Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
EKONOMİ Salı 28 Eylül 2021 11:30

"16,3 MİLYAR LİRALIK 38 ADET HALKA ARZ GERÇEKLEŞTİ"

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, bu yıl toplam büyüklüğü 16,3 milyar TL olan 38 adet halka arzın gerçekleştirildiğini belirterek, "Eylül sonu itibarıyla ulaştığımız bu sayı, halka arz tarihimizin yıllık bazda en yüksek seviyesine işaret etmektedir." dedi.

"16,3 milyar liralık 38 adet halka arz gerçekleşti"

Taşkesenlioğlu, Turkuvaz Medya Grubu'nun ekonomi haber kanalı A Para tarafından düzenlenen Finansın Geleceği Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, birçok alanda geleneksel iş modellerinin hızlı bir şekilde dönüşüm geçirdiğine işaret ederek, finans sektörü ve özellikle sermaye piyasalarının, yeniliklere en hızlı adapte olabilen alanların başında geldiğini söyledi.

Sektörün bu kabiliyetinin, kendilerini gelişmeleri daha yakından takip etmeye ve hızlı bir şekilde uyum sağlamaya zorladığını belirten Taşkesenlioğlu, değişimlere ayak uydurmanın da hiçbir zaman kısa vadeli bir bakış açısıyla yeni yaklaşımları hemen kabul etmek ve uygulamaya koymak anlamına gelmemesi gerektiğini kaydetti. Bu yüzden sermaye piyasalarında kalıcı bir düzenleme yapabilmek için etki analizlerinin ayrıntılı bir biçimde yapılması gerektiğini aktaran Taşkesenlioğlu, şöyle devam etti:

"Bu anlayış ile uyumlu bir biçimde yapılan kanun değişikliklerinin ardından ikincil düzenlemelerini, uluslararası eğilimleri yakından takip ederek sektörle dirsek teması halinde uygulamaya gayret ediyoruz. Böylece fon arz ve talep edenlerin, adil ve şeffaf bir piyasada bir araya gelebilmelerini ve küresel ölçekte sermaye piyasalarında yaşanan gelişmelere uyum sağlayabilmelerini hedefliyoruz. Atılan bu adımların meyvelerini vermeye başladığını ve sermaye piyasalarımızda gelişmiş ülke piyasalarına yakınsayan bir dönüşümün olduğunu gözlemliyoruz.

İlk olarak, halka arz işlemlerine bakıldığında 2021 yılında toplam büyüklüğü 16,3 milyar TL olan 38 adet halka arz gerçekleştirilmiştir. Eylül sonu itibarıyla ulaştığımız bu sayı, halka arz tarihimizin yıllık bazda en yüksek seviyesine işaret etmektedir. Şirketlerimizin sermaye piyasaları konusundaki bilgi ve birikimlerinin artması ve yatırımcı ilgisinin doğru zamanda bir araya gelmesi, şirketlerimizin öz kaynaklarını güçlendirmeleri adına oldukça kıymetli olmuştur."

"Sermaye piyasaları üzerinden işleyen girişim sermayesi ekosistemi çok daha büyük rakamlara ulaşabilecek"

Ali Fuat Taşkesenlioğlu, 2021'in, küresel ölçekte de halka arzların yükseldiği bir yıl olmakla birlikte son 10 yılda girişim sermayesi modelinin etkisinin de oldukça arttığını söyledi.

Bu nedenle büyüme potansiyeli yüksek şirketlere yatırım yaparak, büyüme süreçlerine katkı sunabilen fon ve ortaklıkların sayısı ve portföy büyüklüklerindeki artışı yakından takip ettiklerini aktaran Taşkesenlioğlu, şunları kaydetti:

"Öz kaynak finansmanı açısından yeni bir anlayışın yaygınlaştığını gösteren bu değişim Türkiye'de de görülmektedir. Son 3 yılda girişim sermayesi yatırım fonlarının büyüklüğü 1,3 milyar TL'den 7,2 milyar TL'ye çıkarken, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının portföy büyüklüğü de 1,5 milyar TL'den 5,1 milyar TL'ye yükselmiştir. Portföy büyüklüklerindeki artış ve yeni fon talepleri göz önüne alındığında, yakın zamanda sermaye piyasaları üzerinden işleyen girişim sermayesi ekosistemi çok daha büyük rakamlara ulaşabilecektir.

