Dolar $
32.48
%-0.11 -0.03
Euro €
34.72
%-0.72 -0.25
Sterlin £
40.75
%-0.43 -0.17
Çeyrek Altın
3985.41
%-0.17 -6.73
SON DAKİKA
GÜNDEM Salı 21 Eylül 2021 02:52

İHA'LARIN MOTORU YERLİ FİRMADAN…

Türk tasarımı ve üretimiyle Türkiye endüstriyel motor pazarında faaliyet gösteren Erin Motor, ürettiği İHA motorları ve diğer ürünlerini bugün başlayan teknoloji fuarı İstanbul Teknofest'te görücüye çıkarıyor. Firma ilk kez çevreye duyarlı, enerji tasarrufu sağlayan hat basınçlı motorunu da tanıtacak.

İHA'ların motoru  yerli firmadan…

Sedat YILMAZ

Türkiye’nin önemli işletmelerinden Erin Motor savunma sanayi başta tarım, inşaat, yatçılık gibi birçok sektörde kullanılmak üzere motor üretimi üzerine faaliyet gösteriyor. En önemlisi Erin Motor, Türkiye’nin adını dünyaya duyuran İHA’ların motorlarını üretmenin gururunu yaşıyor.

30 yıldır otomotiv sanayisinin önemli oyuncularından Şahin Metal’in ikinci kuşak temsilcileri tarafından 2008 yılında sanayi – üniversite işbirliği (SANTEZ) projesi kapsamında kurulan Genel Müdürlüğü’nü Ersin Şahin’in yaptığı Erin Motor, endüstriyel dizel motor, jeneratör, marin motor ve motopomp üretiyor.

Yüzde 100 Türk tasarımı ve üretimi gerçekleştiren Türkiye endüstriyel motor pazarının önemli oyuncusu Erin Motor, savunma sanayinde İHA’lar için içten yanmalı motor üreten tek özel yatırım oldu. Erin Motor, bugün Atatürk Havalimanı’nda başlayan ve 26 Eylül’e kadar devam edecek İstanbul Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde B14 çadır yerleşiminde ürünlerini görücüye çıkarıyor.

Dört proje üzerine yoğunlaştı

Teknofest festivali öncesinde Erin Motor Genel Müdürü Ersin Şahin, Analiz’e İHA motorları, Teknofest başta olmak üzere diğer sektörlere yönelik ürünler ile Türk eğitim sisteminin sanayide olması gereken yeri değerlendirdi.

Türkiye’de İHA motoru geliştiren ilk özel firma olduklarını belirten Ersin Şahin, Erin Motor’un sanayi – üniversite işbirliği (SANTEZ) projesi kapsamında 2008 yılında çalışmalara başladığını, zirai sulama amaçlı motopomp, inşaat makineleri, kar küreme araçları, deniz ve yatçılık gibi alanlar için motor geliştirdiğini söyledi.

Halen dört proje üzerine yoğunlaştıklarını, ilkinin hat basıncı ile doğalgazlı motor olduğunun bilgisini veren Ersin Şahin, “Doğalgaz dağıtım hatlarındaki düşük basınçla çalışabilecek motorumuzu yaptık. Buradaki en önemli know-how elektronik kontrol ünitesinin kart tasarımı ve içindeki yazılımda. Her ikisini de Erin Motor olarak kendimiz geliştirdik” dedi.

İHA’lara iki farklı motor

İki farklı güçte iki silindirli ve iki zamanlı İHA motorunu tamamladıklarının altını çizen Ersin Şahin, Türkiye’nin uluslararası alanda gururu olan İnsansız Hava Araçlarımız’a (İHA) yerli motor vererek katkı sunduğumuz için mutlu olduklarını bildirdi. Ersin Şahin, söz konusu projelere ek olarak geliştirme aşamasında olan bir adet motor daha olduğunu kaydetti.

Pek çok alanda kullanılan İHA’lara sağladıkları motorlar hakkında bilgi veren Erin Motor Genel Müdürü Ersin Şahin, yılların deneyim ve birikimini İHA’lar gibi Türkiye’nin gururu bir projede kullanmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.

