştiren Türkiye, borcunu ancak Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki 61. Hükümet döneminde 281 SDR yaklaşık 421 milyon dolarlık son taksitle 14 Mayıs 2013 tarihinde bitiriyor.
1947 ve 1961 yıllarında olduğu gibi bugün kapalı kapılar ardında IMF yöneticileriyle el ele dolaşanlar herhalde yeniden Türkiye’nin borç içinde kıvranan günlerine dönme aşkını yaşıyor!..