Sermaye piyasalarımız açısından diğer bir dikkat çekici mesele, kurumsal yatırımcı tabanındaki gelişmelerdir. Son 3 yıl içerisinde menkul kıymet yatırım fonlarının büyüklüğü 44 milyar TL'den 193 milyar TL'ye yükselmiştir. Bu süreç içerisinde serbest fonların payının yüzde 7,7'den yüzde 32,1'e ve tedavüldeki pay adedinin ise 40 milyardan 225 milyara yükseldiği gözükmektedir."

Taşkesenlioğlu, serbest fonlara olan bu ilginin; gelişmiş ülkelerle benzer şekilde büyük tutarlı tasarrufların, bireysel çabalardan ziyade sermaye piyasalarında modern portföy yönetim teknikleriyle değerlendirilmeye çalışıldığını gösterdiğini söyledi.

"Bu hafta 1 platforma daha yetki vermiş olacağız"

Sermaye piyasalarının geleceğinde yer edinmesini bekledikleri diğer bir düzenlemenin ise kitle fonlaması konusu olduğunu aktaran Taşkesenlioğlu, "Paya dayalı kitle fonlaması düzenlemeleri tamamlanmış olup halihazırda 2 platform yetkilendirilmiştir. Muhtemelen bu hafta 1 platforma daha yetki vermiş olacağız." dedi. Taşkesenlioğlu, çok daha fazla platformun yetki alma konusunda başvuru sürecinin ise devam ettiğini bildirdi.

Ekonomi Reform Paketi kapsamında açıklanan borçlanmaya dayalı kitle fonlamasında ikincil düzenleme konusunda kamuoyunun görüşlerini yakın zamanda aldıklarını aktaran Taşkesenlioğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu konudaki düzenlemenin de önümüzdeki ay içerisinde hayata geçeceğini belirtmek isterim. Sermaye piyasalarımızın uluslararası gelişmelerle uyumlu bir biçimde hareket etmesi, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde bir finans merkezi olabilmesi için hayati öneme sahiptir. Bu kapsamda ana gündem maddelerimizden birisi yeşil finansman konusudur. Küresel ölçekte atılan adımlar, yeşil standartlara uygun bir biçimde çalışmanın ek fayda sağlamaktan ziyade bir zorunluluk haline geleceğini göstermektedir. İş modellerini bu şekilde dizayn edemeyen şirketler, finansman bulmada ve başta en büyük ticari partnerimiz Avrupa'ya olmak üzere ihracat konusunda büyük risklerle karşı karşıya kalabilecekler. Bu kapsamda, Ekonomi Reform Paketi'nde SPK'ya verilen görev üzerine, yeşil tahvil ve sukuk rehberlerini hazırlıyoruz. Uluslararası kabul görmüş ölçütlerle uyumlu bir biçimde hazırlayacağımız bu rehber ile şirketlerimizin, yeşil iş modellerini finanse edebilecekleri borçlanma aracı ihraç süreçlerini daha da netleştirmiş olacağız."

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Türker Gürsoy, "Sigortacılık ve özel emeklilik sektörümüz bugün, sigortacılık tarafında yıllık ortalama yüzde 20, bireysel emeklilik fonları tarafında ise yüzde 30'ları aşan oranlarda büyüyen, 335 milyar TL'ye ulaşan aktif büyüklüğü ile bankacılıktan sonraki en büyük finansal yapı konumundadır." dedi.

Gürsoy, Turkuvaz Medya Grubu’nun ekonomi haber kanalı A Para tarafından düzenlenen Finansın Geleceği Zirvesi'ndeki konuşmasında, Türkiye ekonomisi için sektörün önemine işaret etti.

Sigortacılık ve özel emeklilik sektörünün, ülke ekonomisine güvence temin etme ve tasarruf sağlama işlevlerini yerine getirdiğini belirten Gürsoy, şunları kaydetti:

"Sigortacılık ve özel emeklilik sektörümüz bugün, sigortacılık tarafında yıllık ortalama yüzde 20, bireysel emeklilik fonları tarafında ise yüzde 30'ları aşan oranlarda büyüyen, 335 milyar TL'ye ulaşan aktif büyüklüğü ile bankacılıktan sonraki en büyük finansal yapı olarak sistem içindeki payını istikrarlı bir şekilde artırmaya devam eden, gelişme dinamizmi son derece yüksek bir sektör konumundadır. SEDDK olarak sigortacılığı ve özel emekliliği uluslararası entegrasyonu yüksek, finansal ve kurumsal yeterliliği sağlam, istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeye sahip bir sektör olarak konumlandırma hedefiyle yola çıkmış bulunuyoruz.