Şahin, “İHA’lar için iki farklı güç grubunda motor geliştirdik. Bu konuda bizi cesaretlendiren ve bize güvenen Sayın Haluk Bayraktar ve Selçuk Bayraktar’a şükran borçluyuz. Bugün Savunma, Havacılık Kümelenmesi SAHA İstanbul’un bir parçasıyız. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilk kademede desteklenen 20 firmadan biriyiz” dedi.

Ayrıca ürettikleri doğalgazlı motorun genellikle jeneratörlerde kullanıldığını ve yüzde 60 tasarruf sağladığını belirten Ersin Şahin, “Doğalgazlı motorumuz Ar-Ge merkezimiz tarafından geliştirilen kontrol ünitesi ve yazılımı sayesinde hat basıncıyla çalışabiliyor ve böylelikle kullanıldığı jeneratörlerde yakıt ikmaline ihtiyaç duyulmuyor” diye konuştu.

Sanayi personel bulamıyor

Projelerinin yanında eğitim sisteminin mesleki alanda yaygınlaştırılması gereğine vurgu yapan Ersin Şahin, Türkiye’de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden hareketle yüksek görünen işsizliğin işgücü alanındaki planlamadan doğan sorunlardan kaynaklandığını söyledi.

Hangi sektöre giderseniz gidin, herkesin çalışacak insan bulamamaktan şikâyetçi olduğunun altını çizen Ersin Şahin şöyle konuştu:

“Eskiden ‘Kalifiye personel bulamıyoruz’ denirdi. Şu an ‘Personel bulamıyoruz’ deniliyor. Bunun başlıca sebebinin işgücü arzı ile talebinin birbirini karşılamaması olarak görüyorum. Çözüm olarak da Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sistemi tasarımında Sanayi Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve STK’lar ile beraber çalışması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye ekonomisi, Türkiye sanayisi nereye gidiyor veya bizim nereye yönlendirmek istediğimizin analizinin doğru yapılarak buna bağlı eğitim sisteminin tasarlanması, en önemlisi bu tasarıma da güncellemeler ile en az 20 yıl sadık kalınması gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.

Gereken işgücü üretilemiyor

Dünyada hangi işi yaparsanız yapın, insan unsuru olmadan çalışmanın imkanının bulunmadığını anlatan Ersin Şahin, Endüstri 4.0 meselesinin de sanki yanlış anlaşıldığına işaret etti. Şahin, “Endüstri 4.0 konuşulurken de yapılan hatalardan biri bu. Evet, otomasyon ile beraber aynı işi yapan toplam insan sayısında azalma olacak ancak sistemi kuracak ve doğru bir şekilde çalıştıracak personel sayısında da ciddi bir artış olacak. Maalesef sistemimiz gereken iş gücünü sağlayamıyor” dedi.

Türkiye’deki sistemin işgücü üretmede sorunlar yaşadığını ve işverenin işçi, işçinin de iş bulamamaktan şikâyetçi olduğunu belirten Ersin Şahin, sağlıklı işgücünün oluşturulması için istihdamda tüm paydaşların bir araya gelerek bir envanter çalışması yapması gerektiğini söyledi.

Sorunun çözümü için uzun vadede köklü adımların atılması gereğine vurgu yapan Ersin Şahin, Türkiye’de en büyük hatanın büyük problemlere hızlı çözümler aramak olduğunu kaydetti. Büyük problemlerin doğru planlama ve zamana yayılarak çözülebileceğine dikkat çeken Şahin şöyle dedi:

“Bu boyutta bir problemin çözümü için doğru yolu bulmak en az bir yıl belki de iki yıl sürecektir. Mesleki eğitimin cazip hale getirilmesi başlı başına çok radikal değişiklikleri gerektiriyor. Tabii burada sanayiciye de büyük iş düşüyor. Bir kere bizlerin de daha yüksek katma değerli ürün üretme, Ar-Ge çalışmalarına hakkettiği değeri verme veya yeni mezun personel için doğru oryantasyon programları ve eğitim planlaması ile işbaşı eğitimlerini daha kaliteli hale getirmek gibi üzerimize düşen görevleri yapmamız gerekiyor.”

İcat çıkarmak desteklenmeli

Öncelikle meslek sevgisi ve aşkından önce mesleğe saygı ve iş yapmanın etik değerlerinin ön planda tutulması gereğine vurgu yapan Ersin Şahin, sorumlulukla iş yapmanın iş dünyasında yeterli motivasyonu sağlayacağını bildirdi. Amatör yaklaşımla bir yere gidilemeyeceğini belirten Şahin, profesyonel hayatın beklentilerinin çok farklı olduğuna işaret etti.  

Ersin Şahin, aslında her şeyde olduğu gibi çalışma hayatı için de eğitimin temelinin evde atıldığını, çocukların daha ev ve okul hayatındayken becerilerinin görülüp ona göre yönlendirmelerin yapılması gerektiğini belirtti.

Şahin, “Bir kere çocuklarımızın hayal güçlerine ket vurmamamız; tam tersine hayallerini desteklememiz, gençlerimize de güvenmemiz gerekiyor. Çok farklı, dünyaya açık bir nesil geliyor. Bizlerin yapmamız gereken bu çocukların daha fazla hayal kurmalarını ve daha fazla ‘icat çıkarmalarını’ desteklemek” dedi.

Artık üzerimizdeki çaresizlik ve ataletin atılması gerektiğini belirten Erin Motor Genel Müdürü Ersin Şahin, “Bu ülkenin gençlerine güvenmeli, onlara ihtiyaçları olan fırsatları vermeliyiz. Şu anda Türkiye’nin ürettiği katma değeri ve teknolojik seviyesi en yüksek ürünleri olan İHA’ları üreten Baykar firmasının yaş ortalaması 30. Demek ki inanınca oluyor” şeklinde konuştu.

Herkes sanayide çalışabilir

Çalışma hayatında temelin eğitim olduğunun bilinmesini isteyen Ersin Şahin, kabiliyetler ölçüsünde herkesin yapabileceği bir iş olduğunu ancak gençlerin sanayiden korkmamalarını söyledi. “Her insan doğru eğitimle sanayide çalışabilir” diyen Şahin, sanayinin cazibesini artırmak için önce sanayi toplumu haline gelmek gerektiğini ve sanayi toplumu değerlerine ulaşmak için de doğru eğitim gerektiğini kaydetti.

Türkiye’de gençlere yanlış hayallerin satıldığını, yanlış modellerin önlerine konulduğunu, her gencin her üniversitenin aynı eğitim kalitesine sahip olduğunu zannettiğini ve üniversite mezunu olunca işinin hazır olacağını düşündüğünü vurgulayan Ersin Şahin, “Halbuki 4 yıllık eğitim veren üniversitelerden çok daha iyi eğitim veren meslek liseleri ya da 2 yıllık önlisans üniversiteleri var. Öncelikle gençlere mesleklerin ne olduğunu ve ihtiyaçlarının ne olduğunu doğru anlatalım. Burada sivil toplum kuruluşlarına (STK) görevler düşüyor” dedi.

Düşünce yapıları değişmeli

Gençlere emekli olacakları yaşa kadar hayatları planlayabilecekleri düşünce yapısına kavuşması gerektiğini belirten Ersin Şahin, “Bence burada en az suçlu olan gençler. Onları bu konuda suçlamak kolaya kaçmak olur. Günün sonunda gençleri yetiştiren bu sistem ve bu toplum. Gençler bir AVM’de kasiyer olarak başladıkları zaman 65 yaşına geldiklerinde gelebilecekleri nokta ile sanayide aynı maaşa başladıkları bir pozisyonda gelebilecekleri yerin farkını iyi bilmeleri gerekiyor. Bunu anlatmak da bizim görevimiz. Ancak samimi olmak gerekirse hâlâ bu bilince yeteri miktarda ulaşılabildiğini sanmıyorum. İş gücünün, özellikle nitelikli beyaz yakanın, yabancı yatırımlarda çalışmayı tercih etmesindeki ana unsur da bu. Umarım sanayicimizin genelinde bu bilinç oluşur” diye konuştu.