Kurum olarak önceliklerimizin başında, katılımcı bir yaklaşımla sektörümüzün yapısal gelişim konularına odaklanan bir regülasyon anlayışı benimseyerek sektörün gerçek potansiyeline ulaşmasını sağlayacak düzenlemeler yapmak geliyor. Bu kapsamda kısa süre içinde önemli düzenlemeleri hayata geçirdik, yakın dönemde yeni birçok önemli düzenlemeyi daha hayata geçiriyor olacağız."

"Trafik sigortası primlerinde son derece olumlu yansımalar var"

Çalışmalarının arasında yer alan zorunlu trafik sigortasında tazminatların daha hızlı ve adil bir şekilde ödenmesine imkan sağlayan düzenlemeler hakkında bilgi veren SEDDK Başkanı Gürsoy, 2020 yılında verilen Anayasa Mahkemesi kararı çerçevesinde ve diğer önemli gelişmeler doğrultusunda, Karayolları Trafik Kanununda önemli değişiklikler yaptıklarını aktardı.

Gürsoy, tazminatlar konusunda yaşanan belirsizliklerin ortadan kaldırılması sayesinde, sigortalıların korunmasının yanında araç sahibi milyonlarca vatandaşı ilgilendiren trafik sigortası primlerinde de son derece olumlu yansımaların olduğunu bildirdi.

Kurum olarak stratejik öncelikleri arasında finansal sigortaların hızla geliştirilmesinin geldiğine dikkati çeken Gürsoy, çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Alacak sigortası, kefalet sigortası, bina tamamlama sigortası gibi sektörümüzün reel kesimin ihtiyaç duyduğu finansal güvenceleri sağlama kapasitesinin hızla artırılması yönünde çalışıyoruz. Bu yönde attığımız en önemli adım ise Özel Riskler Yönetim Merkezinin kurulması ve Devlet Destekli Alacak Sigortası sisteminin bu merkez çatısı altına alınmasıdır. Bu sayede Devlet Destekli Alacak Sigortası sisteminin kavuştuğu yeni yasal imkanlarla daha etkin çalışması ve özellikle alacak sigortasının çok daha yaygın şekilde özellikle KOBİ'lere ulaşmasının sağlanmasını hedefliyoruz. Diğer finansal sigorta ürünlerinin geliştirilmesi için gerekli yasal mevzuat değişikliklerini de önümüzdeki dönemde meclis gündemine taşıyor olacağız.

Sigortacılık açısından değinilmesi gereken önemli konulardan bir diğeri de hiç kuşkusuz doğal afetler. Son yıllarda artış eğiliminde olduğunu gözlemlediğimiz doğal afetlerin yol açtığı zararların telafi edilmesinde önemli rol üstlenen kuruluşlarımızın başında Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) geliyor. DASK'ın kuruluş misyonuna uygun olarak, son dönemde yaşanan doğal afetler göz önünde alınarak ilgili taraflarla birlikte önemli bir çalışmaya daha başlattık, bu kapsamda başta sel olmak üzere mümkün olan diğer doğal afet risklerinin de ek teminat olarak DASK kapsamına almayı planlıyoruz."

"TARSİM'in ürünlerine yenilerini eklemek yönünde çalışmalarımız devam ediyor"

Türker Gürsoy, tarımsal üretimde arz güvenliğinin sağlanmasında bugüne kadar önemli rol üstlenen TARSİM'in ürünlerine yenilerini eklemek yönünde çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

Tarım üreticilerini, verim düşüşlerinin yanı sıra fiyat dalgalanmalarından doğan zararlara karşı da korumak amacıyla Devlet Destekli Gelir Koruma Sigortasına yönelik çalışmalarının son aşamaya geldiğini bildiren Gürsoy, Tarım ve Orman Bakanlığı ve TARSİM ile yürüttükleri projeyi yıl sonuna kadar pilot olarak uygulamaya koyma amacında olduklarını aktardı.

Gürsoy, gündemlerindeki en önemli konulardan bir diğerinin de katılım sigortacılığı olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Bu konuda kısa sürede öncü ve önemli adımlar atmayı başardık. Türkiye'ye özgü, yenilikçi, tutarlı ve kolay uygulanabilir bir mevzuat altyapısı oluşturarak katılım sigortacılığı ve emeklilik uygulamalarının süratle büyüyebileceği bir zemin oluşturduk. Nitekim halen katılım sigortası sunan şirketlerin yanı sıra yerli ve yabancı gruplardan yeni katılım şirketi kuruluş başvurusu almaya başladık. Hedefimiz katılım sigortacılığı ve emeklilik faaliyetlerinin sektördeki payını yüzde 5 düzeyinden yüzde 10'ların üzerine çıkarmanın yanında Türkiye’nin bu alanda başarılı bir model olarak uluslararası merkezi bir konumuna gelmesini sağlamak.

Uluslararası standartlara uyum kapsamında yürüttüğümüz çalışmalardan en önemlisi ise 2023 yılında uygulanmaya başlanacak olan UFRS 17'ye uyum yönündeki çalışmalarımız. Sektörün finansal raporlama uygulamalarına çok kapsamlı radikal değişiklikler getiren bu çalışmalar sonuçlandığında, uluslararası sisteme uyumun gelişmesiyle birlikte halihazırda sektörde son derece yüksek olan yatırımcı ilgisinin daha da artarak devam etmesini bekliyoruz."

"Özel emeklilik kuruluşlarından BES'e yaklaşık 5 milyar TL tutarında aktarım olması bekliyoruz"

SEDDK Başkanı Gürsoy, konuşmasında Türkiye'nin finansal sistemi içindeki en önemli başarı örneklerinden biri durumundaki Bireysel Emeklilik Sistemi'ne de değindi.

2003 yılından bu yana katılımcı sayısında istikrarlı artış görülen BES'in, 2013 ve 2017 yıllarında sırasıyla hayata geçirilen devlet katkısı reformu ve otomatik katılım sistemi ile daha hızlı geliştiğini vurgulayan Gürsoy, şu bilgileri verdi:

"2012 yılında sistemde 3 milyon civarında katılımcı bulunurken, şu an yaklaşık 13 milyon katılımcıya ulaşmış durumdayız. Fon büyüklüğü ise 2012 yılındaki 26 milyar TL'den bugün devletimizin de yüzde 25 desteğiyle birlikte 190 milyar TL'yi aştı. SEDDK olarak tüm vatandaşlarımızın BES’in avantajlarından yararlanmasını sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda iki temel hedef belirledik. İlki BES'in katılımcı bazının genişletilmesi çerçevesinde şekilleniyor. Bu amaçla, Mayıs 2021'de yapılan kanun değişikliği ile 18 yaş altı kişilerin de BES’e katılabilmelerine imkan tanıdık.

Beklediğimiz gibi bu gelişme oldukça yüksek ilgiyle karşılandı. Aradan geçen kısa süre içinde, 18 yaşından küçük yaklaşık 50 bin kişi sisteme dahil olmuş ve bu kişilere ait toplam fon büyüklüğü ise 40 milyon TL’yi aşmıştır. Emekliliğe yönelik taahhütte bulunan özel emeklilik kuruluşlarından 2023 yıl sonuna kadar BES'e aktarım imkanı sağladık. Bu imkan çerçevesinde özel emeklilik kuruluşlarından BES'e yaklaşık 5 milyar TL tutarında aktarım olması bekliyoruz."

"BES'in bütünleşik bir güvence paketi olarak sunulmasına yönelik çalışmamızı tamamladık"

Türker Gürsoy, diğer hedeflerinin BES'in cazibesinin artırılması yönünde attıkları adımlar ve uzun vadede uygulamaya koymayı öngördükleri reformları kapsadığına dikkati çekerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu amaçla SPK ve Takasbank'la birlikte Bireysel Emeklilik Fon Alım Satım Platformu (BEFAS) hayata geçirilerek BES katılımcılarının tüm emeklilik yatırım fonlarını seçebilmesine imkan sağladık. BES'in hayat ve sağlık ürünleriyle birlikte bütünleşik bir güvence paketi olarak sunulmasına yönelik çalışmamızı tamamladık. Katılımcıların kısa vadeli finansal ihtiyaçlarını sistemden ayrılmak zorunda kalmadan kısmi çekiş yoluyla giderebilmesini ve böylece sistemde devamlılığını sağlayacak çalışmalarımızın da son aşamaya gelmiş bulunuyoruz.

Sektörün tüm paydaşları ile birlikte ortak akıl çerçevesinde geliştirilen bu adımlarla sigorta ve özel emeklilik sektörümüzün daha da güçlenerek yoluna devam edeceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda SDDK olarak benimsediğimiz regülasyon anlayışını detaylı olarak açıklayacağımız 5 yıllık Stratejik Planımızı yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Böylelikle sektörümüze, vatandaşlarımıza, paydaşlarımıza ve sektöre ilgi gösteren tüm yatırımcılara uzun vadeli bir öngörü sağlamış olacağız."

ABONE OL