Sanayicinin, personelini kendi yetiştirdiğini, Milli Eğitim’in bu konuda çok az katkı verdiğini hatırlatan Ersin Şahin, orta/lise – sanayi, üniversite – sanayi işbirliklerinin acilen yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.

Üniversite -sanayi işbirliğinin Erin Motor olarak en fazla önem verdikleri konuların başında geldiğinin altını çizen Ersin Şahin, “Bizim ürün geliştirme stratejimiz bu. Söz konusu stratejinin Türkiye’deki KOBİ’ler için en doğru ve optimum model olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bu model kazan-kazan ilkesi ile çalışıyor. Sadece sanayi değil, üniversite tarafı da bu modelden yararlanıyor. Ülkemizin eğitim sistemi açısından hayati bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Örneğin bazı bölümlerde doktora veya master tezlerinde üniversite-sanayi işbirlikleri zorunlu kılınabilir. Kendi motorlarımız için 3 üniversiteyle birlikte çalışıyoruz ve yapılan çalışmalar uluslararası akademik makalelerde yayınlanmaya başladı” bilgisini verdi.

En iddialı yanımız tedarik

Türkiye’nin bir üretim ülkesi olduğunu ve Erin Motor’un da ülkenin potansiyelini kullandığını anlatan Ersin Şahin, “Bizim en iddialı olduğumuz taraf tedarik zincirimiz. Tüm tedarikçilerimizi ülkemizden seçmeye gayret ediyoruz. Gelişmenin, büyümenin bu şekilde olacağına inanıyoruz. Zaten ülke sanayicisi ülkemizde üretilecek bir ürün olduğunda elini taşın altına koymaya dünden hazır ve herkes bu bilinçle bize destek olmak istiyor” dedi.

Türkiye’de geçmişten gelen sanayi geleneğinin yok olduğunu ve yenisinin oluşturulmaya çalışıldığını belirten Ersin Şahin, “Elbette motor üretimi için bir kültüre, bir geleneğe veya yıllarca oluşturulmuş bir altyapıya ihtiyaç var. Bu gelenek ve kültürün oluşması da doğal olarak zaman alacaktır ancak sonrasında kendi ayakları üzerinde duran ve ayakları yere sağlam basan bir Türkiye’ye sahip olacağız” ifadelerini kullandı.

Made in Türkiye’yi dünyaya yaymalıyız

Savunma sanayiinin dünyada teknoloji ve yenilik üreten bir sektör konumunda olduğunu, Türkiye’nin de bu alanda hızla gelişme kaydettiğini dile getiren Erin Motor Genel Müdürü Ersin Şahin, “Yurtdışında yazılan ‘Turkish Drones’ makaleleri de bunun en büyük örneği ve gerçek bir gurur kaynağı. Yapılan bu atılımın ülkemizde halen yeteri kadar anlaşılmadığını ve hakkının verilmediğini düşünüyorum. Yakın bir gelecekte yapılan işlerin önemi daha net ortaya çıkacak” dedi.

Son dönemde festival haline gelen Teknofest etkinliklerinin, Ar-Ge ve inovasyon toplantılarının Türkiye projeksiyonunda sanayi kültürünün artması ve gelenek ve özgüven eksikliğini gidermesi açısından önemsediklerini belirten Ersin Şahin, “Erin Motor olarak Teknofest’ler en sevdiğimiz fuarlar çünkü oradaki enerjiye bayılıyoruz. Genç arkadaşların gördükleri tüm ürünlerin ülkemizde üretilebildiğini görmeleri onların öğretim hayatları açısından kritik öneme sahip” diye konuştu.

Ekonomide kalıcı çözümlerin genelde uzun vadeli yatırımların ve sancılı süreçlerin sonunda geldiğini, ancak yine de ithalat yerine yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini belirten Ersin Şahin, kalite sorunuyla karşılaşmamak için öncelikle dengelere ve rekabetin korunmasına vurgu yaptı. Şahin, “Üretmek için önce hayal etmeli ve buna inanmalıyız. Üretimde markalaşmalıyız. ‘Made in Türkiye’ markalarını dünyaya yaymalıyız. Tüm paydaşlar çuvaldızı kendine batırarak çözüm aramalı” ifadelerini kullandı.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR